Global köyün Türkleri olmak…
Dünyanın geçen yüzyılın son çeyreğinde Global köye dönüşmesinin ardından, Türk yatırımcıları da birçok ülkedeki yatırımlarıyla Global Köyün Türkleri olma özelliğini kazandılar. Son 5 yıllık dış ticaret rakamları Afrika kıtasında da Türk işadamlarının önemli adımlar attıklarını gösteriyor. Sanayi Bakanı Nihat Ergün ve Türk-Afrika iş konseyleri Koordinatör Başkanı Tamer Taşkın'ın Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Kamerun'da yatırım yapacak işadamlarımıza sunduğu imkanlarla ilgili açıklamaları, bu alanlarda Türk işadamlarının yeni ve önemli başarılara adım atabileceklerini ortaya koyuyor.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Cumhurbaşkanı Gül ile birlikte yaptığı Kamerun, Demokratik Kongo gezileri sonrası, bu ülkelerde Türk yatırımcılara büyük imkanlar yaratan üretim alanları olduğunu ve üretilen ürünlerin gümrüksüz olarak Amerika kıtasına ihraç edilebileceğini söyledi. Afrika'da global köyün üreticisi olacak Türklerin özellikle çimento, tekstil, mobilya ve seramik sektöründe kuracakları tesislerle önemli imkanlara sahip olabileceklerini belirtiyor. Türk-Afrika iş konseyi Başkanı Tamer Taşkın da Türk işadamlarının Afrika yatırımlarının Amerika kıtasının anahtarı olacağını iddia ediyor.
Aslında Türk işadamlarının Afrika kıtasını iyi gözlemledikleri ve ticari olarak bu kıtada bir atılım içinde olduklarını dış ticaret verileri ortaya koyuyor. 2005 yılında Türkiye'nin toplam Afrika ticareti 9 milyar 677 milyon dolar iken, 2009 yılında yüzde 65'lik artışla 15 milyar 876 milyon dolara yükselmiş durumda. Bu ticaret hacminin yapısında da bizim lehimize önemli bir değişim yaşanmış durumda. 2005 yılında toplam içinde ihracatımız yüzde 38, ithalatımız yüzde 62 pay alırken, 2009 yılında dış ticaret rakamı büyürken bu adeta tersine dönmüş ve ihracatımızın payı yüzde 63'e yükselirken ithalatımızın payı yüzde 37'ye inerek bizim lehimize bir tablo ortaya çıkmıştır.
Sanayi Bakanı Ergün, ziyaretleri sırasında Kamerun ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti ile serbest ticaret anlaşması imzalama çalışmalarını başlattıklarını, bu yıl içinde anlaşmanın imzalanarak hayata geçebileceğini belirtti. Bakan, Türk işadamlarının bu ülkelerde yatırım yaparak üretecekleri tekstil, mobilya, seramik ve çimento ürünlerinin bu ülkelerin iç pazarlarının yanı sıra Güney Amerika'ya satılabileceğini bildirdi. Kamerun'un petrol, ahşap ve kakao dışındaki tüm ihtiyaçlarını ithal ettiklerini bu nedenle bu ülkeye yatırım yapacak Türklerin önemli imkanlara sahip olabileceklerini belirtti.
Bakan Ergün, zengin petrol ve maden kaynaklarına sahip olan Kamerun'da KOBİ'lerin eğitimleri için KOSGEB'in çalışma yapması için anlaştıklarını, Kobi'lerin dış pazarlara açılması yolunda ülkemizdeki birikimleri bu eğitimlerde aktaracaklarını söyledi. Bunun yanı sıra Türkiyeli işadamlarının deneyim ve birikimleriyle zengin petrol ve maden kaynakları olan ülkede, yatırım imkanlarından yararlanabileceklerini belirtti. Ülkemiz iş adamları için Kamerun ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde havaalanı, sosyal konut ve 5 yıldızlı otel inşaatlerinde de yer alabileceklerini, bu fırsatları da değerlendirmelerini istedi.
Tamer Taşkın ise Amerika kıtasın Afrika'ya yardım için üretilen ürünleri kotasız ve gümrüksüz satın almasının yarattığı önemli imkanın altını çizdi. Birçok tarımsal ve hayvansal hammaddenin ve yer altı zenginliğinin işlenemediğini belirterek, kurulacak üretim tesisleriyle bu hammaddelerden katma değerli ürünler üretilebileceğini, bunun Türk yatırımcılar için önemli fırsatlar hazırladığını söyledi. Enerji sonunu yaşanan, 5-6 saatlik günlük kesintiler olan ülkelerde üretimin sürekliliği için jeneratör kullanmanın zorunlu hal aldığını da olumsuzluk olarak aktardı.
Sanayi bakanı Ergün ve Tamer Taşkın'ın anlattıklarından, son yıllarda Afrika'yı keşfetmiş olan Türk işadamları için, bu kez önemli yatırım imkanları olduğunu, yapılacak yatırımlarla elde edilecek üretimin Amerika pazarına girişinin engelsiz olacağını, öğreniyoruz.
Son yıllarda sayıları çok artan dünyanın çeşitli ülkelerinde iş yapan global köyün Türkleri işadamlarımız için Afrika ülkelerinde Mısır, Cezair, Güney Afrika gibi ülkelerin yanına kısa süre içersinde Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Kamerun'un da ekleneceğini söylemek bu bilgiler ışığında yanlış olmayacaktır.