Devam eder mi?

Murat BERK
Murat BERK UZMAN GÖRÜŞÜ

Spinoza’nın piyasalara da uyarlayabileceğimiz görüşüne göre “Her şeyin bir bütünlük ve ilişkiler ağı içinde olduğunu anlayabiliriz, ama bu her şeyi bildiğimiz anlamına gelmez”. Aylardır piyasa, ABD-Çin ticaret görüşmelerini bir risk unsuru olarak görmekten vazgeçmişti ve “nasılsa anlaşırlar” anlayışını benimsemişti. Dolayısıyla geçen hafta yaşananlar piyasalarda sürpriz etkisi yarattı. Küresel riskli varlıklar için 2019’un şu ana kadarki en büyük düzeltmesini yaşattı.

Özellikle birçok varlık sınıfının volatilite seviyelerindeki düşüklüğe dikkat çekmemizden bu yana da volatilitelerde ciddi artışlar yaşandı. Örneğin Vix endeksi yüzde 70’e yakın artış kaydetti. Peki riskler şimdi doğru mu fiyatlanıyor, yoksa piyasalardaki baskı devam edebilir mi? Yaşanan düzeltmeye rağmen bizce “küresel varlık sınıfları halen riskleri tam fiyatlıyor” demek zor.

Sebepleri ise şöyle: Benzer endişelerin yaşandığı geçen seneye nazaran küresel hisse senedi düzeltme oranları hala düşük. ABD kredi piyasalarında hem yüksek hem de yatırım yapılabilir altında reytinge sahip bono piyasaları spread’leri geçen seneki düzeltmeye nazaran daha az arttı. Gelişmekte olan ülke kur endeksleri de 2018’e nazaran henüz daha az değer kaybetti. Hisse senedi volatiliteleri keskin artış gösterdiyse de bono ve kur volatilitelerindeki artış daha sınırlı oldu. Merkez bankalarının izlediği politikalar nedeniyle baskılanan ve bu sayede suni bir şekilde düşük kalan volatiliteler nasıl aşırı risk alımını teşvik ettiyse, yüksek volatilite de tersini yani fasit bir daire oluşturabiliyor. Özellikle perakende yatırımcının ABD hisse senetlerinde ağırlığının çok düşük olduğunu, dolayısıyla piyasanın fazla düşecek marjı olmadığı argümanı çok sık kullanılan, ama doğruluğu tartışmalı bir tez. Bunun nedeni ise hisse senetlerinin değer kazancını hesaba kattığınızda ortalama bir perakende/bireysel ve hatta kurumsal yatırımcının portföylerinde underweight olduklarını iddia etmek bizce güç. Hatta bu şekilde bakınca tam tersini bile iddia edebilirsiniz.

Kesin konuşmak tabii mümkün değil ama yukarıdakilere topluca baktığımızda sanki piyasalar hala ABD-Çin ticaret savaşı riskini tam fiyatlamıyor dememiz mümkün. Peki bundan sonra bu görüşmeler tekrar başlar mı, ilerleme sağlanır mı, kısacası piyasaları rahatlatacak gelişmeler yaşanır mı? Bu soruya olumlu cevap vermek zor.

Trump’ın finansal piyasalara çok duyarlı olduğu ve özellikle 2020 seçimlerine giderken güçlü piyasaları bozmamaya çalışacağı görüşü oldukça yaygın. Bu şekilde düşünenler için Trump’ın geçen haftaki açıklamaları şaşırtıcı oldu. Belki de Trump’ın stratejisi farklı? 10 Mayıs tarihinde The New York Times gazetesinde yayınlanan makalede (“Trump Sees a China Trade Deal Through a New Prism: The 2020 Election”) kısaca Trump’ın seçimlere girerken Çin’e karşı daha sert olmanın seçim şansını artıracağını düşündüğü anlatılıyor.

Her ne kadar Trump ve Xi’nin G20 Zirvesi’nde toplantı yapma olasılıkları piyasaları biraz rahatlatma potansiyeli taşısa da zaman daralıyor. Şöyle ki Bloomberg haberine göre ABD’li yetkililer, Çinli muhataplarına önümüzdeki 3-4 hafta içinde adımlar atılmazsa geri kalan 300-325 milyar dolar Çin ihracatı için de vergilerin yüzde 25’e yükseleceğini söylemiş. Eğer bu doğruysa piyasaların henüz tam hazır olmadığı bir olasılık.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Gelecek zaten burada 02 Eylül 2019
Sıcaklık artıyor 05 Ağustos 2019
Büyük umutlar 29 Temmuz 2019
Faiz Açmazı 11 Haziran 2019
Yuan’a dikkat 20 Mayıs 2019
Laplace’ın Şeytanı 07 Mayıs 2019
Reflasyon esintisi 05 Mart 2019
Mindball ve Wu Wei 11 Şubat 2019
Zhuangzi 28 Ocak 2019