Enflasyonda da, cari açıkta da daha almamız gereken çok yol var

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

 

Uluslararası Para Fonu-IMF'nin ekim ayında yayımladığı Dünya Ekonomik Görünümü raporundaki veriler, o çok övündüğümüz bazı göstergelerde hala pek de iyi durumda olmadığımızı bir kez daha ortaya koydu. Üç beş yıl öncesine göre çok önemli gelişme sağlamış olsak da, örneğin enflasyonda seçilmiş ülkeler arasında neredeyse en kötü durumdaki ülkeyiz. Hele hele cari açıkta, daha doğrusu cari açığın GSYH'ye oranında "birinciliği" kimselere bırakmıyoruz. Cari açık/GSYH oranındaki liderliğimiz, bu yıl olduğu gibi, gelecek yıl da sürecek. Büyümede de Çin'den sonra gelen ülke konumunu hızla yitiriyoruz.

Enflasyon; olmuyor, olmuyor!

Enflasyonda hep yüzde 5 ya da biraz üstünde hedeflerle yola çıkıyoruz. Orta vadeli programlar çerçevesinde 2011 yılı için yüzde 5.3, bu yıl için yüzde 5.2'lik enflasyon hedefiyle yola çıkıldı. Bu oranlar, Merkez Bankası'nın önceki yılların üçüncü enflasyon raporunda dile getirdiği oranlar. Merkez Bankası daha sonra hedefini değiştirip yüzde 5 olarak belirledi. Aslında görüldüğü gibi oranlar arasında öyle kayda değer bir fark da yok; ha yüzde 5, ha yüzde 5.2 ya da yüzde 5.3.

Önemli olan, öngörülen bu rakamlara göre gerçekleşmenin hangi düzeyde olduğu ve bu gerçekleşmenin diğer ülkelerle olan farkı.

2011 yılındaki TÜFE artışı yüzde 10.5'i buldu. Yani öngörülenin bir kat üstünde bir gerçekleşme ortaya çıktı. Sapma çok büyüktü.

Bu yıl ise gerçekleşme tahmini yüzde 7.4. Öngörülene göre yine yarı yarıya bir sapma ortaya çıkması bekleniyor. Üstelik yüzde 7.4'te kalınabilirse... Bu oranın üstüne çıkılma olasılığı da yok denilemez elbette.

Türkiye, öngördüğü enflasyonu bile yüzde 5'in altına indiremiyor. Hem zaten böylesine bir öngörü hiç gerçekçi olmaz. Yüzde 5'e bile inilememişken, daha düşük oranı öngörmek, kendi kendimizi kandırmak olur. Geçen yıl yüzde 100'ü bulan, bu yıl da yüzde 50 dolayında oluşacağı beklenen sapmayı sıfıra indirsek, yani enflasyonu yıllık bazda yüzde 5'te tutabilsek bile IMF'nin Dünya Ekonomik Görünümü raporunda yer alan seçilmiş ülkelerle kıyasladığımızda ne yazık ki yine de yüksek sayılabilecek bir enflasyona sahibiz. 

Raporda Türkiye de dahil 12 ülkenin oranlarına yer verilmiş. Bu ülkeler arasında 2011'deki yüzde 10.5'le ilk sıradayız. Bu yıl ilk sıraya Hindistan'ın yükseleceği tahmin ediliyor, biz ikinciyiz. 2013'te de yine Hindistan'ın ilk sırayı alacağı, Rusya'nın enflasyonda bizi geçeceği, Türkiye'nin ise en yüksek enflasyona sahip üçüncü ülke olacağı tahmin ediliyor. IMF, 2013 için Türkiye'nin enflasyonunu yüzde 5.7 olarak tahmin ediyor. Bu yıl için Türkiye'den de iyimser olan IMF, OVP'deki yüzde 7.4'lük tahmine karşılık yüzde 6.5'lik bir enflasyon bekliyor.

Türkiye geçen yılı yüzde 10.5 enflasyonla kapatırken, tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşayan Euro bölgesindeki enflasyon yüzde 2.7 oldu. Bu yıl da Türkiye'de resmi olarak yüzde 7.4 düzeyinde tahmin edilen, ancak daha yüksek gerçekleşme olasılığı da bulunan enflasyonda Euro bölgesindeki tahmin yalnızca yüzde 2.3; yani bizdekinin üçte biri kadar.

Ya cari açık?

Cari açığın GSYH'ye oranı açısından hiçbir ülke elimize su dökemiyor! Söz konusu oranda geçen yıl rekor kırdık; açığın GSYH'ye oranı yüzde 10'u buldu. Cari açık/GSYH oranında yüzde 4'ün, 5'in üstünün tehlikeli sayılacağı dile getirilirken biz çift haneye çıktık.

2012 yılıyla birlikte oran belirgin biçimde geriledi. Bir yandan GSYH büyüdü. 2011'de 774 milyar dolar olan GSYH'nin, bu yıl 799 milyar dolara çıkması bekleniyor. Diğer yandan ise 2011'de 77 milyar dolar olan cari açığın, OVP'deki tahmine göre 58.7 milyar dolara gerileyeceği tahmin ediliyor. Gerçi bu tahmin aşağı yönlü kırılacak ve 55 milyar doların bile altı görülebilecek. 58.7 milyara göre hesaplama yapıldığında cari açık/GSYH oranı yüzde 7.3 olarak bulunuyor. 55 milyarlık açık beklentisine göre bu oran yüzde 6.9'a iniyor. IMF'nin tahmini ise yüzde 7.5 düzeyinde ve gerçekçi olmaktan çok uzak.

Türkiye, cari açığının GSYH'ye oranını yüzde 10'dan yüzde 7 dolayına indirecek. Ancak, yüzde 7 bile çok çok yüksek bir düzey. IMF raporunda yer verilen seçilmiş ülkelerden bu yıl cari açık/GSYH oranı en yüksek olan yüzde 3.8 ile Hindistan. Yani bize en yakın ülke bile bizim oranımızın yarısı düzeyinde bir orana sahip.
Olumsuz tablo 2013'te de değişmeyecek. Gelecek yıl GSYH'nin 858 milyar dolara çıkacağı, cari açığın ise 60.7 milyar dolar olarak gerçekleşeceği, böylece cari açık/GSYH oranının yüzde 7.1 düzeyinde oluşacağı öngörülüyor. Bizden sonra cari açık/GSYH oranı en yüksek ikinci ülke yine Hindistan olacak. Bu ülkede söz konusu oran yüzde 3.3 düzeyinde öngörülmüş durumda. Yani biz yine bize en yakın ülkeye fark atacağız.

Euro bölgesi ise cari fazla veriyor. Bölgedeki cari fazlanın GSYH'ye oranı bu yıl yüzde 1.1 olarak bekleniyor, 2013 için öngörülen oran ise yüzde 1.3 düzeyinde.

Büyümede de geri düştük

Büyümede geçen yıl için Çin'den sonra en yüksek oranı yakalayan ülke olmakla övünüyorduk. Ancak, 2012 ile birlikte bu özelliğimizi de yitirdik.

Yüzde 4 hedefiyle yola çıktığımız büyümede tahmin artık yüzde 3.2. IMF'nin tahmini ise yüzde 3. Yüzde 3.2'yi tutturabilsek bile IMF'nin raporunda sıralanan diğer 11 ülkeden Çin, Hindistan, Meksika ve Rusya bizi geride bırakıyor.

2013 için öngördüğümüz yüzde 4'lük büyümeyi tutturabilirsek, Çin ve Hindistan'ın ardından Brezilya ile birlikte üçüncü sırayı alacağız.

 

aaktas30102012.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar