Jefferson dengesi ve kölelik sorunu

Gündüz FINDIKÇIOĞLU
Gündüz FINDIKÇIOĞLU GLOKAL BAKIŞ debrovian@gmail.com

Siyahların Amerikan bağımsızlık savaşında önemli bir rolleri olmuş muydu? Bağımsızlığa ciddi katkıda bulunarak özgürlük talebini bu eylem ve fedakârlığa mı dayandırıyorlardı, yoksa talep kadim ve klasik tezlere başvurularak mı savunuluyordu? Siyahlar –yeni deyimle Afrikalı-Amerikalılar- devrime derhal katılmışlar ve Massachusetts’de İngilizlerle ilk çatışmalarda yer almışlardı. Shays isyanı sırasında Massachusetts’de 5 bin kadar siyah yaşıyordu. Bunlardan bin kadarı Boston kentinde, diğerleri Masschusetts kırsalında ikamet ediyordu. New York ve Connecticut dışında kuzey eyaletlerinde kölelik sona erdiği için kâğıt üzerinde özgür, ama Amerikan vatandaşı olmayan, ara statüdeki insanlardan bahsediyoruz. Bu insanlar ya limanda çalışıyorlardı veya balina avcısı –en zor meslekler arasında- ya da balıkçıydılar. Denizde çalışmayanlar kırdaysalar çiftliklerde, kentteyseler işçi yazılarak veya evlerde hizmetçi olarak istihdam ediliyorlardı. Bu noktada Philadelphia’da 1787’de toplanan Anayasa Konvansiyonu üzerinde büyük etkisi olan Shays isyanı ve Massachusetts’in siyah nüfusu arasındaki ilginç bir ilişkiye bakabiliriz. Bu ilişki siyahi bir Mason olan Prince Hall tarafından Vali James Bowdoin’e yazılan bir mektupla örneklendirilebilir. Prince Hall, bağımsızlık savaşı başlamadan az önce Afrika kökenlilerden oluşan bir Mason locası kurarak büyük üstat olmuş bir siyahi: Mektubunda Shays isyanına karşı 700 siyahiden oluşan bir birlik kurarak Massachusetts eyaletinin mücadelesine yardım etmek istediklerini yazıyor.

1773 yılında Tory partisinden Vali Thomas Hutchinson’a yazarak Boston bölgesi kölelerinin acıklı durumunu anlatan siyahilerin sözcüleri aracılığıyla her fırsatta duruma dikkat çektikleri söylenebilir çünkü dört hafta sonra dört siyahinin imzaladığı bir mektup da Massachusetts Meclisi'ne gönderilmişti. 1774 yılında benzer bir mektubun Tea Party vakası üzerine İngiltere’den gönderilen sıkıyönetim valisi General Thomas Gage’e de yollandığını ekleyebiliriz. O kadar ki, John Adams’a bir mektubunda kölelik karşıtı ateşli sayılacak sözler yazan eşi Abigail Adams bu sefer “bir zenci komplosundan” bahsediyor. Formel eğitimi olmasa da zamanı için çok açık görüşlü, donanımlı, siyasi konularla ilgili, kadınların erkekler tarafından baskı altında tutulmasına karşı ve eşi John Adams üzerinde hayli etkili bir kadın olan olan Abigail Adams’ın kölelik karşıtı sözleri önemlidir. “Zenci komplosundan”  bahsettiği 22 Eylül 1774 tarihli mektubu için:

http://www.masshist.org/digitaladams/archive/doc?id=L17740922aa Abigail Adams’ın kadın hakları savunucusu olarak tanınmasına yol açan –içinde “Remember the Ladies” sözü geçen- John

Adams’a 31 Mart 1776 tarihli mektubu için:

http://www.upa.pdx.edu/IMS/currentprojects/TAHv3/Content/PDFs/Abigail_Adams_Letter_31Mar1776.pdf

Siyah Mason locasının talebi elbette reddedildi çünkü muhtemelen beyaz subaylar siyahi askerler istemiyorlardı. Ancak 1774 yılında İngiliz tarafında özgürlük karşılığında yardım önerilmiş olması, Boston’da siyahların iki tarafa da geçebileceği şeklinde bir güvensizlik yaratmış olabilir. Öte yandan, siyahların kabul edilmeyeceğini bilerek Bowdoin’e yazmış olmaları da ihtimal dâhilinde; özellikle yazanın Mason locasının muhterem üstadı olduğu ve beyaz Masonların Shays isyanına çok sert tepki gösterdikleri göz önüne alınırsa. Mektup siyahların kendilerini garantiye almaları açısından taktik bir açılım gibi de görülebilir.

11 Şubat 1790 günü New York’tan bir Quaker delegasyonu Kongre’ye köle ticaretinin derhal yasaklanmasını isteyen bir dilekçe sundu. Quaker inancı gereği Bağımsızlık Savaşı’na aktif katılım göstermeyen bu cemaatin üyelerinin vatanseverlikleri bile sorgulanabileceği için, Güney eyaletlerinin temsilcilerinin dilekçeyi reddetmekte fazla zorlanmayacakları düşünülebilirdi. Madison, dilekçenin görüşülmesini bile reddettirmek isteyen South Carolina delegesi James Jackson’u dengelemek isterken bunu düşünüyor olmalıydı; dilekçe görüşülmeli, talepler işitilmeliydi. Ancak ertesi gün bu sefer Philadelphia Quaker’lerinden gelen, Pennyslvania Abolition Society (Pennsylvania Köleliği Kaldırma Derneği) adına bir dilekçe daha geldi. Dilekçeyi imzalayan Benjamin Franklin idi. Ölümüne haftalar kala, Franklin bütün ağırlığını köleliğin kaldırılması lehine kullanmak istiyordu. Elbette ki bu ikinci dilekçe görmezlikten gelinecek bir dilekçe değildi ve Kongre’nin gündemine anında yerleşti.

Dilekçe, hem köleliğin Amerikan devriminin ruhuna aykırı olduğunu öne sürüyor, hem de Kongre’nin 1787-1788 yıllarındaki anayasa pazarlıkları sırasında köle ticaretiyle ilgili olarak 20 yıl karar alamayacağı hükmünün konulduğu iddiasını reddediyordu –ki Güney eyaletlerinin yorumu bu yöndeydi. Anayasa tartışmaları sırasında 1808 yılına kadar köle ticaretinin yasaklanmayacağı kabul edilmişti; fakat köle, zenci gibi kelimelerin geçmediği bu düzenleme esnekti. Eyaletler kölelik konusunda kendi kararlarını almaya başlamışlardı ve çok sayıda kuzey eyaleti köleliği kaldırmıştı. Daha öncesinde Vermont (1877), New Hampshire (1879) eyaletleri köleliği yasa dışı ilan etmişlerdi. Pennsylvania (1780) ve Rhode Island (1784) köleliğin derhal sona erdirilmesi kararları almışlardı. Connecticut (1784) köleliği zamana yayarak kaldıran bir planı kabul etmişti. Massachusetts 1783’te köleliği yasaklamıştı ve kâğıt üzerinde Massachusetts’den 1820’de ayrılan Maine eyaletinde de o tarihten itibaren kaldırılmış sayılabilir.

Ancak sonuç daha da kötü oldu. Kongre 20 yıllık süreyi korurken bu konunun tekrar gündeme getirilemeyeceğine dair bir karar da verdi ve kendisini bir nevi yetkisiz ilan etti.
Yani Kongre, çeşitli pazarlıklar sonucu, bu konuda eyaletlere karışmayacağına dair bir garanti de verdi. Bölünmeden korkan George Washington rahatlamış bir ruh haliyle durumu Virginia’lı bir arkadaşına mektupla bildirdi ve “köle meselesinin” uykuya yatırıldığını ve artık kolay kolay uyanmayacağını yazdı. Washington’dan David Stuart’a 28 Mart 1790 tarihli mektup: “The Memorial of the Quakers (& a very mal-apropos one it was) has at length been put to sleep, from which it is not (illegible) it will awake before the year 1808.”

http://founders.archives.gov/q=Project%3A%22Washington%20Papers%22%20Author%3A%22Washington%2C%20George%22%20Period%3A%22Washington%20Presidency%22%20Recipient%3A%22Stuart%2C%20David%22&s=1511311113&r=4&sr=S

1800’den itibaren oluşacak, güneyli toprak sahipleriyle kuzeyli tüccar ve sanayicilerin çıkarlarını birleştirecek Jefferson dengesinin hukuki alt yapısı böylece hazır hale gelmiş oldu.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Risk ve yavaşlama 01 Ekim 2019
Fed, resesyon, Türkiye 24 Eylül 2019
Coğrafya ve imparatorluk 17 Eylül 2019
Fed ve dolarizasyon 25 Haziran 2019