Kayserili mobilyacılar için birlik içerisinde olmak artık kaçınılmaz

Hatice ŞİMŞEK
Hatice ŞİMŞEK KAYSERİ hatice.simsek@dunya.com

Türkiye’nin mobilya üretiminin yaklaşık yüzde 40’ını seri üretim yapan fabrikaları ile karşılayan Kayserili üreticiler, son yıllarda yaşanan hammadde fiyatları, tasarım, pazarlama ve satış gibi alanlarında yaşadıkları sıkıntılara çözüm arıyor. Artan maliyetler, fiyat rekabetleri, daralan pazarlar, sürekli değişen tasarımlar derken ne sektördeki o eski rahatlık, ne de o eski kârlılıkları bıraktı. Hal böyle olunca da şapkalar önlere konuldu.

Geçtiğimiz günlerde Kayseri Sanayi Odası verimli bir Meslek Komitesi Toplantısı yaparak sektör temsilcilerinin bir arada sorunlarını ve çözüm önerilerini şeff af bir şekilde dile getirebileceği bir ortam sundu. Bu şekilde olması sorunun doğru teşhis edilmesi ve çözüm üretilmesi açısından son derece önemli. Toplantıya gelenlerin ise derdi aynıydı; Birlik beraberlik içinde, ortak akıl yürüten, harekete geçebilen bir yapıya bürünmek. Kayserili mobilyacıların bunları belki çok çok daha önce yapması gerekiyordu ama zararın neresinden dönülürse kârdır denir.

Kayseri mobilyası hak ettiği yerde değil

Peki neden bireysel hareket etmeyi seven bir yapılanma şimdi birlik beraberlik olgusuna adım adım ilerliyor. Bu sorunun cevabı net: Birlik beraberlik olmadığı sürece büyük büyük fabrikalarda seri üretim yapmanın tek başına yeterli olmadığının görülmesi. Yani gücün sadece üretim kapasitesinde değil çeşitli alanda yürütülen lobicilik faaliyetlerinden de geçtiğinin daha iyi anlaşılması. İşadamlarımıza göre Kayseri mobilyası hak ettiği yerde değil. Hak ettiği yerlerde olmaması için de bir neden yok. Bunun için birlik ve beraberliğin sağlanması yeterli.

Seri üretimin gücünü avantaja çevirme çabası var

İlde sanayi sektörünün yaklaşık yüzde 30’unu mobilya üreticileri oluşturuyor. Kayseri mobilyasının hak ettiği yeri alabilmesi için bölgenin seri üretim gücünü avantaja çevirmesi gerekiyor. Birlik içerisinde fuarlarda nasıl temsil edildiğinden, pazarlama ve tanıtım faaliyetlerinde hangi yolları izlemesi gerektiğine kadar ortak aklın ortaya çıkarılmasının gerekliliğine toplantı boyunca vurgu yapıldı. Markalaşma konusunda alınacak daha çok yol var elbet. Ama mevcut potansiyelin yansıtılması noktasında da sorunlar var. Sonuçta irili ufaklı şirketleri ile bu alanda sanayisini oldukça geliştirmiş, önemli markalar çıkarmış, Türkiye’nin mobilya üssüdür Kayseri. Hatırlatmak adına bu markalardan bazılarını sıralayacak olursak İstikbal, Bellona, Mondi, Kilim, İpek, Ergül, Serhat, Ladin, Boldera, Andaç, Ceha, Alfabe, Nil, Slims, Lacivert mobilya firmaları...Daha birçok firma sıralayabiliriz. Bayazıt, işyerlerinin tamamlanması 30 bin kişinin çalışabileceğini söyledi.

‘Mobilya sektöründe Ar-Ge merkezlerinin artması lazım’

Kayseri Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci de mobilya firmalarına seslenerek; “Türkiye’de mobilya sektöründe ciddi bir paya sahip olmamıza rağmen ne hikmetse kendi tanıtımımızı çok iyi yapamıyoruz. Küçük üretim atölyelerimiz olduğu gibi, fabrikalarımızda da en son teknoloji ile üretim yapıyoruz. Kayseri olarak mobilya sanayisini oluşturmuş durumdayız. Sorunları çözmede birlik ve beraberlik çok önemli. Sektör adına bireysel çalışmalardan ziyade, birlik beraberlik içerisinde, toplu olarak hareket etmek zorundayız” diyor ve Ar- Ge, tasarım konularında istenilen düzeyde olunmadığına, yıl sonuna kadar Kayseri’de en az 35 Ar-Ge Merkezi’ne ulaşılması gerektiğine işaret ediyor.

‘Artık koltuk, kanepe değil moda satılıyor’

Büyüksimitci’nin vurguladığı Ar- Ge ve tasarım konusunun önemini sektör temsilcileri de doğruluyor. Bir firmanın yetkilisi ‘Artık koltuk, kanepe değil, moda satıyoruz’ diyor. Toplantıda fuardan, hammadde fiyatlarına, bilinirlikten, tasarım ve markaya kadar sorunlar, fikirler konuşuldu, projeler üretildi. Fuarlarla ilgili bir ‘İcra Komitesi’ oluşturulmasına karar verilerek adım atıldı. Tüm bunların anlamlı hale gelmesi için sektörün birlik beraberlik içinde olması ise artık kaçınılmaz gözüküyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar