İşsizlikte bu aylar fena, aralık-ocak çok çok fena!

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

İşsizlik oranında dün nisan, mayıs, haziran ortalamasını gösteren mayıs verilerini öğrendik. Yüzde 9.7’lik işsizlik oranında bardağın dolu tarafı da var, boş tarafı da.

Önce dolu tarafa bakalım; işsizlik oranı geçen yılın aynı ayındaki yüzde 10.2’nin altında. İşsiz sayısı geçen yıldan 89 bin kişi daha az. Genç nüfusta geçen yıl yüzde 19.8 olan işsizlik oranı bu yıl yüzde 17.8’e gerilemiş.

Bardağın boş tarafına da bakalım. Grafiğimizin yanında da izah ettiğimiz gibi Türkiye’de işsizlik hemen her yıl tekrar eden bir döngüye sahiptir. İşsizlik oranı genellikle ocak ayında (bu oran aralık, ocak ve şubatın ortalamasıdır) zirveye çıktıktan sonra gerilemeye başlar; nisan ya da mayısta dip yapar, sonra haziranla birlikte yeniden artış gösterir. Bu yıla bakıyoruz, son beş yıl ortalamasından farklı bir eğri çıkmış ortaya, çıkış mayısta başlamış.

Dikkat çeken bir başka durum da yılın ilk üç ayındaki işsizlik oranı önceki beş yıl ortalamasının altındayken, nisanda hemen hemen aynı düzeyde bir gerçekleşme oldu, mayısta ise önceki yıl ortalamalarının epeyce üstüne çıkıldı.

TÜİK’in dün açıkladığı yüzde 9.7’lik oranın nisan, mayıs, haziran ortalaması olduğunu belirttik. Bu aylarda Türkiye ekonomisinde içinde bulunduğumuz günlere göre olumsuz anlamda yaprak kımıldamıyordu. Örnek mi, dolar bu üç ay ortalamasında 4.36 düzeyindeydi.

Bu yılın mayısında yüzde 9.7 düzeyinde gerçekleşen işsizlik oranı, 2013-2017 dönemi ortalaması olan yüzde 9.2’nin yarım puan üstünde. Söz konusu beş yıllık dönemin ağustos ayı ortalaması ise yüzde 10.2; dolayısıyla biz bu yılın ağustosunda işsizliği düz mantıkla yüzde 10.7 dolayında görebiliriz. Ama yüksek kur artışının getirdiği olumsuzlukla ağustos ayındaki işsizliğin yüzde 11’i bulması da şaşırtıcı olmaz.

Yüzde 13-14’leri görür müyüz?

Döviz kurundaki artışın etkilerini henüz tam hissetmediğimizi özellikle vurgulamak gerekiyor. Hele hele akaryakıt fiyatları sabit tutuluyor ya, kurdaki artışın yaratacağı sorunlar henüz pek fark edilmemiş gibi bir görüntü var.

Oysa özellikle KOBİ’ler büyük bir cendereye girdi bile. Sıkıntı giderek büyüyor. Ne yazık ki darboğaza giren işletmelerin genellikle ilk yaptığı istihdamı azaltmak olur. Bundan dolayı, yılın son aylarına doğru zaten normal eğilimi artış yönünde olan işsizliğin bu kez çok daha hızlı tırmandığına tanıklık edebiliriz.

Bu arada mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranının zaten üç aydır düzenli olarak yükselmekte olduğunu izliyoruz. Şubatta yüzde 9.9 olan oran martta yüzde 10’a, nisanda yüzde 10.3’e ve mayısta yüzde 10.6’ya yükselmiş durumda.

Aynı şekilde tarım dışı işsizlik oranında da üç aydır süren bir yükselme var. Şubat ayında yüzde 11.8 olan tarım dışı işsizlik oranı martta yüzde 11.9’a, nisan ayında yüzde 12.2’ye, mayısta ise yüzde 12.5’e çıktı.

İnşaatta frene basıldı ama...

Tonlarca yükü olan bir TIR düşünün. Sürüce de biraz dikkatsiz, hele hele fizik kurallarından hiç haberi yok, otomobil kullandığını sanıyor. Aniden fren yapması gerektiğini pek düşünmeden sürüyor aracını ve frene bastığında otomobil gibi durabileceğini zannediyor. Bir engel çıkıyor önüne, çarpmamak için asılıyor frenlere, ama o da ne, aracın arkası savrulmaya başlıyor, fizik kuralları devreye giriyor çünkü.

İnşaat sektöründeki durumumuz da tıpkı böyle. Yeni inşaata başlama konusunda frene çok sert olmasa da basmış durumdayız. Yapı ruhsatı alma konusunda “Artık yeter” demişiz.

Ama önceki yıllarda alınan ruhsatlarla tamamlanan konutları ne yapacağız, bu konutlar TIR’ın arka bölümü gibi geliyor.

Onlar tamamlanıyor ve kullanıma hazır hale geliyor. İşte bu yüzden yıllar sonra yapı ruhsatı alınan daire sayısı ile yapı kullanma izin belgesi verilen daire sayısı yer değiştirdi. Ruhsat verilen daireler elbette bir süre sonra tamamlanıyor ve kullanıma hazır hale geliyor, bu yüzden sayıları aynı dönem itibarıyla karşılaştırmak her ne kadar bire bir doğru değilse de gidişatla ilgili bir fikir veriyor.

2016’nın ilk yarısında 513 bin daireye yapı ruhsatı verilmişti, bu dönemde yapı kullanma izin belgesi verilen daire sayısı ise 353 bindi. Yani yapı ruhsatı sayısı 100 ise izin belgesi sayısı 69 olmuştu.

2017’nin ilk yarısında durum pek değişmedi. 649 bin daireye yapı ruhsatı, 390 bin daireye yapı kullanma izin belgesi verildi. Bu sefer denge 100’e 60 düzeyinde oluştu.

Ve geldik bu yıla. İlk altı ayda yapı ruhsatı verilen daire sayısı 350 bine indi. Yapı kullanma izin belgesi verilen daire sayısı ise 2017’ye göre bir miktar arttı ve 397 bin oldu. Ama ruhsat-izin belgesi dengesi sert bir değişim gösterdi. Önceki iki yıl 100 ruhsata karşılık 69 ve 60 yapı kullanma izin belgesi verilmişken denge bu yıl 100 ruhsata karşılık 113 izin belgesi şeklinde oluştu.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar