Enflasyon canavarı geri dönüyor!

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN dunyaweb@dunya.com

Bu hafta başında açıklanan mart ayı enflasyon rakamları, piyasa beklentilerinin oldukça üzerinde gerçekleşti ve geleceğe yönelik beklentileri bir miktar daha olumsuzlaştırdı. Maliyet kökenli enflasyon baskılarının, en karamsar tahminlerden çok daha yüksek olduğu açığa çıkmaya başladı; fiyatlama davranışlarının istenmeyen yönde değişmeye devam edeceği kanaati belirginleşti. Son altı ay içinde para otoritesinin ortalama fonlama maliyetlerindeki 350 baz puanı aşan yükselişin kalıcı olacağı ve söz konusu eğilimin değişmeyeceği nerede ise kesinleşti. Ekonomik ve sosyal sorunların, hızlanan bir şekilde ağırlaşması olasılığı iyice güçlendi.

Mart ayı genelinde tüketici fiyatlarındaki artış yüzde 1,02 olurken, yurtiçi üretici fiyatlarındaki yükseliş yüzde 1,04 olarak gerçekleşmiş. Yıllık rakamlar ise sırası ile yüzde 11,29 ve yüzde 16,09 olmuş. Yıllık rakamlardaki baş döndürücü artış ise kırılganlık artışı yönündeki olumsuz beklentileri iyice güçlendiriyor. Tüketici fiyatlarındaki yıllık artış son dört ay içinde yüzde 7,00’dan yüzde 11,29’a koşmuş; yurtiçi üretici fiyatlarında son altı ay içinde yaşanan yıllık rakamlarındaki sıçrama ise yüzde 1,78’den yüzde 16,09’a ulaşarak mantık sınırlarını zorlamış.

Ayrıca maliyet baskılarının tümü ile fiyatlanmadığını da hesaba katmak gerekiyor. Bu nedenle enflasyondaki yükselişin bir süre daha devam edeceği, yılsonunda tek haneli yıllık rakamlara geri dönüş olasılığının ise pek kalmadığı dikkat çekiyor. İşletmelerin nakit akış sorunları hafifledikçe veya stokları erime noktasına yaklaştıkça, maliyet artışlarının fiyatlara yansıması hızlanabilir; benzeri bir duruma düşmemek adına stok bulundurma ve fiyatlama eğilimleri kaçınılmaz olarak değişmek zorunda kalabilir.

Enflasyona ilişkin beklentilerdeki olumsuzlaşma, ekonomiye ilişkin tüm değişkenlere yönelik tahminleri kaçınılmaz olarak etkiliyor. Bu yılın ilk çeyreğindeki büyüme lehine ivmelendirmenin, yerini yeniden durgunlaşama veya ekonomik daralmaya bırakması ihtimali güçlendi. Muhtemelen iç talep canlılığını koruyamayacak, sorunlu kredi hacmi artmayı sürdürecek ve işsizlikteki artış eğilimi değişmeyecek; tasarruf açığı büyüyecek, rekabet koşulları ve gelir dağılımı bozulmaya devam edecek. Bütçe açıklarının öngörülen düzeylerin çok üzerine çıkması engellenemeyecek. Yapısal reform masalları, bu olumsuzlukları kısa ve orta vadede terse çeviremeyebilir!

Sonucu ne olur ise olsun, Referandum sonrasında Siyasi İrade ile yabancı sermaye ve mali sektör arasındaki gerginlik ön plana çıkabilir ve ekonomi gündeminin ana başlıklarından biri haline gelebilir. Enflasyonla mücadeleye mi yoksa büyümeye mi öncelik verileceği konusunda uzlaşılması kolay olmayabilir; büyük olasılıkla beklentilerin daha da olumsuzlaşmasına ve sorunların ağırlaşmasına katkı yapabilir. Aşılamayan kısır tartışmalar, iş dünyamızın üzerindeki çok yönlü olumsuz baskıların yıkıcı olmaya başlamasına sebep olabilir. Beklentilerdeki bozulma ve önceliklerdeki uzlaşmazlıkların, dış finansman ihtiyacının karşılanması ve döviz kurları üzerindeki etkileri aşılmaz bir kısır döngü yaratabilir.

Son altı ay genelinde iç talepte kademeli olarak yaşanan hareketlenme, gelecekteki talebin öne çekilmesi idi. Vergi avantajlarından yaralanmak ve maliyetler fiyatlara yansımadan ihtiyacı karşılamak isteyenler bu süreçte kullanılmıştı. Kredi garantisi ve kampanyalı satışlar ile rahatlayan, stoklarını kısmen eriten iş kolları bir süredir maliyet artışlarını fiyatlarına yansıtmaya başladı; vergi avantajları ise talep yaratma açısından önemsizleşir oldu. Çekirdek enflasyonun yukarı yönde hareketlendiği bir dönem yaşanıyor. Bu yılın geri kalanı, iç talep açısından istikrarsız dalgalanmalara sahne olabilir ve sorunların ağırlaşmasına katkı yapabilir. Yatırım eğiliminin oldukça düşük kalması ve riskten kaçınma eğiliminin güçlenmesi, bu olumsuzlukların yan tesirlerinden bazıları olarak karşımıza çıkabilir.

Cuma günü açıklanan büyüme rakamı ile heyecanlana risk taşıyanların morali, enflasyon rakamları ile bozulmuş olabilir. Bu olumsuzlukların sonuçları kademeli olarak sahne almaya başlayabilir!

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar