“Hukuk ve yargı ne kadar iyi olursa ekonomik başarı o kadar yüksek olur”

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

Daha İyi Yargı Derneği, Türk yargısının sorunlarını tespit etmek, sorunlara yönelik çözüm önerileri geliştirmek, öneriler üzerinde toplumsal mutabakat sağlanması ve çözümlerin hayata geçirilmesi yönünde çalışmak amacıyla faaliyetlerini sürdüren siyaseten tarafsız bir sivil toplum düşünce kuruluşu.

“Yargı reformu, adalet ve kaliteli yargı için hayati ihtiyaçtır” görüşünü savunan dernek, ana görevini “bu ihtiyacın doğru tanımlanması ve doğru çözümler getirilmesi” olarak tanımlıyor. Bu kapsamda yargıda iyileştirmeye yönelik yapısal reform çalışmalarını içeren çalışmalar gerçekleştiriyor ve bunları Adalet Bakanlığı başta olmak üzere, tüm kamuoyu ile paylaşıyor.

Dernek son olarak 30 Mayıs 2019’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan “Yargı Reformu Strateji Belgesi”ni inceledi ve üç aylık bir çalışma neticesinde oluşturduğu “Yargı Reformu Strateji Belgesi İnceleme Raporu”nu, yeni Adli Yıl’ın açılışı vesilesiyle açıkladı.

Türk hukuk sistemini önemli sorunlarına kök sebep analizi yaparak, çözüm önerileri sunan inceleme raporunun detaylarını Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün’den dinledik.

Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde takdir edilmesi gereken unsurlar olduğu gibi, çelişki yaratan noktalar da bulunduğunu ifade eden Av. Gün’e göre, belgedeki en önemli beyan; hukukun ekonomi ile yakın ilişkisinin altının çizilmiş olması. Şöyle diyor Av. Gün, “Belgede hukukun ekonomi ile yakın ilişkisinin altının çizilmiş olması önemli ancak bu açıklama tek başına yetersiz. Hukuk, ekonominin sinir sistemi ve kan damarları gibidir. Hukuk ne kadar iyi çalışıyorsa ekonomik başarı o kadar yüksek olacaktır. Türkiye’nin kendisi ve bölgesi için gerçek potansiyelini gerçekleştirebilmesinin anahtarı yargıdır. Bu soruna getirilecek çözüm kaçırılan fırsatları Türkiye’ye geri kazandıracaktır.”

Yargı yükünün hafiflemesi ekonomiye katkı sağlar

İnceleme raporunda dikkat çekilen bir diğer önemli konu da, uzun süren verimsiz yargılamaların hâkimleri iş yükü altında ezerken, avukatları işsiz bırakarak yargı sistemi ve ekonomiyi kilitliyor olması. Uzun süren davaların hem yargı sistemi hem de ülke ekonomisi üzerinde yük oluşturdu ğuna dikkat çeken Av. Mehmet Gün, Türk hukuk sisteminde performans ve verimliliğin artırılmasının kangren olmuş ağır iş yükü konusunu çözeceğini söylüyor. Ortalama 4-5 yıl süren davaları, zamanı daha iyi ve verimli değerlendirerek ortalama 50 ila 100 gün içerisinde tek celsede ve makul maliyetle çözmenin mümkün olduğuna değinen rapor ise, yanlış kullanılan bilirkişilik sisteminin süreci tıkayan bir diğer unsur olduğa dikkat çekiyor. Raporda, “Bilirkişilik, oldukça yozlaşmış olan bir kurumdur” yorumu yer alıyor.

İleri bir hukuk düzenine sahip Türkiye doğu ve batı işbirliğinin anahtarı olur

“Yürütmenin yargıyı ıslah etmesinin düşünülemez olduğunu” vurgulayan inceleme raporu, Türkiye’nin; tam bağımsız, etkin, şeffaf ve hesap verir bir yargıya sahip olarak; hukukun üstünlüğünü başta kamu kesimi olmak üzere toplumun her alanına yaydığı taktirde özgürlükçü ve katılımcı bir demokrasiye sahip olacağına işaret ediyor. Raporda şu yorumlara yer veriliyor: “İleri bir hukuk düzenine ve demokrasiye sahip olan Türkiye, Doğu ile Batı’nın birbirini daha iyi anlamasını ve aralarında etkin etkileşim ve işbirliğinin oluşmasının anahtarı gibidir. Bu gerçekleştiği takdirde Türkiye, uluslararasında barış ve istikrarın sağlanmasına ve dünyada çatışmaların önlenmesine önemli katkılarda bulunarak sadece kendisi için değil; içinde bulunduğu hassas coğrafya, komşuları ve dünya için büyük fırsatların kapısını açabilir.”

“Yargı Reformu Strateji Belgesi”ndeki olumlu gelişmeler ve çelişki yaratan unsurlar

Olumlu gelişmeler

● "2009 ve 2015 strateji belgelerini güncelleyen “Yargı Reformu Stratejisi 2019” belgesinin (YRS 2019) 30 Mayıs 2019 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyu ile paylaşılarak yürütme gücünün en üst seviyesinde sahiplenilmiş olması.

● YRS 2019’da reform ihtiyacının “toplumsal taleplere dayanmakta” ve “toplumsal talepler zemininde yükselmekte” olduğunun vurgulanması.

● YRS 2019’un hazırlanmasında öncekilere göre daha geniş bir paydaş kesiminin kapsanması, vatandaşın talep ve şikâyetlerini belirlemek için geniş çaba gösterilmiş olması.

● Belgede, hukukun ekonomi ile yakın ilişkisinin ve iyi işleyen bir hukuk sisteminin yatırım ortamını iyileştireceğinin altının çizilmiş olması. "

Çelişkili unsurlar

●"Belge’nin 30 Mayıs’ta açıklanması, 29 Mayıs 2019’da kamuoyuna duyurulan AB ilerleme raporuna karşı verilmiş bir cevap olduğu izlenimi oluşturuyor. Oysa, yargı reformu AB’ne girmek için yerine getirilecek bir formalite değil, toplumun acil ihtiyacıdır.

● Belgede önemli bir bilimsel metodoloji eksikliği mevcuttur. Oysa bilimsel bir metodoloji, sorunu ve kök sebebini tespit etmek, paydaşları belirlemek ve kapsamak gibi hayati bir rol üstleniyor.

●YRS 2019’un oluşturulması sürecinde geniş bir paydaş çevresine erişilmesi sevindiricidir; fakat ilgili paydaşların yeter ölçüde kapsanmadığı izleniyor. Tek bir görüşün taraftarlarının veya menfaat grubunun katılımı strateji oluşturmanın başarısı için yeterli değildir; tersine başarısızlığının garantisidir.

● Sadece şikâyetlerin tespit edilmesi; şikâyete neden olan sorunların çözümü için yeterli de, sağlıklı da değildir. Çözüm için sorunların isabetle belirlenmesi ve kök sebebine inilmesi zorunludur. Örneğin: herkes işlerini artırmak için çabalarken yargının ağır iş yükünden şikâyet etme sorunu ve 'ağır iş yükü' sorunları, kök sebepleri tespit edilmeden asla çözülemez; tersine yargının varlık sebebinin inkârına kadar varan yöntemlere yönelerek sorunlardan kaçınma başlar ve Belge’de olduğu gibi yargının işleri alternatif kurumlara ve idareye aktarılır; sorun çözülmediği gibi iyice karmaşıklaşır.

YARGI REFORMU STRATEJİSİ 2019 BELGESİ TOPLUMUN YARGI REFORMU BEKLENTİLERİNİ KARŞILAMADI

Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün, Yargı Reformu Stratejisi 2019 Belgesi’nin, en üst düzeyde sahiplenilmiş olmasının sevindirici olduğunu, ancak belgenin Avrupa Konseyi’nin 2019 İlerleme Raporu’nda getirilen eleştirileri gidermeye ve toplumun yargı reformu beklentilerini karşılamaya yeterli olmadığını söylüyor. Gün, “Çalışmayı, bir strateji belgesi olmaktan daha çok bir politika belgesi olarak değerlendirilebiliriz. İçerdiği konularda bir durum tespiti, gelecek tasarımı, vizyonu ve uzun süreçli bir plan ile ülkemize somut fayda sağlayacak bu çalışmaya, Daha İyi Yargı Derneği olarak katkı sunmaktan memnuniyet duyarız” diyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar