Küme olmanın dayanılmaz cazibesi

Osman Ata ATAÇ
Osman Ata ATAÇ İŞLETMECİLİK SOHBETLERİ oaatac@gmail.com

 

 

Geçtiğimiz hafta, 4, 5 Haziran Salı ve Çarşamba günleri " KOBİ İşbirliği ve Kümelenme Projesi " kapsamında Ankara'da " Uluslararası Rekabetçilik ve İşbirliği " Konferansı vardı. Geniş bir katılımın olduğu konferansta, dünyanın birçok ülkesinden gelen, birbirinden değerli konuşmacıların sunumlarını ve panelleri dinledik.
Sohbetimizi izleyen dostlarımızın hatırlayacağı üzere, " İşbirliği " kavramına oldukça önem veriyor ve ara sıra da geleneksel " İmece " kavramımıza atıfta bulunuyoruz. " Bir elin nesi var, iki elin sesi var " atasözünün vurguladığı gibi, güç birliği yapılarak kalkışılacak işlerin, daha kolay ve daha hızlı yapılabileceği şüphesizdir.Ayrıca katılımcıların iş yapmak için ihtiyaç duydukları yeterliliklerin kümelenme ile kazanılması daha kolay olmaktadır. İşletmelerimizde eksik kalan veya olmayan yeterliliklerin, iş insanlarımızın iş yapmalarını engellemesi veya zorlaştırması da kümelenme ile ortadan kaldırılabilmektedir.
Yapılan sunumların hepsine atıfta bulunmak, yerimizin kısıtlı olması nedeniyle mümkün değil. Ancak, bir kaç sunuma değinmeden de geçemeyeceğiz.
KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanı Sayın Emrah Sazak yapmış olduğu sunumda 2009 yılı istatistiklerine göre, ihracatımızın % 5'lik kısmının, ihracatçılarımızın % 80'i tarafından yapıldığını ve ihracatçılarımızın % 46'sının sadece bir ülkeye ihracat yaptıklarını belirtti. Bu da bizim geçen hafta yayınlanan sohbetimizde vurguladığımız, KOBİ olmayanların ihracattaki yerleri konusunda söylediklerimizi pekiştiriyor. Hepimizin hedefi KOBİ'lerin ihracata katkılarının arttırılması, ihracat yapamayanların yapabilmesinin sağlanması, ihracat yapanların da girdikleri pazarlarda kalıcı olabilmelerinin ve pazar sayılarının arttırılması imkanlarına kavuşturulmaları. Şimdiye kadar 116 Ur-Ge projesine destek verdiklerini belirten Sayın Sazak, bu kapsamda 76 işbirliği kuruluşu ile 2102 firmanın desteklendiğini de vurguladı. Bu rakamlar yeterli mi diye sorarsanız, ihracatçı sayımızın 50 bin üzerinde olduğu düşüncesi ile, kuşkusuz değil diye cevaplarız. Amma bu bir başlangıç ve iyi uygulamaların kapısının açılmasıdır. Ekonomi Bakanlığı bürokrasisinin bu konudaki iyi niyetli çabalarının desteklenmesi gerekir düşüncesindeyiz. Her ne kadar destek uygulamalarındaki ödeme gecikmeleri ( özellikle fuar destekleri ödemeleri ) şikayet konusu olmakta devam ediyorsa da biz yapılan iyi şeyleri desteklemeye ve uygulamadaki aksamaları da vurgulamaya devam edeceğiz.
Brezilya tecrübesini bizlere aktaran Sayın Renato Caporali'nin söylediği bir şeyi özellikle belirtmek isteriz. Sayın Caporali küme politikalarında, bireysel işletmelerin ve firmaların ihtiyaçlarından ziyade, kümenin ve küme eko-sisteminin ihtiyaçlarına odaklanılması gerekliliğini vurguladı. Brezilya 1990 yılında KOSGEB benzeri bir kurum oluşturmuş ve 1,5 milyar dolarlık bir bütçe ile çalışmasını sağlamış. 2002 yılında İhracatı Geliştirme Kuruluşu olarak APEX oluşturulmuş, küçük işletmelerin zorluları aşabilmeleri için ihracat konsorsiyumları kurulmuş. Ancak bu kuruluşların çalışmaları yasal ve kültürel sorunlar nedeniyle olumsuz olarak sonuçlanmış. Bu bize Özal döneminin kuruluşları olan " İhracatçı Sermaye Şirketlerinin " çalışmalarının da büyük ölçekte olumsuz gelişmesini ve bu şirketlerden birçoğunun piyasadan çekilmesini hatırlattı. Brezilya İhracatı Geliştirme kurumunun yeniden yapılanma ve operasyonlarını etkinleştirme çalışmaları için, bu sütunlarda her Çarşamba yazıları yayınlanan Sayın Osman Ata Ataç'ın makalelerini okumanızı öneririm.
Sayın Zenep İyiler de yaptığı detaylı sunumunda KOBİ kümelenmelerinin, finansmana erişimini ve küme üyeleri arasında işbirlikleri ve stratejik ortaklıkları kolaylaştırdığını belirtti. Ayrıca KOBİ'lerin yeni ürün geliştirme veya yeni teknolojileri ticarileştirmesini geliştirmek, pazarlama stratejilerini iyileştirmek ve ihracatı artırmak konularında birbirlerine destek olduklarını vurguladı. 
Başarılı uygulamalara imza atan bazı kümelerin çalışmalarına sohbetimizde yer vermiş ve bu başarıların diğer işbirliği kuruluşlarına örnek olması dileğimizi söylemiştik. İşbirliği kuruluşu tanımına giren tüm kuruluşlarımızın ilgisini UR-GE tebliğine vererek, yeni projeler üretmelerini ve bünyelerinde yer alan işletmelere ek olanaklar sağlamalarını öneriyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Teknokrat-Politikacı 30 Ekim 2019
Strateji mi? 23 Ekim 2019
Tenkisat 16 Ekim 2019
Kasvetli ilim 02 Ekim 2019
Zombiler 25 Eylül 2019
Yeni Bull 18 Eylül 2019
Bull 11 Eylül 2019
Neden olmuyor? 04 Eylül 2019
Olmayacak duaya... 28 Ağustos 2019