Irak ve Almanya siyasetinde yeni dönem

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Bir süredir gündemimizde olan iki dış politik gelişme sonuçlandı. Yapılmasını istemediğimiz IKBY bağımsızlık referandumu tamamlandı. Almanya’da da gerginlik yaşamamıza neden olan söylemler içeren seçimler tamamlandı. Dış politikada şimdi bu alanlarda iki yeni sayfa açıldı.

Irak referandumu bir süre önce sorunlu bir hal alan Bağdat ile Irak Merkezi yönetimiyle bir yakınlaşmaya, Kuzey Irak’taki Kürt Yönetimi IKBY ile ve referandum kararında ısrar eden Barzani ile ilişkilerimizin bozulmasına yol açtı. Oysa bu iki ülke, bu yılın ilk 8 ayındaki 95 milyar dolarlık ihracatımız içersinde yaklaşık yüzde 15’lik pay ile birinci ve üçüncü sırada yer alıyorlardı.

Şimdi Irak Kürt Bölgesi Yönetimi'ne karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım, farklı tonlarda ekonomik ve siyasi yeni yaptırımlardan söz ediyorlar. Habur Kapısı'nın kapatılması, petrol boru hattından petrol akışının kesilmesi , bölgeye uçak seferlerinin durdurulması önlemleri bunlar arasında yer alıyor. Askeri harekat seçeneğinin de şarta bağlı olarak saklı tutulduğu belirtiliyor.

Irak’ta açılan bu yeni sayfa o ülkede Kuzey Irak’ta iş yapan iş adamlarımızın belirsizlik nedeniyle tedirgin olmalarına yol açtı. İlişkilere bir an önce aklı selimin hakim olmasını beklediklerini dile getiriyorlar. Her olumsuz gelişmenin Irak Kürt Bölgesi'ne zarar vermesinin yanında orada iş sahibi olan Türk iş adamlarına ve müteahhitlere zarar vereceği için bir an evvel barışçıl bir ortamın yaratılması için adımlar atılmasını beklediklerini ifade ediyorlar.

Almanya seçimlerinde ise Hristiyan Birlik Partisi'nin oy kaybetmesine ve 1949’dan bu yana en düşük oy oranı olan yüzde 33 oy almasına karşın birinci parti olma özelliğini korudu. Merkel’in dördüncü kez Başbakan olması beklenirken, SDP ile olan büyük koalisyon yapılmayacak. SDP muhalefette kalacağını açıkladı. Şimdi muhtemel hükümetin koalisyonda yer alacak partilerin renklerine dayanarak Veneziello Koleksiyonu olarak isimlendirildiğini görüyoruz. Yüzde 30’luk CDU-SDU, yüzde 10.7’lik FDP ve yüzde 8.9’luk Yeşiller'in koalisyonu oluşturması bekleniyor. Bu koalisyonun Dışişleri Bakanlığı koltuğuna Yeşiller'in Eş Başkanı Cem Özdemir’in oturabileceği yorumları da yapılıyor.

Almanya’da ilişkilerde de seçim sonrası yeni bir sayfa açılması beklenirken, yeni koalisyon hükümetiyle ilişkilerin önceki dönemin CDU-CSU/ SDP büyük koalisyon döneminden daha zor olacağı, AB ilişkilerinin askıya alınabieceği iddiası yolundaki yorumlar arttı.

Almanya’da gergin yaşadığımız seçim öncesi, seçim sonrası ilişkilerde yeni bir sayfa açıklanırken, AB ilişkileri için ve Almanya’yla iş ilişkisi olan işadamları için zorlukların söz konusu olduğu görülüyor. Yeni açılan sayfa çözülmesi gereken sorunları ve siyasal gerginliği azaltacak, adımların atılmasını gerekli kılıyor. İş dünyası Almanya ilişkilerinde de saçim sonrası belirsizlikler nedeniyle tedirginliklerini sürdürüyor, siyasal yumuşama için yeni adımlar atılmasını bekliyorlar. Ekonomik ilişkilerin gelişmesi için bunun çok önemli olduğununun altını çiziyorlar.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar