Krizi fırsata çevirip çalışanına zam yaptı!

Kimilerine göre Japonca kimilerine göre Çin dilinde “kriz” ve “fırsat” kelimelerinin aynı yazılışlara sahip olduğu söylenir. Krizin güçlü şirketleri daha da kuvvetlendirdiği, yeni yatırımlar yapmaya, alternatif pazar arayışlarına ithafen anlatılan bu ifade küreselleşme yolundaki şirketlere de yol göstermiştir. Düşünün; 21’inci yüzyıl ekonomisini, 1 ve 2’nci Dünya Savaşı’nın tam ortasında ayakta kalan, yapısını güçlendiren, yeni yeni alanlara yönelen şirketler yönetiyor...

Dünya tarihinin en önemli krizlerinden biri olan 1929 Buhranı’nda çalışanlarına karşı sadakat duygusunu yaratan Johnson & Johnson’ı 70 milyar doları aşan bir satış hacmine ulaştıran, hiç bir çalışanını işten çıkarmaması oldu.

Yine aynı dönemde ilaç şirketi Eli Lilly, işten çıkarmayı kesinlikle reddeden firma olarak tarihe geçti. Eli Lilly, şu anda dünyanın en büyük ilaç şirketlerinden birisi ve yaklaşık 23 milyar dolarlık ciroya sahip. ABD’de faaliyet gösteren en eski aile şirketi Zildjian’ın tarihi 1623’lere varıyor. Şimdilerde 16’ncı kuşak torunların yönettiği zil şirketini tarihte tutan, çalışanlarını hiçbir krizde işten çıkarmaması oldu. Zildjian’ın ilk kurulduğu yerin Trabzon olduğunu da unutmamak gerekiyor.

Bunları neden mi anlattım?

Türkiye, tarihinin en önemli ekonomik krizlerinden biriyle karşı karşıya. Kimi işverenler keyfi amaçla konkordato ilan ederek, kimileri de çalışanlarıyla yollarını ayırarak krizi, fırsata çevirmekle meşgul!

FREŞA, ŞİŞECAM VE SIEMENS BAŞLATTI

Bunların dışında küçük bir azınlık, büyümenin yollarını arayıp, çalışanlarını çıkarmak şöyle dursun, ekstra primlerle sadakat testinden başarıyla geçmiş şirketler liginde yer alıyor.
Hatırlarsanız geçtiğimiz ay bununla ilgili bazı haberler medyada yer almıştı. Dolarda yaşanan yükseliş ve bunun enfl asyona yansımasıyla hemen hemen her üründe zam furyası başlayınca, fiyatların altında çalışanlarının ezilmesini istemeyen çok az şirket, yılsonunu beklemeden personeline zam veya ekstra prim vermeyi gündemine aldı. Örneğin Şişecam, ekstra zam kararını işçilerine duyurdu. Siemens, Türkiye’deki tesislerindeki çalışanlarına yüzde 10’luk maaş artışı kararı aldı. Ancak bu konuda adım atanlardan biri de Freşa oldu ve çalışanlarına sessizce yüzde 12.5 ek prim ödemeye karar verdi.

Geçtiğimiz hafta Freşa’nın merkezi Giresun’da düzenlenen basın toplantısına katılınca ana gündemim işte bu konu oldu. Freşa’nın Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Çakırmelikoğlu, “Aslında bu kararı daha önce de almıştık. Yıllardır zor süreçlerde çalışanımızın yanında olduğumuzu ifade etmemiz gerekiyordu. Biz de ekonomik destekle bu süreçleri atlatmalarını sağlıyoruz” diyor. 1997 yılında kurulan Freşa’nın şu ana kadar hiç bir ekonomik krizde çalışanlarını işten çıkarmadığını ifade ediyor Çakırmelikoğlu ve ekliyor: “275 çalışanı olan bir firmayız. Giderek büyüyoruz ve büyümemizde çalışanlarımızın emeği çok büyük...”

350 MİLYON LİRA CİRO YAPACAK

Gelelim Freşa’nın hedeflerine...

Türkiye’de ilk kez meyve aromalı madensuyunu bir araya getirerek aynı şişede buluşturan Freşa, 2017 yılında bir önceki yıla göre yüzde 18 oranında büyüdü. Giresun’da bulunan maden suyu tesislerinin yanı sıra 2007 yılında Bursa’daki fabrikanın da hizmete girmesiyle, metropollere lojistik olarak daha da yaklaştıklarını belirten Hasan Çakırmelikoğlu, ihracatla birlikte 2017 yılını 258 milyon TL ciro ile kapattıklarını, 2018 yılı hedeflerinin ise 350 milyon TL civarında ciro olacağını söylüyor. Meyve aromalı maden suyu pazarının 2017’da 2016 yılına göre yüzde 18, Freşa’nın ise yüzde 30 oranında büyüdüğünü ifade eden Çakırmelikoğlu, “2018 yılında Freşa olarak satışlarımızı yüzde 30 arttırmayı hedefliyoruz” diyor.

5 KITADA 30 ÜLKEYE SATIYOR

Amerika’dan Avustralya’ya kadar 5 kıtaya ürün satışı gerçekleştirdiklerini anlatan Çakırmelikoğlu’nun verdiği bilgilere göre firma, Freşa ve Fresher markasıyla 30 civarında ülkede yer alıyor. Freşa’nın satış coğrafyasındaki 30 ülkeye 2016’da 10.7 milyon dolarlık ihracat gerçekleşmişken, 2017 yılında bu rakam 14.2 milyon dolara yükseldi. Hasan Çakırmelikoğlu, bu yıl ihracatın satışlarda kendini daha fazla hissettireceğini kaydederek, tahmini 17.5 milyon dolar satış olacaktır. Bu da ciromuzun yüzde 28’sine geliyor” diye anlatıyor. Gelecek üç sene içerisinde toplamda 5 milyon euroluk yatırım hedeflediklerini dile getiren Çakırmelikoğlu, “Önümüzdeki üç sene içerisinde Giresun’a bir üretim hattı daha ekleyeceğiz. Ayrıca Capri-sun hattını arttırmak, otomatik depo sistemi eklemek de hedeflerimiz arasında yer alıyor. Bursa’da da yeni bir hat daha açmak istiyoruz” diyor.
Türkiye tarihinin en dikkat çeken krizlerinden biriyle karşı karşıya. Çalışanlarını kaybetmemek için “sadakati” hatırlayanlar, krizi gerçek bir fırsata çeviren şirketler olarak tarihe geçecek.