Dolar değer kaybettikçe dış borç yüksek görünüyor

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Merkez Bankası’nın özel sektörün yurtdışından sağladığı uzun vadeli dış borç istatistiklerinde esas aldığı pariteye göre bir euro geçen yıl sonunda 1.0459 dolar düzeyindeydi. Mart sonuna geldik, dolar değer kaybetti ve bir euro 1.0741’e çıktı. 

Dolar yalnızca euroya karşı değer yitirmedi bu dönemde. Dolar, euro dışında İsviçre Frangı, İngiliz Sterlini ve Japon Yeni’ne karşı da değer kaybına uğradı. Bu üç aylık dönemde dolar bir tek Türk Lirası’na karşı değer kazandı. Amerikan Doları, saydıklarımız dışında kalan paralara karşı da değer yitirdi.

Bu değer değişimi özel sektör aleyhine etki yarattı. Özel sektörün dış borcu, özellikle euronun dolara karşı değer kazanmasının etkisiyle olduğundan daha fazla artmış göründü.

Özel sektörün uzun vadeli dış borcunun yüzde 61’i dolar, yüzde 33’ü euro cinsinden. Dolayısıyla euronun dolara karşı olan değer değişimi, toplam borç stokunu yukarı ya da aşağı yönlü önemli ölçüde etkileyebiliyor.

Kur etkisi olmasa düşüş vardı

Merkez Bankası verilerine göre özel sektörün yurtdışından sağladığı uzun vadeli dış borcu mart sonu itibariyle 203.9 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. Uzun vadeli borç, geçen yılın sonundaki 202.8 milyar dolara göre 1.1 milyar dolarlık artış kaydetmiş durumda.

Ancak bu artış tümüyle parite etkisinden kaynaklandı. Yılın ilk çeyreğinde doların Türk Lirası hariç diğer paralara karşı değer yitirmesi dış borcun 1.7 milyar dolar daha fazla görünmesine yol açtı.

Bir başka ifadeyle kur etkisi olmasaydı dış borç 1.1 milyar dolar artmayacak, aksine 600 milyon dolar kadar azalmış olacaktı.

Kur farkı etkisi en çok eurodan kaynaklandı. Özel sektörün uzun vadeli dış borcunun üçte birini oluşturan eurodaki değer artışından kaynaklanan kur farkı 1.8 milyar doları buldu.

Japon Yeni’ndeki artışın etkisi 123 milyon, İsviçre Frangı’ndaki artışın etkisi de 26 milyon dolar civarında oluştu.

Türk parasındaki değer kaybı ise dış borcu yaklaşık 252 milyon dolar aşağı çeken bir etki yaptı.

Kısa vadelide etki yok gibi

Kur farkı, özel sektörün yurtdışından sağladığı kısa vadeli kredilerde ise hemen hemen hiç etki yapmadı. Kısa vadeli krediler, kur etkisi yüzünden yalnızca 57 milyon dolar artmış göründü.

Bu tutarda en büyük etki yine eurodan geldi. Euronun değerlenmesi, kısa vadeli dış borcu 131 milyon dolar artıracak yönde etki yaptı. TL’deki değer kaybı ise borcun 74 milyon dolar daha düşük görünmesi sonucunu doğurdu.

Özel sektörün yurtdışından sağladığı kısa vadeli dış borç ilk çeyrekte 2.2 milyar dolar artış gösterdi. Kur etkisi yalnızca 57 milyon dolarda kaldığı için 2.2 milyarlık bu artışın neredeyse tümü gerçek anlamda borç artışını ifade ediyor.

Yurtdışından sağlanan borç 257 milyar dolar

Özel sektörün yurtdışından sağladığı toplam dış borç mart sonu itibariyle 52.9 milyar doları kısa vadeli, 203.9 milyar doları da uzun vadeli olmak 256.8 milyar dolar düzeyinde oluştu.

Yurtdışından sağlanan borçta ilk çeyrekte 3.3 milyar dolarlık artış var. Geçen yılın tümündeki artış 5.7 milyar dolardı.

Ancak kur etkisinden kaynaklanan durumu hep dikkate almak gerekiyor. Bu yılki 3.3 milyar dolarlık artışın yaklaşık yarısı kur etkisinden kaynaklandı. Oysa yurtdışından sağlanan kısa ve uzun vadeli dış borç geçen yıl yalnızca 5.7 milyar dolar arttı ama artış kur farkı sayesinde bu düzeyde kaldı. Dolar geçen yılın tümünde diğer paralara karşı değer kazanmıştı ve bu durum özel sektörün yurtdışından sağladığı uzun vadeli kredilerin 4.5 milyar, kısa vadeli kredilerin ise 863 milyon daha düşük görünmesini sağlamıştı.

Bir başka ifadeyle kur etkisinden kaynaklanan yaklaşık 5.4 milyar doları daha eklediğimizde geçen yıl borç aslında 5.7 milyar değil, 11 milyar dolar kadar artış göstermişti.

Açık pozisyon azaldı

Bu arada finansal kesim dışında kalan reel sektör kuruluşlarının döviz varlık ve yükümlülüklerinin farkını gösteren açık pozisyon şubat ayı itibariyle 200 milyar dolar sınırının çok az da olsa altına indi.

Açık pozisyon iki ayda 2.1 milyar dolar azalarak şubat sonu itibariyle 199.8 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Vadesi bir yıldan az olan döviz varlık ve yükümlülüklerinin dengesini gösteren açık pozisyonda ise iki ayda 2.4 milyar dolarlık bir artış var. Kısa vadeli açık pozisyon 4 milyar dolar düzeyinde bulunuyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar