Dış ticaret savaşları: Gerçek mi? Zahiri mi?

Serhat GÜRLEYEN
Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI sgurleyen@isyatirim.com.tr

Küresel piyasalar mayınlarla dolu bir savaş alanından asgari hasarla geçiyor. Korkulduğu kadar yüksek gelmeyen ABD enflasyon verileri sonrasında piyasaların önündeki mayınlardan birisi minimum hasar ile geçildi.  

Fed’in önümüzdeki 12 ayda dört faiz artışı yapması kısmen fiyatlanmasına rağmen ABD tahvillerindeki satışlar yavaşladı, hisse senedi piyasaları ise yeniden yukarı gitmeye çalışıyor. Ancak  piyasaların önünde bu defa yeni bir mayın belirdi: Trump yönetiminin korumacı tedbirleri.

Seçimlere giden yolda Trump yönetiminin daha önce söz verdiği korumacı tedbirleri gündeme getirmesi sürpriz değil.  Hedefteki ülkenin ABD’nin büyük çaplı dış ticaret açığı verdiği Çin olması kaçınılmaz bir gelişme.

Ancak ABD yönetiminin korumacı politikalarının küresel bir ticaret savaşına yol açma ihtimalini çok düşük buluyoruz. İyimserliğimizin arkasında Çin ile ABD arasındaki bir dış ticaret savaşının yol açacağı hasarın büyüklüğü, kazancın ise sınırlı olması yatıyor.

Trump’ın risk alan ve meydan okumayı seven kişiliği yüzünden önümüzdeki haftalarda piyasalarda oynaklık artabilir. Ancak söz konusu oynaklığın gerçek bir dış ticaret savaşı riskinden daha çok zahiri bir olay olduğuna inanıyoruz. 

İki ülke arasındaki korumacılık savaşına oyun teorisi çerçevesinde bakıldığında dış ticaret savaşı durumunda  katlanılacak maliyetin büyüklüğünün iki tarafı da caydıracağına inanıyoruz. ABD’nin Çin’e karşı korumacı tedbirler uygulaması ve Çin’in misilleme yapması durumunda küresel boyutta bir dış ticaret savaşı çıkma ihtimalini çok düşük buluyoruz.

ABD ile Rusya arasındaki silahlanma yarışı nasıl  bir nükleer savaşla sonuçlanmadıysa, ABD ile Çin arasındaki olası bir korumacılık savaşı da küresel bir dış ticaret savaşına yol açmadan sonlanacaktır.  Ancak soğuk savaş döneminde nasıl zaman zaman tansiyon yükseldiyse korumacılık savaşı döneminde de piyasalardaki oynaklık artacaktır.

Lafı daha çok  uzatmadan toparlayalım. Yükselen enflasyon ve Fed’in faiz artışları mayınlarını  geçen hisse senedi piyasalarının küresel ticaret savaşı mayınını da asgari hasarla atlatacağına ve yükselişini sürdüreceğine inanıyoruz.  Söz konusu süreçte piyasalarda yaşanabilecek sert oynaklıklar risk almaya katlanabilecek mali güce sahip oyuncular için bir fırsat olarak görülebilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Petrol şoku sonrası… 23 Eylül 2019
Ağlatma beni Arjantin… 02 Eylül 2019
Emin liman aranıyor… 26 Ağustos 2019