"Kıbrıs'ta yanlışa kapılmasınlar biz hakkımızın peşindeyiz"

Kerim ÜLKER
Kerim ÜLKER Perde Arkası kerim.ulker@dunya.com

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, Rumların Ada’nın doğal kaynaklarını Kıbrıslı Türklerle paylaşmak istemediğini belirterek, "Kimse Kıbrıs Türk halkının haklarını göz ardı edemez. Rumların kaynakları paylaşmıyorum demesinin bir manası yoktur. Türkiyemiz ile bizler de aynı şekilde, kararlılıkla gerekli adımları atmaktayız" dedi. 
"Mavi Vatan'da geri adım yok" diyen Bakan Taçoy, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) Kıbrıs'ta bir oldu bittiye gitmeye çalıştığına dikkat çekti. KKTC’li Bakan Taçoy, "Yakından da bildiğiniz gibi Kıbrıs'ta taviz verilmeden ilerleyen bir süreç var. Türkiyemizin desteği ile Doğu Akdeniz'de bir güç olarak varlığımızı sürdürüyoruz" şeklinde konuştu. KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, gündeme ilişkin DÜNYA’nın sorularını yanıtladı.

DOĞU AKDENİZ’DEKİ MÜCADELE

Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de üç gemisi ile çalışmalarını sürdürdüğünü anlatan Taçoy, "Doğu Akdeniz'deki mücadele basit olarak algılanmamalıdır. Kıbrıs üzerinden Türkiye bir kuşatma altına alınmak istenmektedir. Ankara çok önemsediğimiz ve gurur duyduğumuz şekilde bu çabalara net şekilde cevap vermektedir. Gemilerimiz Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ilgili unsurlarınca yakın takipte korunmaktadır. O nedenle kimse Kıbrıs'ta yanlış hesap yapmasın. Bizler, bölgenin barış alanına çevrilmesinden yanayız. Rumlarla eşit şartlarda paylaşımdan yanayız. Kimsenin varlığında gözümüz yok. Bizler hakkımızın peşindeyiz. Haklarımızın gasbına göz yumamayız" uyarısı yaptı.

RUMLARIN ŞIMARIK TAVIRLARI…

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Ankara’nın da tam desteği ile doğalgaz konusunda ortak komite kurulması önerisi yaptığına işaret eden Taçoy, "Rumlar, uzattığımız eli hemen geri çevirdi. Rumların, ‘biz doğalgaz arayalım ama siz aramayın’ yaklaşımını tüm dünya ve ilgili devletler de görmelidir. Avrupa Birliği, Rumların bu şımarık tavırlarına bir dur demelidir. ABD başta olmak üzere ilgili devletler de, Rumların uzlaşmaz tutumuna destek vermemelidir. Kimse unutmamalıdır ki, Kıbrıs Türk halkını ve Türkiye’yi yok sayarak Doğu Akdeniz’de bir adım atılamaz. Sağduyulu Rumlar da bunu net olarak ifade etmektedir. Rumların eski siyasetçileri sürekli, Rum liderliğini uyarmakta, Kıbrıs’ta tek taraflı atılan adımların sakıncalarını anlatmaktadır" sözlerini kullandı.

YAVRU DEĞİL, SERHAT VATAN

"Türkiye ile ilişkiler ne seviyede? Sizin önemsediğiniz bir Serhat Vatan sözü var. Biraz açar mısınız?" yönündeki soruya ise Bakan Taçoy şöyle cevap verdi;

"Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kendisini geliştirmeye devam eden bir genç devlet. Daha da alacağımız yollar var. Ancak Kıbrıs artık Serhat boyu bekçiliği yapan Yavru Vatan değildir. KKTC artık bir Serhat Vatan'dır. Ekonomik olarak güç kazanan, Türkiye ile bağları da güçlü, geleceğe umutla bakan bir ülke. Türkiye ile ilişkilere çok önem veriyoruz. Türkiyesiz bir Kıbrıs'ın olamayacağını net olarak ifade etmem gerekir. Önceki gün Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay ile Ankara'da Kuzey Kıbrıs'tan Türkiye'ye gelen gençlerle birlikteydik. Gençlerimizin gözlerindeki Türkiye sevgisini görünce çok mutlu oldum. Işıl ışıl parlıyordu gençlerimizin gözleri. Buradan özellikle sizler aracılığıyla vurgulamak isterim ki, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatları ve yakından takibi ile Kıbrıs'ın geleceği için önemli bir süreçten geçiyoruz. Sayın Oktay'ın bu süreçte bizlere gösterdiği yakın ilgi ve alakaya teşekkür ediyorum."

TEK TARAFLI BÖLDÜLER

Doğu Akdeniz'de alanların bölüşülmesinin kıyıdaş devletler arasında antlaşmayla olması gerekirken, GKRY adada söz sahibi olan KKTC ve Doğu Akdeniz'de en uzun kıyı şeridine sahip Türkiye'yi göz ardı ederek, Mısır'la 2003'te, Lübnan'la 2007'de ve İsrail'le 2010'da imzaladığı sözde Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) sınırlandırma anlaşmalarıyla bölgeyi tek taraflı olarak 13 parsele böldü. GKRY'nin ilan ettiği sözde MEB'e ait 13 sözde parselde hidrokarbon araması yapılması için çok uluslu şirketlere bölgeyi tek taraflı olarak açması tansiyonun yükselmesine neden oldu. Bir oldubittiye getirme stratejisi takip eden Rum tarafı, Türkiye'yi ve Türkiye'nin uluslararası hukuki hak ve statüsünü görmezden gelerek çok uluslu petrol arama şirketlerini bölgeye davet etmeyi sürdürüyor.

Türkiye ve KKTC’ye ait hak ve menfaatlerin ihlal edildiği GKRY tarafından ilan edilen MEB parsellerine bakıldığında Kıbrıs'ın güneybatı açıklarındaki 1, 4, 5, 6, 7 numaralı parsellerin Türk kıta sahanlığıyla, 2, 3, 8, 9, 12 ve 13 numaralı parsellerin ise KKTC'nin hak iddia ettiği alanlarla çakışmakta olduğu görülüyor.

SU VE ELEKTRİK PROJESİ

Türkiye'den Kıbrıs'a giden suyun ardından elektrik projesinin de olduğunun anımsatılması üzerine Taçoy, "Anadolu'dan gelen su sayesinde musluklarımızdan tertemiz su akmaya başladı. Vatandaşlarımız çok memnun. Suyun tarım alanında da tam olarak kullanılmaya başlamasıyla çok kazanımlar elde edeceğimizi ifade etmem gerekir. Ada'ya gelen suyu Rumlarla da paylaşabiliriz. Bu bir barış suyu olabilir. Suyun ardından Türkiye'den elektrik gelmesi projesi de gündemdedir. Bu konuda süreçler aşıldıktan sonra gerekli adımlar atılacaktır" dedi.

İŞ DÜNYASINA ÇAĞRI

Türkiye iş dünyasına da çağrı yapan Taçoy, "Kuzey Kıbrıs yatırıma aç bir ülke. Burada yapılacak yatırımlara desteğimiz tamdır. Türkiye’nin değerli iş insanlarını ülkemize davet etmek istiyorum. Kuzey Kıbrıs geleceğin önemli ülkelerinden olacaktır. Burada erken yer almakta fayda vardır" dedi.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar