Denetimden kaçılmaz

Üniversitelerin iktisadi ve idari bilimler fakültelerinden mezun olanların yöneldikleri işlerin başında gelir denetim. Denetim firmasına giren genç arkadaşlar aslında başlarına geleceklerin farkındadırlar ama bozuntuya vermezler. Fotokopi çekerken hayatı sorgularlar, bu nedenle çalışma hayatlarının başında felsefeye yatkın olurlar. Sosyal hayatı asgariye indiren, sürekli kullandıkları için asgari ücreti ezbere bildiren bir meslektir icra ettikleri. Enerji içeceği olarak “damardan” çay alan meslek mensupları, tekdüzen hesap planıyla tekdüze bir hayat yaşarlar, eve iş götürmek mesleğin şanındandır.

Mezun olup bir denetim firmasına girince bir yandan da staj sürecini başlatırsınız, öğrencilik devam etmektedir, sınavlar da. Mesleğin çarkları sizi öğütürken siz de tonlarca bilgiyi öğütürsünüz beyninizde. Özel sektör için en önemli okullardan birisidir aslında. 

Bir firmayı teknik, mali veya operasyonel yönden denetlersiniz. Zordur velhasıl. Ne gece gündüzünüz vardır ne de hafta sonu, bayramınız. 9 gün bayram tatili var diye sevinemezsiniz, çünkü işe girerken verdikleri notebook sürekli çalışacağınızın göstergesidir. Notebook çantanızla o semt senin, bu organize sanayi bölgesi benim dolaşırsınız. Yönetici pozisyonunda değilseniz en çok kullandığınız telefon numaraları taksicilere aittir.

10 parmak hesap makinesi kullanır, bir süre sonra kafadan ufacık bir hesaplamayı yapamaz hâle gelirsiniz. Excel’i yer yutar, Powerpoint ile ilgili Microsoft’a danışmanlık yapacak seviyeye gelirsiniz.
Binlerce çalışanıyla milyonlarca hikâye barındırır içinde denetim camiası... Sözü daha fazla uzatmadan, ben şimdilik ikisini anlatacağım sizlere. 

31 Aralık şakası

Denetim firmalarımızdan biri büyük bir hastaneyi denetleyecektir. Denetime mutat şekilde bir tecrübeli (senior), bir çaylak (junior) görevlendirilmiştir. Denetim kapsamında yataklardan tıbbi malzemelere kadar hastanenin envanter sayımı da yapılacaktır. Tecrübeli denetçi hastane personelini de ayarlayarak çaylağa bir şaka yapar. 

Morgdaki cesetler de sayılacaktır. Çaylak yanında hastane personeli ile birlikte morga iner. Sayım başlar, 1, 2, 3 derken bizim çaylak renkten renge girer. Kahkahalarla şaka sona erdirilir, personelin yüzü gülmekten kıpkırmızı iken, bizim çaylak çoktan mosmor olmuştur.

Yapılan şaka dozunda bırakılırken, çaylak verilen görevlerin bazen sorgulanması gerektiğini de öğrenmiştir.

Tekne

Denetim firması bankanın istediği UFRS raporu için müşteri firmadan mali tablolarını ister. Ancak sadece mizan gelmiştir ve iki günlük sürede raporu hazırlamak zorundadırlar. Rapor hazırlanır ve gönderilir. Banka raporu inceledikten sonra denetim firmasına dönüş yapar: “Rapor için teşekkür ederiz, ancak bizim firmaya verdiğimiz kredi raporda gözükmüyor.”

Denetim firması durumu hemen müşterisine sorar. Aldığı cevap şok edicidir: “Biz o para ile patrona tekne aldık, o yüzden hesaplarda gözükmüyor.” Bunun üzerine denetim firması bankaya raporda sehven bir hata yaptıklarını, düzeltip tekrar göndereceklerini söyler.

Acele işe şeytan karışmış, müşteri firma ile banka ilişkisi gözden kaçırılmıştır.