DAP, DAT ve DDP teslim şekillerindeki yeni gümrük riski

Fatih UZUN
Fatih UZUN Gümrük ve Dış Ticaret Dünyası fuzun81@hotmail.com

Geçtiğimiz günlerde Orta Karadeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü tarafından bağlantı gümrük idarelerine yönelik 09/11/2018 tarihli 36653135 sayılı bir talimat yazısı gönderildiğinden haberdar olduk.

Söz konusu yazıda özetle; Bölge Müdürlüklerinin Kontrol Şubesinde yapılan bir araştırma neticesinde INCOTERMS 2010 kurallarına göre CIF ve CIP gibi teslim şekillerinin sigorta ödemesini satıcının sorumluluğuna bıraktığı, DAP, DAT ve DDP gibi teslim şekillerinin ise direkt olarak sigorta ödemesini satıcıya yüklemediği, bu teslim şekillerinde alıcı veya satıcı arasında yapılacak sözleşmeye göre sigorta ödemesinin hangi tarafça yapılacağının belirlendiği ifade edilmişti.

Bununla birlikte teslim DAT, DAP ve DDP teslim şekillerine göre yapılan ithalatların sorgulanması sonucunda bazı firmaların ithal eşyasının gümrük kıymetine sigorta bedeli beyanı yaparken bazılarının ise sigorta bedeli beyan etmeksizin ithalat işlemlerinin tamamladıklarının tespit edilmesi üzerine anılan Bölge Müdürlüğünce Gümrükler Genel Müdürlüğü’ne konu ile ilgili görüşleri sorulduğu yazıda belirtilen bir diğer husustu.

Gümrükler Genel Müdürlüğü konuya ilişkin Bölge Müdürlüğü’ne ilettiği görüşünde ise; “alıcı tarafından herhangi bir sigorta ödemesi beyanı yapılmayan DAP, DAT ve DDP gibi teslim şekillerine konu ithalat beyannameleri için ilgili firmasından alıcı-satıcı arasında düzenlenmiş olan bir sigorta sözleşmesinin olup olmadığının sorulması ve ibrasının istenilmesi, böyle bir sözleşmenin bulunması halinde ise sözleşmede sigorta yükümlülüğünün satıcıya ait olduğuna dair herhangi bir madde bulunmaması durumunda sigorta yükümlülüğünün alıcıda olduğu kabul edilerek söz konusu sigorta masrafının 4458 sayılı Kanun’un 27/e maddesine göre gümrük kıymetine ilave edilmesi gerektiğini” ifade etti.

Teslim şekilleri nedir?

Teslim şekillerinin en temel tanımı uluslararası ticarette ihracatçı ve ithalatçıların hak ve yükümlülüklerini açıkça belirten uluslararası standart kurallar bütünü olup, açılımı “International Commercial Terms” yani Uluslararası Ticari Terimler’dir. Incoterms kuralları merkezi Paris’te bulunan International Chamber of Commerce (ICC) tarafından yayınlanmaktadır. Teslim şekilleri ile ilgili daha fazla bilgi edinmek isteyenler Vergi Dünyası dergisinin Eylül/2012 sayısında yayımladığım makaleyi okuyabilirler. Ancak kısaca  Incoterms kurallarına göre DAT, DAP ve DDP teslim şekillerine göre yapılan ithalat işlemlerinde satıcının belirlenen varış noktasına kadar eşya ile ilgili tüm riskleri üstlenmekte olduğunu hatırlatmakta fayda var. Bu yüzden DAT, DAP ve DDP teslim şekli ile ithal edilen eşyalar için ithalatçılar tarafından eşya için ayrıca katlanılan/yapılan bir sigorta gideri olmadığı durumlarda  gümrük beyanlarında uygulamada sigorta bedeli beyan edilmemekte.

İlgili Gümrük Mevzuatı

4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 27 inci maddesi bilindiği üzere ithal eşyasının gümrük kıymetine eklenecek unsurları düzenlemekte. Bu maddenin (e) bendine göre ise; ithal eşyası için Türkiye’deki giriş liman veya yerine kadar yapılan nakliye ve sigorta giderlerinin gümrük kıymetine eklenmesi gerekiyor. Ancak bu madde de dikkat edilmesi gereken bir nokta var ki o da, nakliye ve sigorta giderlerinin gümrük kıymetine eklenmesi için ortada katlanılan ve/veya yapılan bir nakliye veya sigorta giderinin olması gerektiği.

Gümrükler Genel Müdürlüğü yukarıda bahsettiğimiz görüşünde, teslim şekli olarak DAP, DAT veya DDP olarak beyan edilen ithalat beyannameleri için alıcı ve satıcı arasında imzalanmış bir sözleşme arayacağını ve sözleşmede açıkça sigorta yükümlülüğünün satıcıya ait olduğu yönünde herhangi bir ibareye rastlamaması durumunda bu yükümlülüğünün alıcıya ait olduğunun kabul edilerek 4458 sayılı Kanunun 27/e maddesine göre sigorta masrafının gümrük kıymetine dahil olacağını ifade ediyor. Kanaatimce bu görüşte muğlak veya yanlış anlaşılmaya yol açabilecek bazı hususlar var.

Öncelikle 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 27/e maddesi, eşyanın gümrük kıymetine eklenmesi gereken nakliye ve sigorta giderleri için maktu bir tutar veya oran belirtmiyor. Nakliye ve sigorta giderlerine  ilişkin bu tarzda bir oran veya tutar Gümrük Yönetmeliği’nin sadece 51/9 uncu maddesinde var ki onun da hukuki niteliğini belki başka bir yazı da tartışabiliriz. Ayrıca Gümrük Yönetmeliği’nin 51/9 uncu maddesinin de uygulanması, ithalatta navlun makbuzu ve/veya sigorta poliçesinin ibrazının imkansız olduğu veya kabul edilebilir nitelikte bulunmadığı haller ile sınırlı olmakla birlikte yükümlü tarafından nedenleri de belirtilerek verilecek bir dilekçe ile bu durumun gümrük idaresine bildirilmesi şartını da içeriyor.

Sonuç

Gümrük mevzuatımızın gümrük kıymetine ilişkin hükümleri GATT VII inci maddesinin uygulanmasına ilişkin uluslararası sözleşme hükümlerine paralel olarak düzenlenmiş durumda. 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 27/e maddesine göre nakliye ve sigorta giderlerinin ithal eşyasının gümrük kıymetine eklenmesinin koşulu ise bu tarzda katlanılan veya yapılan bir masraf olması şartına bağlı. Peki ortada alıcı ve satıcı arasında imzalanan bir sözleşme yok ise ne olacak? Veya sözleşme olmakla birlikte sözleşmede sigorta yükümlülüğünün alıcı veya satıcıya ait olduğuna ilişkin bir ibare yok ise ve alıcı tarafından da bu eşya için ayrıca herhangi bir sigorta masrafı da yapılmadığı durumda gümrük idaresinin uygulaması veya yorumu ne olacak? Bu konu ile ilgili kafamdaki deli sorular bunlar...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar