Karara muhalefet şerhi vermeyen ortağın açtığı iptal davasında mahkeme kararının niteliği

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Limited Ortaklık Genel Kurulu'na katılan ancak karara muhalefet şerhi vermeyen ortağın açtığı iptal davasında mahkeme kararının niteliği

Prof. Dr. Oruç Hami ŞENER - Ticaret Hukuku Uzmanı

Kanun koyucu limited ortaklık genel kurul kararlarının butlanı ve iptali bakımından özel düzenlemeler getirmemiştir. Ancak Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 622. maddesinde, TTK’nın anonim ortaklık genel kurul kararlarının butlanına ve iptaline ilişkin hükümlerinin kıyas yoluyla limited ortaklıklarda da uygulanacağını belirtmiştir. Bunun sonucu olarak özellikle genel kurul kararlarının iptali sebepleri ve kimlerin, hangi şartlarla iptal davası açabileceği hususlarında anonim ortaklıkta getirilen düzenlemeler (TTK 445 ve devamı kuralları) limited ortaklıklarda da kıyasen uygulama alanı bulacaktır.

Limited ortaklık haklar sisteminde genel kurul kararlarına karşı iptal davasının özel bir yeri vardır. Limited ortaklıkta da TTK 622 gereğince uygulanacak TTK 445’e göre, TTK 446’da belirtilen kişiler, kanun veya ortaklık ana sözleşmesi hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içerisinde ortaklık merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.

TTK 622’nin göndermesi nedeniyle limited ortaklıklarda da uygulanacak TTK 446’da ise, kimlerin hangi şartlarla iptal davası açabileceğine ilişkin bir kural getirilmiştir. Buna göre, limited ortaklık ortakları, müdürler kurulu ve kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa müdürler kurulu üyelerinden her biri iptal davası açabilir.

Ayrıca TTK 446’da ortakların açabileceği iptal davası bakımından da çeşitli ayrımlar yapılmıştır. Ancak konumuz bakımından bizi ilgilendiren, genel kurul toplantısına katılan ortakların nasıl iptal davası açabileceği hususudur. TTK 446’nın I. fıkrasının a bendine göre, toplantıda hazır bulunan ortaklar, (kural olarak) karara olumsuz oy vermeli ve bu muhalefetlerini genel kurul toplantı tutanağına geçirtmelidirler.

Bu şekilde genel kurul toplantısına katılan ortağın iptal davası açabilmesi için, karara olumsuz oy vermesi ve muhalefetini toplantı tutanağına geçirtmesinin zorunlu olması, ortak tarafından açılan iptal davasında özel kanuni dava şartı niteliğindedir (Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 114/II). Yani dava açan ortak genel kurul toplantısına katılmış, ancak olumsuz oy kullanmamış ve/veya muhalefet şerhini genel kurul toplantı tutanağına geçirtmemişse, bu durum açtığı iptal davasının esasının incelenmesine engel olur ve hakim bu şartın gerçekleşip gerçekleşmediğini, davanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alıp inceler(HMK 115/I). Şayet bu şart gerçekleşmemişse, mahkeme açılan davayı esasa girmeden usulden reddeder (Bu hususta bk. HMK 115/II).

Nitekim Yargıtay da son dönemde verdiği bir kararında bu noktaya işaret etmiştir. Bu kararın (11.HD, 20.11.2017, E. 2016/7360, K. 2017/6347) ilgili bölümü şöyledir:
“…Genel kurul kararlarının iptaline ilişkin dava açılabilmesi için dava açan ortağın iptalini istediği kararın alındığı genel kurula katılıp kararlarda aleyhte oy kullanması ve oylamadan sonra muhalefet şerhini tutanağa geçirmesi gerekir. Bu gereklilik dava şartlarından olup, somut olayda iptali istenen kararlar alındıktan sonra davacıların muhalefet şerhlerini tutanağa geçirmedikleri anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece iptal istemine ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken…” (Bu karar için bk.https://emsal.yargitay.gov.tr).

Bu karar sonuç olarak doğrudur. Ancak eleştirilebilecek önemli bir husus vardır. Çünkü kararda, “Genel kurul kararlarının iptaline ilişkin dava açılabilmesi için dava açan ortağın iptalini istediği kararın alındığı genel kurula katılıp kararlarda aleyhte oy kullanması ve oylamadan sonra muhalefet şerhini tutanağa geçirmesi gerekir.” denmiştir. Bu açıklamalar yanlış anlaşılmaya müsaittir. Çünkü söz konusu ifadeler ortakların iptal davası açabileceği her durumda, olumsuz oy verilmesi ve muhalefet şerhinin toplantı tutanağına geçirilmesi gerektiği izlenimi yaratmaktadır.

Oysa TTK 446’ya baktığımızda, ortaklar başka özel kanuni dava şartlarıyla da iptal davası açabilirler.

Bu kısa çalışmada vardığım sonuçları şöyle özetleyebilirim:

- Limited ortaklık genel kurul kararlarının iptali davası bakımından da anonim ortaklık kuralları kıyasen uygulanır.

- Genel kurul toplantısına katılan ortağın alınan genel kurul kararlarına karşı iptal davası açabilmesi için, (kural olarak) olumsuz oy kullanması ve muhalefetini toplantı tutanağına geçirtmesi gerekir. Bunlar özel kanuni dava şartı niteliğindedir.

- Genel kurul toplantısına katılan bir limited ortaklık ortağı tarafından açılan bir iptal davasında mahkeme bu şartların gerçekleşip gerçekleşmediğini kendiliğinden (resen) dikkate almalıdır.

Şayet bu şartlar gerçekleşmemişse, açılan iptal davasını esasa girmeden usulden reddetmelidir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ufuk çizgisi 03 Nisan 2024