Göç için küresel mutabakat arayışı

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

Birleşmiş Milletler Global Compact, sürekli rekabet içindeki iş dünyasına
ortak bir kalkınma kültürü oluşturmak üzere evrensel ilkeler öneren yenilikçi
bir kurumsal sorumluluk yaklaşımı olarak tanımlanıyor. Vizyonu ise
“Sürdürülebilir ve kapsamlı küresel ekonomi” inşa etmek. Tamamen gönüllülük
esasına dayanan Global Compact, özel sektör işletmelerini, evrensel olarak
kabul görmüş bildirgelere dayanan 10 temel ilkeye uymaya ve BM’nin
Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri başta olmak üzere daha geniş kapsamlı
kalkınma hedeflerine yönelik faaliyetlerini desteklemeye çağırıyor.

İş dünyasını, iş gücünü, sivil toplumu, üniversiteler, belediyeler ve kamu
kurumlarını Birleşmiş Milletler ile bir araya getiren kapsayıcı bir paydaş
grubunu temsil eden BM Global Compact’ın son dönemde önemli gündem
maddelerinin başında göç sorunu geliyor.

Uluslararası Göç Örgütü’nün yayınladığı 2018 Dünya Göç Raporu’na göre dünya
üzerinde 244 milyondan fazla uluslararası göçmen var. Bu oran dünya nüfusunun
yüzde 3.3’üne denk geliyor. Yerinden edilmiş 65.6 milyon kişi olduğu tahmin
ediliyor. Bu nüfusun yaklaşık 22.5 milyonu mülteci statüsünde.

BM’nin hedefi, hükümetler ve devletler arasında kurulacak işbirliği sayesinde
göç sorununun azalmasını sağlamak ve insanlara doğdukları ülkede kalma fırsatı
vermek.

Bunun için de işbirliğine dayalı, insan hakları odaklı, ihtiyaçlara yönelik
çözümler yaratmak gerekiyor. Küresel Göç Mutabakatı
Küresel Göç Mutabakatı; uluslararası göçün bütün boyutlarını bütüncül ve
kapsamlı bir şekilde ele almak üzere, Birleşmiş Milletler’in himayesinde
hazırlanan ilk, hükümetler arası müzakere edilmiş anlaşma olacak. İnsan
hareketliliklerinin güvenli, sistemli ve düzenli olarak gerçekleşmesini
sağlamaya yönelik oluşturulan olan bu belge, göç hareketliliklerine
uluslararası seviyede verilecek ortak bir yanıt olarak görülüyor.

İnsan hareketliliğine kapsamlı bir yaklaşımın ve küresel düzeyde daha etkili
bir işbirliğinin gerekliliğini kabul eden devletler şunları taahhüt ediyor:

● Statüsüne bakılmaksızın; tüm göçmenlerin güvenlik, onur ve insan hakları ile
temel özgürlüklerini daima korumak.

● Çok sayıdaki mülteci ve göçmene ev sahipliği yapan, sınırlarını açan ve
barındıran ülkelere destek vermek.

●İnsani ve kalkınma yardımı çerçevelerinde hem göçmenin hem misafir eden
ülkenin ihtiyaçlarının ve kapasitelerinin planlanarak göçmenleri entegre
etmek.

● Tüm göçmenlere karşı yapılan yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve ayrımcılıkla
mücadele etmek.

● Devlet tarafından yönetilen bir süreçle, savunmasız göçmenlerin tedavisi ile
ilgili gönüllü kılavuzlar ve bağlayıcı olmayan ilkeler geliştirmek.

● Güvenli, sistemli ve düzenli bir göçün küresel yönetişimini güçlendirmek.

ABD ve Macaristan sürece dahil değil

Göçmen haklarının, “Global Compact” yani Küresel İlkeler Sözleşmesi kapsamında
yeninden ele alınması ve uluslararası kurallar ile güçlendirilmesi tüm ülkeler
için çok önemli. Fas’la birlikte 2017/2018 Küresel Göç ve Kalkınma Forumu
(GFMD) dönem başkanlığını yürüten Almanya, bu süreçte belirleyici bir rol
oynuyor. Aralık 2018 tarihinde kabul edilmesi beklenen Göç için Küresel
İlkeler Sözleşmesi, göçe yönelik küresel bir vizyon oluşturmak adına hayata
geçirilen ilk deneyim.

ABD ve Macaristan sürece dahil olmayacağını açıkladı. Beklenti, diğer
ülkelerin de aynı tavrı göstermemesi yönünde.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar