Güçlü ve istikrarlı bir finansal sistem için finansal eğitim

Prof. Dr. Güler ARAS
Prof. Dr. Güler ARAS Momentum dr.guler.aras@gmail.com

Dünyanın gündeminde önemli bir yer edinen finansal eğitim, evrensel olarak bireylerin finansal açıdan güçlenmesinin ve finansal sistemin genel istikrarının temel bir bileşeni olarak kabul ediliyor. G20 Liderleri tarafından desteklenen, “Yenilikçi Finansal Kapsayıcılık”, “Finansal Tüketicinin Korunması”, “Finansal Eğitim için Ulusal Stratejiler” ve “Dijital Finansal Kapsayıcılık” prensipleri bunu yansıtıyor.

Dijital Finansal Kapsayıcılık ile ilgili oluşturulan yeni üst düzey ilkeler seti, 2016 yılında G20 Liderleri tarafından onaylanmıştı. Bu ilkelerden birisi, finansal okuryazarlık yetkinliklerinin, tüketicilerin ve küçük işletmelerin (özellikle risk altındaki veya savunmasız grupların) giderek daha fazla dijitalleşen finansal ortamdan tam olarak faydalanabilmelerine olanak tanınmasının önemini ifade ediyor.

Finansal eğitimde, daha uzun vadeli stratejik yaklaşıma ihtiyaç var

2016 yılında, yetişkinlerin finansal okuryazarlık yeterliliklerini ölçmek üzere yapılan OECD Uluslararası Finansal Eğitim Ağı (International Network on Financial Education – INFE) Anketi, 30 ülke ve ekonominin analizini ortaya koyuyor. Rapor, dünya çapında endişe verici derecedeki düşük finansal okuryazarlık düzeyine dikkat çekiyor. Finansal eğitimde, daha uzun vadeli stratejik yaklaşımların gerekliliğini ortaya koyan bu sonuçlar, finansal okuryazarlık önlemlerini tekrar gündeme getirdi.

Finansal okuryazarlık, dijital çağın gerektirdiği temel yaşam becerileri arasında yer alıyor Uluslararası bir sınav olan PISA’nın kapsamının, öğrencilerin finansal okuryazarlık düzeylerini de ölçmeye yönelik olarak genişletilmesinin temel sebebi, günümüzde artık “finansal okuryazarlığın temel bir yaşam becerisi” olarak kabul edilmesi. Finansal okuryazarlık, insanların yaşamlarında, başarılarında önemli bir fark yaratabiliyor. Finansal bilginin desteklediği girişimcilik ve sosyal beceriler, günümüzde kapsayıcı büyümenin ve refahın temel yapı taşları arasında.

Finansal okuryazarlık ve finansal eğitimle ilgili ulusal stratejiler sürekli güncellenmeli
OECD-INFE tarafından 2017 yılında yayımlanan Yetişkinlerin Finansal Okuryazarlık Yeterlilikleri raporuna göre, G20 ülkelerinin büyük çoğunluğunun, finansal okuryazarlık ve finansal eğitimle ilgili ulusal bir stratejisi bulunmuyor. Aynı raporda yeni bilgi ve gelişmeleri dikkate alarak stratejilerini gözden geçiren ve geliştiren ülkelerin oldukça az olduğu da görülüyor. Bu çabaların sürekliliği, farkındalık, bilgi ve anlayış kazandırılması açısından büyük önem taşıyor. Finansal eğitimin finansal davranışları da hedefl emesi gerekiyor.

Finansal bilginin, kararların bilinçli alınmasına temel sağladığı aşikar. Fakat finansal refahın artması için sadece bilginin varlığı yeterli değil; bir dizi davranış ve eylemin de gerçekleşmesi gerekli. OECD-INFE raporuna (2017) göre, Türkiye finansal bilgi açısından ortalamanın üzerinde yer alırken finansal davranış ve tutum açısından ortalamanın altında kalıyor. Rapor aynı zamanda, G20 ülkelerinde ortalamada, yetişkinlerin sadece yüzde 52’sinin tartışılan 9 davranışın 6’sında asgari hedefe ulaştığını gösteriyor. Bu tür göstergeler, finansal eğitimin, bütçeleme, düzenli fatura ödemeleri ve finansta dijital araçların kullanımı gibi ‘finansal davranışları’ da hedefl emesi gerektiği konusunda önemli bir uyarı niteliğinde.

Tasarruf hacminin artırılması için Ulusal Strateji

Ülkemizde uzun yıllardır yüzde 15 seviyelerinin üzerine çıkaramadığımız düşük tasarruf hacminin temel nedenlerinden birisi de düşük finansal okuryazarlık seviyesi. Belirlenecek `Ulusal Stratejiler` çerçevesinde, tasarruf hacminin artırılması, tasarrufl arı uygun yatırım alanlarına yönlendirecek, ekonomiye kazandıracak kararların alınması ve elbette etkin bir şekilde uygulanması büyük önem taşıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar