İşsizlik aldı başını gidiyor!

Tuğrul BELLİ
Tuğrul BELLİ GÜNDEM tugrulbelli@gmail.com

Dün TÜİK tarafından açıklanan verilere göre aralık ayında işsizlik oranı yüzde 12.7 oldu. Bir önceki ay bu oran yüzde 12.1 idi. İşsizlik verileri 3 ayın ortalaması şeklinde hesaplandığı için (yani, aralık ayı rakamı aslında Kasım-Aralık-Ocak aylarının bir ortalaması), işsizlikteki artışın ocak ayında da devam etmiş olduğu şimdiden söylenebilir. Bu genel işsizlik rakamı ile birlikte açıklanan diğer sektörel ve mevsimsellikten arındırılmış rakamların neredeyse tamamı Nisan 2010’dan beri en yüksek işsizlik oranlarına işaret etmekte. Ancak, işsizlik oranlarını kıyaslarken şu durumu da dikkate almak lazım: 2010’da işgücüne katılım oranı sadece yüzde 46.5 idi. Bugün için ise bu oran yüzde 52.4.

Son rakamlara göre Türkiye’de tarım sektöründe çalışanların toplam istihdama oranı yüzde 19.5. Halbuki Türkiye’nin gelişmişlik düzeyinde bu oranın en fazla yüzde 12-13 oranında olması gerekiyor. (Mamafih 2016’da, önceki sene yüzde 20.6 olan tarım istihdamının payında bir azalma söz konusu. Ancak bu azalmanın Suriyeli işçilerden kaynaklanmış olma ihtimali oldukça yüksek.) Sonuçta, tarımda gizli işsizlik olduğu herkesin malumu. Asıl üzerine eğilmemiz gereken rakamlar ise tarım-dışı işsizlik ile ilgili olanlar.

Tarım-dışı işsizlik ise 2016 Aralık’ta önceki senenin aynı ayına göre yüzde 12.4’ten yüzde 14.9’a fırlamış vaziyette. Mevsim etkilerinden arındırılmış rakamlara göre de tarım-dışı işsizlik önceki aya göre 0.2 puan artarak yüzde 14.3’e ulaşmış durumda. Sektörlere göre bakıldığında ise sanayi istihdamının 2014 başından beri 3 senedir 5.3 milyon düzeyinde yerinde saydığı, keza inşaatından da o tarihten beri 2 milyon civarında salındığı görülmekte. Bu dönemde istihdam sayısında artış gösteren tek sektör ise ‘hizmetler.’ Ancak bu sektördeki istihdam artış hızında da 2016 Mart’ından beri bir yavaşlama göze çarpmakta.

Her zaman olduğu gibi genç nüfustaki işsizlik oranına ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Burada da oran çok yüksek. Ham verilerle yüzde 24 olan bu oran, mevsim etkilerinden arındırılmış rakamlarla da yüzde 22.5 olmuş. Bu rakam Kasım ayına göre yüzde 0.8 gibi bir ay için oldukça yüksek bir artışa işaret etmekte.

Özellikle genç nüfustaki bu ciddi işsizlik sorununu çözmek amacıyla getirilen vergi ve primlerin bir süre için devlet tarafından karşılanması şeklindeki teşviğin de işsizlik rakamlarına en azından yılın ilk aylarında olumsuz bir şekilde yansıması olacaktır. Bu teşvikten yararlanmak için İşkur’a işsiz olarak kayıt yaptırılması gerekiyor. Nitekim, İşkur’un 2017 Ocak ayı raporuna göre 2016 Ocak’ına göre kayıtlı işsiz sayısı yüzde 44 artarak 2.5 milyona ulaşmış vaziyette. Bu teşviğin orta vadede istihdamı hedeflendiği gibi 2 milyon kişi artırma konusunda ne kadar başarılı olacağını ise zaman gösterecek.

Bu işsizlik rakamları 30 Mart’ta açıklanacak 4. Çeyrek ve 2016 tüm yıl milli hasıla büyüme rakamlarının da zayıf geleceğini teyit eder nitelikte. İçinde bulunduğumuz çeyrekle ilgili olarak istihdam ve üretim rakamları ise bir miktar artışa işaret etmekle birlikte, çok da iyimser olmaya imkan vermiyor doğrusu. Ocak ayında sanayi üretimi yüzde 2.6 artmıştı. İstihdamla ilgili olarak ise bir öncü gösterge olan kariyer.net’in yayınlanan yeni iş ilanlarının, iş günü ortalamasına göre, şubat ayında Ocak 2017’ye kıyasla yüzde 8 arttığı, ancak geçen yılın aynı ayına oranla ise yüzde 7 azaldığı görülüyor.

Gene dün açıklanan bütçe rakamları da ilk çeyrekte ekonomik aktivitede fazla bir canlanma emaresi göstermiyor. Şubat ayında bütçe gelirleri sadece yüzde 4.9 artarken, vergi gelirlerindeki artış sadece yüzde 4.3 olmuş. Böylece 6736 sayılı kanunla yaratılan vergi yapılandırmasının tahsilatta sağladığı artışın da sonuna gelindiği görülüyor. (İleriki aylarda ise, aksine bir durumla, tahsilat oranlarında düşüş bile görülebilir.) Ekonomik aktiviteyi daha iyi yansıtan “dahilde alınan KDV”de ise yüzde 3.2 azalma söz konusu!

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dar bir koridor! 10 Ekim 2019
IMF 4. Madde bildirisi 26 Eylül 2019