Gümrük kıymetinin belirlenmesinde uygulamadaki sorunlar

Fatih UZUN
Fatih UZUN Gümrük ve Dış Ticaret Dünyası fuzun81@hotmail.com

Hepimizin bildiği üzere ithalat işlemlerinde gümrük vergileri ithal eşyasının gümrük kıymeti üzerinden alınmakta. 4458 sayılı Gümrük Kanunumuzda ise gümrük kıymeti, gümrük tarifesinin ve eşya ticaretine ilişkin belirli konularda getirilen tarife dışı düzenlemelerin uygulanması amacıyla Kanunda belirtilen hükümler çerçevesinde hesaplanan kıymet olarak tanımlanmakta.

Gümrük Kıymeti Nasıl Belirleniyor?

İthal eşyasının gümrük kıymeti, Gümrük Tarifeleri ve Ticareti Genel Anlaşmasının VII. maddesinin uygulanmasına ilişkin uluslarası kıymet sözleşmesinde belirtilen hususlar çerçevesinde belirlenmekte. Kaldı ki Gümrük Kanunumuzda gümrük kıymetinin tespitine yönelik mevcut hükümler bu anlaşma ile uyumluluk arz ediyor. Gerek söz konusu anlaşma gerek ise Gümrük Kanunumuz ithal eşyasının gümrük kıymetinin belirlenmesinde asgari gümrük kıymetleri ile keyfi veya fiktif kıymetlerin esas alınamayacağını ifade etmekte.

Gümrük Kıymeti ile ilgili hükümler kısaca bu şekilde olmasına rağmen uygulamada pek çok eşyada asgari gümrük kıymetleri veya fiktif kıymetler üzerinden ithalat vergilerinin hesaplanması yönünde düzenlemeler/uygulamalar mevcut.

Gözetim Uygulaması

Hali hazırda pek çok eşyanın (örneğin bazı tekstil ürünleri) ithali sürecinde Tebliğ düzeyindeki işlemler ile uygulanmakta olan kıymet bazlı gözetim uygulaması belki de asgari gümrük kıymeti uygulamasının en basit örneği. Aslında gözetim uygulamasının temel amacı, belirli bir malın ithalatında kaydedilen gelişmelerin yerli üreticiyi korumak adına izlenmesi. Ancak hali hazırdaki fiili uygulamada, yükümlülerce eşyanın ilgili Tebliğlerde belirtilen gözetim kıymetinin altında beyan edilip vergilerin bu tutar üzerinden hesaplanıp ödenmesine müsaade edilmemekte. Yükümlülülerin gerçekte ihracatçıya gözetim kıymetinin altındaki bir bedeli ödemesine rağmen ancak Ekonomi Bakanlığından gözetim belgesi almaları kaydıyla fiilen ödedikleri birim fiyat üzerinden vergilerin ödenmesine hali hazırda izin verilmekte. Ekonomi Bakanlığından gözetim belgesi temin etmenin pek de kolay olmadığını ve uzunca bir süre alabileceğini öngören yükümlülüler çoğunlukla ithalat işlemlerinde bu belge olmadan eşyanın birim kıymetini gözetim kıymeti düzeyine yükseltmeyi ve daha fazla ithalat vergisi ödemeyi tercih etmekte. İhtirazi kayıtla beyanda bulunanlar ise daha sonra bu hususu genellikle dava konusu etmekte ve bildiğim kadarıyla şu ana kadar gözetim uygulaması sebebiyle gümrük idaresinin kazandığı bir dava da bulunmamakta. Yani mahkemeler de yargısal süreçte gözetim uygulamasının hukuki niteliği hakkında gümrük idaresini değil yükümlüyü haklı gören kararlar vermekte.

Referans Fiyat Uygulamaları

Referans fiyat uygulaması da aslında niteliğinde kıymet bazlı gözetim uygulamasından çok farklı değil. Bazı eşyalarda uygulanan referans fiyat uygulamaları da yükümlülerin gümrük kıymeti beyanında kafalarının karışmasına yol açan bir diğer husus. Akaryakıt fiyatlarındaki PETKİM tarifeleri, çay, kahve ve iplik ürünlerde farklı kurumların fiyat verilerinin gümrük idarelerince dikkate alınıyor olması yükümlülerin beyan aşamasında eşyanın kıymetini herhangi bir engele takılmaksızın gümrük işlemlerini sonuçlandırabilmek adına eşyalarının birim kıymetini referans değere yükseltmelerine ve aradaki farkı “yurtdışı gider” adı altında beyanda bulunmalarına yol açmakta. Elbetteki sonuç yine aynı: daha yüksek matrah üzerinden hesaplanan daha yüksek tutarlardaki ithalat vergileri.

Hava yolu ile ithalatta IATA tarifesi navlunu

Yıllardır benzeri bir uygulama hava yolu ile ülkemize ithal edilen eşyanın navlun giderinin beyanı noktasında yaşanmaktaydı. Gümrükler Genel Müdürlüğünün yakın dönemde yayımlanan 2018/7 sayılı Genelgesine kadar uygulamada, hava yolu ile yurda gelen eşyanın navlun giderinin beyanında IATA tarifesi esas alınmaktaydı. Gerçekte katlandıkları navlun giderinin tarifedekinden daha düşük olmasına rağmen yükümlüler aradaki tutarı “navlun farkı” adı altında ithalat beyannamelerinde göstermekte ve gerçekten ödemedikleri navlun farkına tekabül eden ithalat vergilerini üstlenmekteydiler. Neyse ki Gümrükler Genel Müdürlüğü konuya el attı ve hazırlamış olduğu bu genelge ile yıllardır süregelen bu yanlış uygulamaya son verdi.

Sonuç

Aslında gümrük kıymetinin belirlenmesi noktasındaki bu tarz uygulamaların yarattığı tek olumsuz sonuç sadece dış ticaret erbabının fazla ithalat vergileri ödemesi değil. Benzeri uygulamaların ithal eşyasının istatistiki kıymetini yükseltmesi ve ülkemiz ithalatına ilişkin istatistiklerin de bu kıymet üzerinden hesaplanıyor olması dikkate alındığında bu uygulamalar ithalatın gerçekte olduğundan daha yüksek gözükmesine de yol açmakta. Elbette bir sonraki aşamada durum dış ticaret açığının gerçekte olduğundan fazla çıkması ile kendini göstermekte. Umarız IATA emsal navlun uygulamasına son verilmesine yönelik oluşturulan düzenlemeler gözetim ve referans fiyat uygulamasında da kendini gösterir. Ne dersiniz?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar