Doların gözü ABD’de

Gizmen NALBANTLI
Gizmen NALBANTLI Stratejist

Piyasalar ABD’ye odaklanmaya başladı. Vergi indirimlerinin önündeki engellerin kalkaması, ABD’den gelen güçlü veriler, FED Başkanlığı için Taylor ve Powell gibi güvercin olmayan adayların ön plana çıkması doların küresel olarak yükselmesini sağladı.

Yıl sonuna kadar olan süreci değerlendirdiğimizde FED’in ön planda olacağını düşünüyorum. Yeni FED Başkanı, bilanço küçültmenin başlaması, Aralık ayındaki olası faiz artışı gibi gelişmeler Türk varlıkları üzerinde belirleyici olacaktır.

FED Başkanlığı için Powell’ın öne geçmesi haftasının son gününde TL’ye bir nebze destek olsa da kur hala 3.80 civarı seyretmeye devam ediyor. Kademeli faiz artışını savunan Powell’ın,  Yellen'ın politikalarına devam etmesi, bu nedenle piyasalarda daha az dalgalanma olması bekleniyor. Taylor’un ise daha şahin bir başkan olacağını biliyoruz.

Doların değer kazanmasının diğer bir nedeni ise parite etkisi. AMB’nin Ocak ayından itibaren varlık alımlarını yarıya düşürecek olmasına rağmen programın Eylül 2018’e uzayacağı açıklaması ‘güvercin’ olarak algılandı. Ayrıca Katalonya başta olmak üzere yaşanan siyasi gelişmeler euronun dolar karşısında değer kaybetmesine yol açıyor.

İçeride makro tarafta enflasyon önemli olacak. TCMB beklentilere paralel olarak faizleri sabit tuttu. TCMB’nin son dönemde çekirdek enflasyonda görülen  yükselişe karşı bir önlem almaması TL negatif olarak algılandı.

Merkez Bankası’nın  önümüzdeki aylarda baz etkisiyle birlikte enflasyonda düşüş olacağını öngörüp bu kararı aldığını düşünüyorum.  Ancak kurun bu seviyelerde kalmaya devam etmesi ve 2018 yılının ilk aylarında devreye girecek vergi artışları, bu senaryoyu tersine çevirebilir.

Siyasi tarafta ise ABD ve AB ile ilişkilerde gelinen noktanın takip edilmesi gerekiyor. Türkiye-ABD arasındaki vize yasağı konusunda iki ülke heyetleri arasında bir süredir yapılan görüşmelerden şimdiye kadar sonuç çıkmadı. AB ise Türkiye'ye yapılan katılım öncesi mali yardımlardan 2018 için 80 milyon euro kesecek.

Piyasa tarafına baktığımızda; ABD’de faizler yükselirken,  bizimde içerisinde olduğumuz Polonya, Brezilya, Güney Afrika gibi yüksek faiz veren ülkelerden para çıkışı sürüyor. Ayrıca ABD’den gelen büyüme ve tüketici güveni verileri doları güçlendirmeye devam etti.

Faiz tarafında %13 seviyesine kadar gelmiş durumdayız. Bunu yazmamdaki sebep aslında borsa ve faizler arasındaki ters korelasyondu. Faiz ve dolardaki yükseliş, borsada satış getirmeliydi. Bu tür uyumsuzlukların normale dönmesini beklemek makul.  Ancak faizler ve dolardaki yükselişin devam etmesi borsadaki iyimserliğin azalmasına neden olabilir.

Borsada teknik olarak 109-110 bin bölgesi geçilmeden alım yapılmaması gerektiğini düşünüyorum.  Kur için 3.78-3.80 bölgesinin kısa vadede önemli destek olduğunu, bu bölgenin üzerinde 3.87-3.90 ve 3.94 seviyelerinin görülebileceğini düşünüyorum. Gelişmelerin TL lehine olması ve 3.78-3.80 bölgesinin kırılması ise  önce 3.75 sonrada 3.65 bölgesine getirebilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Eylül Ve Sonrası 17 Temmuz 2017