Dolar yukarı & faizler aşağı?

Murat BERK
Murat BERK UZMAN GÖRÜŞÜ

“Karşına çıkabilecek en kötü düşman, her zaman sen kendin olacaksın; sen kendin pusuda bekleyeceksin kendini.” Nietzsche’nin bu sözleri hayatın birçok alanına uygulanabilir. Aynı yaşamdaki gibi piyasalardaki önemli risk ve fırsatlar da büyük çoğunluğun kabul ettiği görüşlerin dışından gelir. Tanımı itibariyle yeni fikirler ve yeni icatlar kalıplaşmış düşünce biçimlerinden değil, yeni fikirlerden çıkar. Fakat insanın kendisini bu yönde geliştirmesi, yol boyunca karşılaşacağı zorluklarla baş etmesi çok zordur ve önemli fedakarlıklar gerektirir. Gerçekten de doğru bilgiye ve analize önem vermeyenlerin, sürdürülebilir başarı elde etme olasılıkları son derece düşüktür.

Geçen sene sonlarından itibaren 2018 için paylaştığımız görüşlerde bir değişiklik yok. Ekonomi ve piyasa gelişmeleri ortaya koyduğumuz görüşlerle büyük oranda uyumlu. İlk paylaştığımızda çok aykırı görüşler olan faizlerin yükseliş trendine gireceği, hem büyümenin hem de enflasyonun artacağı gibi öngörülerimiz şu an çoğunluğun kabul ettiği görüşler haline geldi. Bu tür gelişme dolarda da yaşandı. Büyük çoğunluk doların zayıflama trendine girdiği fikrimizi paylaşır hale geldi. Fakat görüşler ve alınan pozisyonlar piyasalarda çabuk değişebiliyor. Benzer bir durumun dolar ve faizler konusunda oluştuğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla trend anlamında faizlerin yükselişinin devamını bekliyor olsak da daha kısa vadede faizlerin gerileyebileceğini ve doların değer kazanabileceğini düşünüyoruz.

Bazı zamanlar piyasaların yeni bir bilgiye verdiği reaksiyon, en az bilgi kadar değerli sinyaller içerir. Örneğin, geçen Cuma açıklanan ABD konut başlangıç verileri son 10 buçuk yılın rekor seviyesine gelmiş olsa da ABD 10 ve 30 senelik bono faizleri buna tepki vermedi. FED verilerine göre yabancı yatırımcılar (merkez bankaları) 14 Şubat ile biten son 3 haftada 46 milyar dolarlık bono almış. Kimsenin beklemediği doların güçlenme ve ABD faizlerinin gerileme olasılığını, şu an piyasada genel kabul gören görüşlere göre çok daha yüksek buluyoruz…

Şubatın 9 gününde S&P 500 endeksinde gördüğümüz yüzde 10’luk düşüş tahmin ettiğimiz gibi kısa vadede bir toparlanmayı getirdi. Fakat bu toparlanmanın rehavete neden olmaması gerekiyor. Toparlanma ve rahatlama dönemi çok uzun sürmeyebilir. Dolayısıyla finansal istikrarın güçlendirilmesinin ve ihtiyatlı planlar yapılmasının doğru olabileceğini düşünüyoruz. Özellikle ABD’de gerekli önlemlerin alınmaması durumunda bir sonraki küresel finansal krizin, ETF’ler dahil genel olarak pasif ve mekanik para yönetimi kaynaklı olacağını tahmin ediyor ve nihai varış noktasının stagflasyon olacağını düşünmeye devam ediyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Gelecek zaten burada 02 Eylül 2019
Sıcaklık artıyor 05 Ağustos 2019
Büyük umutlar 29 Temmuz 2019
Faiz Açmazı 11 Haziran 2019
Yuan’a dikkat 20 Mayıs 2019
Devam eder mi? 14 Mayıs 2019
Laplace’ın Şeytanı 07 Mayıs 2019
Reflasyon esintisi 05 Mart 2019
Mindball ve Wu Wei 11 Şubat 2019