Kızıl şehirden yükselen umut

Filiz KARAOSMANOĞLU
Filiz KARAOSMANOĞLU SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM filiz@itu.edu.tr

İklim değişikliği ile mücadele yolumuza 1992'de Rio de Janerio'da başlayarak, güzelim yerküremizin güzelim nice şehirlerinde yan yana gelerek, Kasım 2016'da Marakeş-Fas'ta Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) 22.Taraflar Konferansı (COP22) yapıldı. Aralık 2015'teki BMİDÇS 21.Taraflar Konferansı ardından, hızla 193 ülke tarafından imzalanan ve 111 ülke tarafından onaylanan Paris Anlaşması 4 Kasım 2016'da yürürlüğe girdi. Böylece onaylayan ve onaylamayan ülkeler diye iki grup oluştu. Ülkemiz anlaşmayı 22 Nisan 2016'da imzaladı. Halen onaylamadı. Nam-ı diğer Kızıl Şehir Marakeş'te küresel ortalama sıcaklık artışını 1.5oC ile sınırlamayı hedefleyen Paris Anlaşması sonrası alınan kararların uygulanma kuralları, mekanizmaların tanımlanması, düşük karbon ekonomisi için eyleme geçiş, iklim finansmanı, iklim değişikliği ile mücadele planları oluşturulması, takvim belirlenmesi üst başlıklarındaki müzakerelerde, bir yanda yenilenebilir enerji kaynakları bir yanda kömür vardı. Marakeş'teki Paris Anlaşması Tarafları İlk Toplantısı (CMA1) anlaşmanın yasal bağlayıcı hükümleri ve teknik yönleri açısından önemli olurken, eylem planı uzlaşmasına varıldı. Ancak gelişmekte olan ülkelere verilecek iklim finansmanı konusunda somut bir sonuca ulaşılamamasının yaratacakları soru işareti oldu. Yine de oldukça iyimser söylemlerle bir taraflar konferansı daha bitti. Marakeş Bildirgesi yayınlandı ve Kızıl Şehir Marakeş'ten umut yükseldi. Paris'ten Marakeş'e iyi bir ivme kazanan iklim değişikliği mücadelesinde bundan böyle yapılagelenleri göreceğiz. Şimdi 2017'de Bonn'u bekliyoruz. Türkiye 2030 yılına dek sera gazı salım miktarını %21 oranında azaltma hedefini 30 Eylül 2015 tarihinde BMİDÇS Sekretayasına sundu. "Türkiye İklim Değişikliği İle Mücadele 2030 Yol Haritası" ile ilerleyeceğiz. Ülkemiz hızla kalkınan bir ülke olarak yüksek emisyon azaltım potansiyeline de sahip. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve Türkiye İklim Değişikliği Başmüzakerecisi Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar'ın belirttiği üzere iklim değişikliği ile mücadele ülkemiz için bir fırsat. Emisyon azaltımı için Yeşil İklim Fonu ve teknoloji desteklerinden yararlanmak şirketlerimizin yolunu açacak ve düşük karbon yönetimi başarısı ulusal ekonomik başarıya yansıyacaktır. Türkiye'mizin düşük karbon ekonomisi yolunda kömür elektriği üretimi hep gündemde olacak. Linyitimizi konuşarak, yatırımları izleyerek, yenilenebilir enerji kaynak gücümüzle, enerji verimliliği potansiyelimizle ve mevcut en temiz üretim teknolojilerine geçiş seçeneğimizle iklim değişikliğine direçli Türkiye için hep beraber uğraş vereceğiz. Kolay günler olmayacak. Resmi erk ve yatırımcılarımızın bizlere doğru-şeffaf bilgilerle ulaşması gerekiyor. Az bilgi korkudur. Ve unutmayalım ki ülkemizin kömür elektriği üretim öyküsü de hiç ama hiç başarılı değil. Kızıl Şehir Marakeş'ten yükselen umudun yitirildiği yerlerden birinin ülkemiz olmasını istemiyoruz.

İTÜ Öğretim Üyesi Prof.Dr.Filiz Karaosmanoğlu tarafından kaleme alınan Sürdürülebilir Yaşam köşesi, SÜT-D işbirliği ile hazırlanmıştır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Mavi ve kadın 24 Eylül 2019
Yaşamı Solu 11 Haziran 2019
Sade yaşam 12 Şubat 2019