Enflasyonla mücadele odaklanma denetim süreklilik ister...

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Enflasyonla Topyekun Mücadele Programı asgari yüzde 10 indirim kampanyasıyla başlatıldı. Şimdi hiç vakit kaybetmeden bakanlığın iş dünyasıyla birlikte yeni dönemin yol haritasında yer alacak yapısal reformların çalışmasına başlaması gerekir.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak önceki gün Enflasyonla Topyekun Mücadele programını açıkladı. Mücadeleye katılacak kurumlar yıl sonuna kadar yüzde 10 indirim yaparlarken bunu kurumlarına asacakları “Enflasyonla topyekun mücadelede en az yüzde 10 indirim” pankartlarıyla tüketicilere duyuracaklar.

Kampanyaya hızla TOBB, TÜSİAD ve MÜSİAD gibi kurumlardan üretici firmalardan ve zincir mağazalardan destek geldi. Et ve Süt Kurumu 10 üründe, Carefoursa, Bim, Şok, A 101, Migros ve Metro 50 üründe indirim yaptıklarını açıkladılar. Un sanayicileri de ekmeklik buğday çuval fiyatını indirimle 85 lira olarak belirledi. Bakanlık elektrik ve doğalgaza da yıl sonuna kadar zam yapılmayacağı açıklamasında bulundu. Kampanyaya indirim yaparak katılan firmaların listesi internet sitesinde, “Türkiye kazanacak” logosu altında duyuruluyor.

Bankalar da enflasyonla mücadeleye destek için 1 Ağustos’tan geçerli olmak üzere kredi faizlerinde yüzde 10 indirim uygulayacaklarını açıkladılar.

Böylece, iyi bir başlangıç olduğunu söylemek yanlış olmaz. Ancak, enflasyonla mücadele bir yandan odaklama, denetim ve süreklilik gerektirir.

Sürekliliği sağlayacak olan ise Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadele programını eksiksiz uygulayabilmesi, bunun mali politikalarla desteklenmesini zorunlu kılar.

Ama asıl olması gereken üretimin artmasıdır, artan üretimin yerli girdi payının yüksek olmasıdır.

Bu da bu başlangıcın ardından, hiç vakit kaybetmeden kararlı bir şekilde yapısal reformların başlatılarak yerli üretici firmaların üzerilerindeki yüklerin azaltılmasına bağlıdır.

Enflasyonla mücadele bir çok alanda reform içeren,yeniden yapılanma gerektiren bir ameliyatla istenen sonuca ulaşabilir. O nedenle Enflasyonla Topyekun Mücadele programı akut durumun önüne geçecek bir ilaç tedavisi olarak görülmelidir. Asıl atılması gereken adımlar buna bağlı olarak hemen başlatılmalıdır. Bu noktada odaklanılması gereken ise üretim artışı ve onun içindeki yerlilik payıdır. Bunu sağlayacak reform adımlarının hiç vakit kaybetmeden bir biri ardından atılması başlatılmalıdır. Aksi halde uygulanacak üç aylık indirimler enflasyon konusunda bir rahatlama getirse de uzun vadede istenilen sonucu veremez, eski duruma dönüş yaşanır.

Şimdi bakanlığın sadece kendi bürokratlarıyla değil, eli taşın altında olan iş dünyasının üreticileriyle birlikte yeni dönemin yol haritasında yer alacak reformların belirlenmesi çalışmasını başlatması gerekir.

Enflasyonla mücadelede Türkiye deneyim sahibidir. Enflasyonu yüzde 150’lerden yüzde 30’lara yüzde 30’lardan tek haneye indirme, yüzde 5 hedefine yakınsama gösterebilmiştir. Bu deneyime bağlı olarak uygun ve geçerlilik taşıyan bir enflasyonla mücadele programı hazırlanabilir. Şimdi yapılması gereken budur.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar