Daha insani bir işyeri (3)

Dr. Uğur TANDOĞAN
Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ tandogan2007@gmail.com

Geçen iki haftadır Society of Human Resource Foundation tarafından yayımlanan bir rapordan (Creating a More Human Workplace where Employees and Business Thrive) söz ediyordum. Georgetown Üniversitesi p rofesörlerinden Christine Porath tarafından yazılan raporda, çalışanların ve işin geliştiği, daha insani bir işyerinin yaratılması için yapılması gerekenler sıralanıyordu . Bu konuya devam ediyorum.

Çeşitliliğe değer veriniz ve herkesi kucaklayan bir atmosfer yaratınız

Yaşamda renk gamı geniştir; her tür insan vardır. Yaşlısı genci, kadını erkeği, siyahı beyazı v.b. Ve yaşam bu renklerle güzeldir. Çevrenizde sadece erkeklerin ya da kadınların olduğunu düşünün. Ne sıkıcı bir tablo olacaktı. İşte iş yaşamında da işgücünün bu çeşitliliği yansıtması gerekir. Takımınıza hep aynı okuldan kişiler alırsanız, en azından hep aynı okul hikâyelerini dinleyeceksiniz demektir. Belki sorunlara da aynı açıdan bakacaklardır. Çözülecek bir problem olduğunda bir kişiden veya tüm takımdan görüş almak fazla bir görüş açısı kazandırmayacaktır. Örneğin, aynı okuldan gelen, termodinamik dersini aynı hocadan almış kişiler, söz konusu problemi görünce, hocalarının anlattığı aynı problemi hatırlayacaklardır. Halbuki farklı okullardan gelen kişiler, probleme belki daha değişik açıdan bakarak değişik çözümler gündeme getirebileceklerdir.

Farklı kültürlerden gelen insanlar, birbirlerine bir şeyler katabilecektir. Farklı kültürlerin yaygın olduğu ortamlarda bulunan insanlar daha hoşgörülü de olacaktır.

- Haklısınız, ama: Birbirine benzeyen kişilerin çalışması daha kolay değil midir? Kişilerin huyunu suyunu bilirsin. Keşke aynı aileden kişilerle çalışsa insan.

- Cevabım: Böyle bir anlayış, aşiret mantığıdır. Çeşitlilik renk demektir.

Çalışanların performansları için geri-bildirimde bulununuz ve takdirinizi gösteriniz

Çalışanlarla kurulan, iki yönlü, açık ve sık iletişim, öğrenme fırsatları yaratır. Gallup’un yaptığı bir araştırmaya göre, yöneticilerinin onların güçlü yanlarına odaklandığına inanan çalışanların yüzde 67’sinin işlerine bağlı olduğu (Engaged) görülmüş. Buna karşılık, yöneticilerinin onların zayıf yönlerine odaklandığına inanan çalışanların sadece yüzde 31’inin işlerine bağlı olduğu gözlemlenmiş. IBM’ın Work Trends araştırması (19 bin kişiyle yapılmış) göstermiş ki takdir edilen çalışanların bağlılık seviyesi, takdir edilemeyenlere göre üç kat daha fazla.
Yukarda sıralananlar, bilimsel araştırmaların sonuçları. Şöyle bir araştırma da biz yapsak.

Örneğin, dünya çapında ünlü bir piyanistin resitaline gelenlere “Gösteri sonunda hiç alkışlamayın. Bilet paranızı geri vereceğiz” desek. Ve de mükemmel bir resitalin sonunda hiç alkış olmasa. Bu ünlü piyanist, büyük bir ihtimalle kendinden şüphe edecektir ve gelecek seferki resitalinde doğru dürüst çalamayacaktır. Daha insani bir işyeri yaratılmasında insanların emeklerinin görülmesi, takdir edilmeleri önemli bir yer tutar. İnsanları mutsuz kılan en önemli etkenlerden birisi, onlara kayıtsız kalmaktır. Verilen geri-bildirimlerle, kişilere önem verdiğinizi, insan olarak takdir ettiğinizi gösterirsiniz.

- Haklısınız, ama: Sen insanımızı bilmiyorsun hocam. Vırt zırt takdir etmeye kalkarsak, şımarırlar; tepemize çıkarlar.

- Cevabım: Yerinde ve haklı yapılan takdirler kimseyi şımartmaz. İnsana güvenmek gerekir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sülale boyu nepotizm 24 Ekim 2019
Müşteriden misafire 12 Eylül 2019