Enflasyon canavar değil ama düşük de değil

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Eylül ayında TÜFE aylık yüzde 0.65 arttı ve yılık 11.2 seviyesine yükseldi. Yurt içi üretici fiyatları da aylık 0.24 artışla yıllık 16.28’e yükseldi. Bu durumda enflasyon, “canavar” olarak nitelendirdiğimiz dönemler seviyesinde olmasa da yüksek orana çıktı. (C ) endeksinde yer alan, enerji, gıda alkolsüz içecekler, tütün ve altın hariç çekirdek enflasyon da aylık 0.88 artışla yılık bazda 10.98 oldu. Bu çekirdek enflasyonun 2004 yılından bu yana en yüksek düzeyi oldu. Bütün bu rakamlar enflasyonla mücadelede yeni adımlar atılması gerektiğini ortaya koyuyor.

AK Parti grubunda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan da “Enflasyonda halen düşüşü sağlayamıyoruz” dedikten sonra, sebebinin yüksek faiz olduğunu şöyle dile getirdi: "Enflasyonun yüksek olması neden? Yüksek faiz sebep. Bu benim iddiam. Buna karar vermemiz lazım. Çünkü doğru orantılıdır. Faiz düşerse enflasyon düşer” değerlendirmesini yaptı.

Ekonomistler de yüksek faizin enflasyonda etkisi olduğunu kabul ediyorlar, ama bunun karşılıklı bir etkisi olduğunu söylüyorlar. Ama bununla birlikte enflasyon artışında kurun, gıdaki fiyat oynaklığı ve katılığın, belli alanlardaki tekelci yapıların, geçmiş enflasyonun geleceğe taşınmasının etkisi olduğunun altını çiziyorlar.

Gerçek çözümün ise sorunları ortaya koyup çözüm üretmenin yanı sıra, yapısal reformların sözde kalmaması gerektiğini, hayata geçirilmesi gerektiğini söylüyorlar. Yüksek enflasyonun bir tek yüksek faize bağlı olarak görülmemesi, diğer bütün nedenleri, başta yüksek kura neden olan konuları ele almak gerektiğini belirtiyorlar.

Yatırımı ve üretimi artırarak daha yüksek katma değerli ihracat yapabilir, ithalatımızı azaltırsak, bir yandan dış ticaretimizi dengelerken cari açığımızı düşüreceğimiz için, kur artışını frenleyerek, enflasyonda düşüşü sağlayabilecek en önemli adımı atmış olacağız.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da dünkü grup toplantısında, enflasyonda yüksek faizin yüksekliğinden şikayet eden iktidara, bu konunun kendi sorumluluklarında olduğunu hatırlattı ve ”Bir KHK ile profesör Kabaoğlu’nu kapı önüne koyuyorsun. Faize karşıysan çıkar bir KHK, faizi sıfır yap. Bu hükümet 15 yılda Londra’daki faiz lobisine 142 milyar dolar ödedi” eleştirisini yaptı.

Yılın son çeyreğinde enflasyonun ne olabileceğine baktığımızda önemli bir düşüş beklamek, enflasyonda yüzde 10’un altını görmek pek mümkün görülmüyor. Geçen yıl eylülde TÜFE 0.18 artmışken bu yıl 0.65 artış yaşandı. Geçen yıl ekim ayında yüzde 1.24 , kasımda 0.52, aralıkta 1.64 artış yaşanmış. Son çeyrekteki aylarda geçen yıldan çok daha düşük artışlar beklemek gerçekçi görülmediği için bu yıl sonunda TÜFE’nin yüzde 10’un altını görüp tek haneye inmesi pek gerçekleşecek bir sonuç olarak görülmüyor.

Bütün bunlar enflasyonun bir zamanlar olduğu gibi “canavar” olmadığını, ama düşük de olmadığını gösteriyor. Enflasyonla mücadele konusunda yeni bir strateji oluşturmaya ihtiyacımız olduğu görülüyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar