Dolar kıtlığı ya da helikopter paranın sonu

Ömer Faruk ÇOLAK
Ömer Faruk ÇOLAK EKONOMİ ATLASI dunyaweb@dunya.com

2007 krizi sonrasında ABD, nerede ise gökyüzünde uçan bir helikopterden para atar gibi dolar dağıttı. “Helikopter Parası” kavramını monetarist iktisatçı M. Friedman 1969’da parasal genişleme için kullanmıştı. Geçen Eylül ayında da Robert Skidelsky’de bu başlıkta bir yazıyı Project Syndicate’de yayınladı.

ABD’nin parasal genişlemeye gitmesi sadece kendi ülkesini ilgilendirmemekte. Çünkü ABD doları dünyanın rezerv parası. Verdiğim grafiğe göz atarsanız bu olgunun krize rağmen değişmediğini fark edeceksiniz. 2007 yılının ikinci çeyreğinde dünya döviz rezervinin %63,90’u ABD doları idi, bu oran 2016’nın ikinci çeyreğinde de değişmedi, %63,39 (toplam rezerv 10,9 trilyon dolardır) düzeyinde kaldı. Yani ABD doları küresel ekonomi için güçlü (hard money) para olmaya devam ediyor. Kimi zaman iktisatçılar ya da ülke ekonomisini idare edenler bu duruma karşı çıktılar. Ancak doların yerine başka bir parayı koyamadılar.

ABD dolarına en güçlü talep II. Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıktı. Savaştan çıkan ülkeler ülkelerini yeniden inşa etmek için ithalat yapmak istiyorlardı ancak bunun için gerekli dolarları yoktu. ABD bu talebi özellikle de Avrupa için Marshall Yardımı ile karşıladı, fakat yeterli olmadı. Bu durum ülkeleri ithalatı kısıtlayıcı önlemlere ve sabit döviz kuruna sürükledi. Avrupa ülkeleri ne zaman ki dış ticaret dengesini kurdular, yeniden serbest dış ticarete yanlısı politikalara meyil ettiler.

1990’lardan sonra, finansal serbestleşme adeta bir bonanza durumu yarattı. 2007 kriz ile birlikte dolar arzı daha da arttı. Ülkeler ABD’nin parasal genişleme politikasının etkisi ile bundan yararlanarak rezervlerini güçlendirdiler. Ancak şimdilerde bu durum değişmeye başladı. Emtia fiyatlarının düşüşü bonanza durumunu tersine çevirmeye başladı. Rezerv fazlası yüksek ülkelerin bazıları cari açık vermeye başladı. Petrol ihracatçı ülkelerden dolar zengini Suudi Arabistan’da cari açık 2016’nın ikinci çeyreği sonunda 61,5 milyara dolara ulaştı, cari açık/GSYH oranı da %5,6’ya yükseldi.

Dolar kıtlığı yavaş yavaş başlarken buna bir de ABD Merkez Bankası Fed’in faiz oranını artıracak olması eklendi. Fed her ne kadar dün politika faiz oranını değiştirmedi ise de, Başkanlık seçimi sonrası faiz oralarını artıracağı nerede ise kesin.

Bundan dolayı önümüzdeki günlerde dünya ekonomisi için “dolar kıtlığı” en çok duyacağımız kavram olacak. Bunun olumsuz etkisini de en çok Türkiye gibi cari açık veren ülkeler çekecek. Herkes buna hazır olmalı, önümüzdeki günlerde bazı ülkeler için döviz kuru rallisi başlamak üzere. Çünkü artık gökyüzünde uçan bir helikopter yok.

Bu hafta için okumanızı önereceğim iki kitap var:

-C. Fuentes, Inez’in Sezgisi

- Ha-Joon Chang, Sanayileşmenin Gizli Tarihi

Grafik Kaynak: IMF veri tabanı kullanılarak çizilmiştir.
http://data.imf.org/regular.aspx?key=41175. Erişim tarihi 2 Kasım 2016.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Çin böyle gider mi? 04 Ekim 2019
Yeni parasal ralli 27 Eylül 2019
Trump etkisi 13 Eylül 2019
Kapıyı çalan kimdir? 06 Eylül 2019
Talep mi borç sorunu mu? 30 Ağustos 2019