Kültürel dönüşümün temel ilkeleri...

Hakan GÜLDAĞ
Hakan GÜLDAĞ hakan.guldag@dunya.com

Bilinçli şekillendirilen kurum kültürü şirketinizi nasıl güçlendirir? Yanıt, Cem Kozlu'dan...  

Hatırlarsanız, kısa süre önce size Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin desteğiyle Mediacat Kitapları’ndan yayınlanan Dov Seidman’ın “How” (Nasıl) çalışmasından bahsetmiştim: 

ABD’nin eski başkanlarından Bill Clinton’ın yakın arkadaşı Seidman, çalışması Nasıl’ın alt başlığını, “Neden, Bir Şeyi Nasıl Yaptığımız Her Şey Demektir?” olarak belirlemişti… 

Buradan da anlaşılacağı gibi, kitap özetle, günümüzde ne yaptığımızın değil, nasıl yaptığımızın önemli olduğunu anlatıyordu…

 Bugün yine ‘nasıl’dan bahsedeceğim ama farklı bir kaynaktan... Ama önce ülkesi Japonya’da ‘Bay Strateji’ olarak ünlenen yönetim gurusu Kenichi Ohmae’den bir alıntı: “En başarılı şirketleri farklılaştıran hangi sektörlerde oldukları, yani ne iş yaptıkları değil, o işi nasıl yaptıkları…” 

Dünyanın iki ucundan iki önemli yönetim uzmanı ‘nasıl’ın, bugünün iş dünyasını ve iş yapma modellerini şekillendirmekte nasıl önemli olduğu konusunda hem fikir… Ama bana göre daha da can alıcı soru şu: ‘Nasıl’, nasıl fark yaratıyor? İşte How’dan sonra nasıl konusunda bahsettiğim kitabı seçmemin nedeni de bu. Çünkü, yazarının bu soruya yanıtı net: “Nasıl’ı tayin eden firmanın kültürü…”

Daha fazla merakta bırakmayayım. Bugün size bahsetmek istediğim kitap; ‘Kurumsal Kültür’. Remzi Kitabevi 'nden... Yazarı Dr. Cem Kozlu… Kozlu, 180 sayfayı aşkın ama bir solukta okunan kitabında dünyadan pek çok deneyime yer vermiş… Örnekleri, esas olarak başarılı Amerikan ve Japon şirketlerinden: Procter&Gamble, IBM, Matsushita ve diğerleri… 

Ancak hemen söyleyeyim; Kozlu’nun çalışması zaman zaman karşılaştığımız türde, bir ‘yabancı kaynak derlemesi’ değil... Aksine, dünyadaki eğilimlerle yerel yaklaşımları birlikte analiz etmiş. Deyim yerindeyse, bilgiyi Türkçeleştirmemiş, Türkiyelileştirmiş. Bu toprakların kültürünü, iş anlayışını, yönetim aklını global ölçüde kabul gören bilimsel bulgularla harmanlamış. Bu yönüyle de bir tercümeye değil, bir telif esere imza atmış. Çalışmasının en sonunda da, kendisinin de bizzat kullandığı yedi maddelik bir “checklist” ortaya koymuş… Kozlu’nun hazırladığı ‘kurumsal kültürün temel ilkeleri’ şöyle: 

Bir; “Mevcut kültürünüzü iyi tanıyın! Ayrıntılı bir envanterini yapın... Kurumun temel değerleri, özenilen davranışlar neler? Gayriresmi ödül ve ceza mekanizmaları var mı? Yeni gelen çalışanların sosyalizasyonu nasıl gerçekleşiyor? En çok anlatılan öyküler neler?” “Bu ve benzeri sorular” diyor Kozlu, “Sizin mevcut kültürü tanımanızı kolaylaştırır. Mevcut pozisyonunuzun koordinatlarını bilmezseniz, izleyeceğiniz rotayı çizemezsiniz...”

Gelelim, ikinci ilkeye; “Kurum içindeki değişime en açık, hevesli, dinamik kadroları belirleyip onların içinden ekibinizi oluşturun ve onlarla birlikte hareket edin... Bu grupla birlikte, değişim konusunda kararsız olan kitleyi ikna ve motive edip safl arınızı genişletin. Değişime karşı olanları ikna için fazla zaman ve enerji harcamayın...” 

Üç; “Kurumdaki en işlevsel alt kültüre sahip birimi saptayıp öne çıkarın. Diğerlerine örnek gösterin. Ve başkalarının bu rol modelinden öğrenmelerini sağlayın...” Dört; “Kültürün soyut bir kavram olduğunun bilincinde, kültür değişimi hedefl erinizin doğrultusunda, ortamları değiştirin, oluşturun, etkileyin. Toplantı ortamı, iletişim biçimleri, çalışma koşulları gibi...”

Beş; “Kurumsal kültürün unsurları çoğunlukla soyuttur... Rol modelleri, davranış biçimleri, paylaşılan değerler, anlatılan öyküler gibi... Ancak bu gibi ögeler kurumun somut organizasyon yapısı, iş süreçleri, iletişim mekanizmaları gibi unsurlarla sürekli karşılıklı etkileşim içindedir. Dolayısıyla, kültürün soyut boyutlarını dönüştürürken şirketin somut yapı ve süreçlerini de değiştirmek gerektiğini göz ardı etmeyin...” 

Altı; “Tüm kurumu kapsayan köklü kültürel dönüşümün zaman alacağının bilincinde sabırlı olun... 3-5 yıla ihtiyacınız olabilir... Gene de, bilinçli, planlı, hızlı bir tempoyla yola koyulmak bitirmenin yarısıdır.” Ve yedi: “Vizyon ve misyon söylemleri tek başına kültürü değiştirmez. Değişimin yönüne işaret eder. Dolayısıyla örnek olun! Söyledikleriniz değil, davranışlarınız dönüşümü yönlendirecektir.” 

Son 20-30 yıldır, dünyadan gelen etkilerle de, ‘kurum kültürü’ bizde de dikkate alınır oldu… Özellikle, Cem Kozlu’nun bu çalışmasında yaptığı gibi hem Türkiye’de başarılı olmuş hem de dış pazarlara açılabilmiş Türk kuruluşlarının az sayıdaki deneyimlerinin analizi son derece önemli… Kozlu'nun Vehbi Koç, Sakıp Sabancı, Feyyaz Berker, Şarık Tara, Sezai Türkeş ve Fevzi Akkaya gibi iş dünyamızın önderleriyle yaptığı söyleşiler, Türkiye’de kurumsal kültürü kavramak bakımından altın değerinde…

Ama eğri oturup, doğru konuşalım: Bugün halen Türkiye’de şirketlerimizde ya da genel olarak ekonomiyle ilgili kurumlarımızda liderliği üstlenenlerin aklındaki ilk şey ‘kurum kültürü’ olmuyor... Oysa, Kozlu’nun da kitabında ısrarla vurguladığı gibi, kurumsal kültürü bilinçli bir şekilde etkileyip şekillendirebilen lider, ticari hedefl eri çok daha çabuk yakalayabilir... Üstelik başarıları daha da kalıcı olabilir... 

“Kurumsal Kültür”ü dikkatinize sunarım…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar