Gelişmiş ülkelerde mali görünüm bozuluyor, emtia fiyatları hızlı yükseli

Fatma MELEK
Fatma MELEK PİYASA GÖZÜYLE fatma.melek@akbank.com

IMF Dünya Ekonomik Görünümü raporunda 2011'de gelişmiş ülkelerin %2,4, gelişmekte olan ülkelerin ise %6,5 büyüyeceğini öngörüyor. Gelişmiş ülkelerde artan borçluluk ve zayıf bilançolar temel sorunları oluştururken, emtia fiyatlarındaki artışa dikkat çekiliyor.

Bu bağlamda piyasalara baktığımızda: öncelikle, Avrupa olmak üzere, Yunanistan'da borcun yeniden yapılandırılmasına yönelik baskısı sürüyor. Yunanistan'ın bütçe ve kamu açığının milli gelire oranı 2010 için sırasıyla %10,5 ve %142,8 olarak açıklanırken, tahvil getirileri yükselerek yeni rekorlara imza attı. 2 yıllık getiriler  %25,12'ye yükselirken,  Alman bonosu ile farkı %23,3 oldu.

Yunanistan tahvillerinin geri ödenmeme riskine karşı yapılan sigortanın primi de (5 yıllık kredi iflas takası) 26 Nisanda 1514 baz puanı gördü.  Geçtiğimiz yıl aynı dönemde 768 idi. Bu fiyatlar, Yunanistan'ın önümüzdeki beş yıl içinde borçlarını ödeyememe olasılığının son bir yılda %50 arttığına işaret ediyor. Avrupa bankalarının Yunanistan'daki risklerinin %70'i Alman ve Fransız bankalarında. 

Borçlanma maliyetleri, İrlanda ve Portekiz'de de artıyor: iki yıllık getiriler %12 civarında. Ancak, piyasalar İspanya'yı ayrıştırmaya devam ediyor: 2 yıllık getiriler %3,51'de.

IMF, AB çevre ülkelerindeki düşük büyüme, mali sıkıntılar, finansal baskılardan oluşan etkileşimini özellikle ciddi bir sorun olarak görürken, düşük veya eksi büyüme ile yüksek faiz oranları koşulları altında mali ve finansal sürdürülebilirliği tesis etmenin zorluğuna dikkat çekiyor. IMF,  2011 yılında Yunanistan ve Portekiz için daralma öngörüyor: sırasıyla  -  %3,0 ve -  %1,5.  Diğer iki ülke için büyüme öngörüsü ise %1'in altında.

İkinci önemli sorun; Japonya ve ABD'nin yüksek kamu borçluluğu.    S&P, ABD'nin hızla yükselen bütçe açığı (milli gelirin %10'u) ve Demokratlar ile Cumhuriyetçilerin orta vadede mali problemlerin çözümünü hedefleyen bir plan üzerinde uzlaşmaları konusundaki endişeler nedeniyle ABD'nin kamu borç görünümünü negatif izlemeye aldı.  S&P, Japonya'nın görünümünü de negatife çekerken, 245-600 milyar $ tutarında olmasını öngördüğü yeniden yapılanma maliyeti ve artacak borçlar için Japonya'nın  "tutarlı bir strateji"  belirlemede yetersiz kaldığını öne sürüyor.

IMF tahminlerine göre; 2011'de gelişmiş ülkelerde kamu finansman gereksinimi (kamunun vadesi gelen borcu+bütçe açığı) en yüksek olacak ülke Japonya; finansman gereksiniminin milli gelirin %56'sına yükselmesi bekleniyor. Japonya'yı %26 finansman gereksinimi ile ABD izliyor.  Yüksek borçluluğa rağmen faiz oranları düşük;  burada da ABD bonolarının küresel bazda rezerv varlık olarak kullanılması ve Japonya'da yerel yatırımcı tabanının büyüklüğü ve bu araçlara olan bağlılığı belirleyici oluyor.

Gelişmiş ülkelerin yüksek kamu borçları ve bankacılık sistemine ilişkin endişeler, Japonya'daki deprem, ABD'nin miktarsal genişlemesinin büyümeyi ve nihai olarak enflasyonu artıracağı beklentisi, değerli metallere olan talebi artırırken, tüm emtia fiyatlarındaki güçlü seyir, özellikle gelişmekte olan ülkelerin büyümelerindeki hızlanmadan kaynaklanıyor.

Altın fiyatı rekora gidiyor: Altın nominal olarak 1.526$ ile zirve seviyelerini test etti. Ancak enflasyondan arındırılmış reel fiyatlara göre bu seviye 1980'de geldiği reel zirve seviyesinin ( 1.876 $)  %19 altında. Brent petrol 125$'a ulaştı. Ancak 2008 Temmuz ayında gördüğü zirvesine göre (148$) reel olarak   %15,2 aşağıda bulunuyor.

Petrol fiyatları yüksek seyrine devam edecek mi? Kısa vadede; Ortadoğu'daki çalkantılar karşısında OPEC ülkelerinin artan kamu harcamaları petrolde başa baş fiyatı daha yukarılara taşıyor. Uzun vadede de Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) petrol fiyatının 100 $'ın üzerinde kalmasını öngörüyor. Zira ulaştırma sektöründe petrolün alternatifinin olmaması fiyatların yükselmesine zemin hazırlıyor. 2010-2035 döneminde dünya petrol talebindeki artışın yarısının Çin'den kalan kısmının ise diğer gelişmekte olan ülkelerden kaynaklanması bekleniyor.

Emtia fiyatlarındaki artış Türkiye'yi olumsuz etkiliyor: 2009'da düşük olan cari işlemler dengesi 2010'da 3 katına çıktı: milli gelirin %6,6'sı, bu açığın %4,4'ünü enerji açığı oluşturuyor. 2011 yılında cari açık, petrol fiyatlarındaki seyre göre, GSMH'nin % 7,4-%7,8'i oranında olacak ve bunun %5'lik kısmını enerji açığı oluşturacak. Dolayısıyla enerji üretimi ve yenilenebilir enerjiye yatırım önem taşıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
2016 Beklentiler 07 Ocak 2016