Kur düzeyi bu kadar mı önemsiz?

Aydın EROĞLU
Aydın EROĞLU Analiz aydineroglu@borsaanalizci.com

Türkiye için tek önemli olan sadece faizler mi? Yani ne olursa olsun faizler muhakkak düşük olsun öyle mi? Enerji ihtiyacımızın neredeyse tamamına yakınını ithal eden bir ekonomi olarak, dolar kuru dirençsiz ve soluksuz yükselsin hiç sorun değil mi? Ya da fason üretim sanayi olarak, yaptığımız yapacağımız üretim için çok ciddi ara mal ithalatçısı olan sanayimiz için kurlar uçmuş falan hiç mühim değil sanırım değil mi?

Yani zamanında Dolar 1,15 iken, Dolar cinsinden GSYH trilyon dolar olduk diye övünürken, şu an acaba neredeyiz sanırım bunun önemi yok ki, hiç aynı konuya dikkat çekmiyoruz.

Yıllardır yüzde 5 gibi sabit ve gerçekten uzak bir enflasyon hedeflemesini tutturamamışken, kurlar bu şekilde yükselirken, ona eşlik eden brent fiyat artışı nedeniyle neredeyse her gün akaryakıta gelen zamların, elektrik fiyatlarının artmasının girdi maliyetlerine ve dolayısı ile enflasyona etkilerinin hiç önemi yok galiba değil mi?

Her ay ve yıl sahip olduğumuz cari açığımızı finanse edip, döndürmek için çok ciddi bir yurt dışı borçlanma ihtiyacımız olması nedeniyle, kurlarda bu denli yükselişi seyretmemiz neticesinde yurt dışında on yıllık borçlanmaya çıktığımız zaman şu anda en az yüzde 7 üzerinde bir Dolar cinsi borçlanma faizi vermek zorunda kalmamızda da sorun yok değil mi?

Tüm bu dediklerimi önemsemediğimiz takdirde, önemseyecek olan rating kurumlarının olası yeni not indirimleri de, nasılsa indirecek yer mi kaldı diyerek manasız bir gelişme olur değil mi? İndirirlerse indirsinler kim takar ratingçileri der geçeriz ne çıkar.

2008'de çevremizdeki ülkeler Arap Baharında yanarken, BOP eş başkanı sıfatı, ABD ve AB ile iyi ilişkilerin de desteği ile ülkeye Dolar yağarken 1,15 olan Dolar için Değerli TL onurumuzdur kıvancını duyuyorduk. Şu an 4,45 olan Dolar, 5,27 olan Euro kuru için acaba ne düşünüyoruz? Anlaşılan bu sefer de değersiz TL'nin onurla falan ne ilgisi var kardeşim diye düşünüyoruz ki tüm bu gelişmelere verdiğimiz hiç bir tepki yok!

İthalatçı, ihracatçı, üretici, sanayici nasılsa tüm bunlardan neden etkilensin ki değil mi? Olur mu öyle şey canım, tüm bu sektörler için bu gelişmeler çok risklidir diye düşünüyor olsak bir karşı hamle yapmamız gerekmez mi? İzlemede kaldığımıza göre korkulacak bir şey yok demekki.

Tüm tahminler tutarlı bir yönetim düşünülerek yapılır!

Ülkeyi ve kurumları yönetenler, karar verenler bellidir. Bu kişiler dışında ellerinde yönetmek ve yönetim kararları vermek gibi yetkileri olmayan benim gibi kişiler ise, olan biten iç-dış gelişmelere bakarak, tahmini alınacak kararları düşünür ve piyasalar için tahminlerde bulunuruz. Sonuçta piyasalar bir etki, tepki prensibi ile çalışır mantığına göre davranırız.

İyi de, yaşanan gelişmeler karşısında, karar verenler ve yönetenler sadece izlemede kalırlarsa o zaman bizlerin tahminleri, beklentileri tutarlı olur mu? Olmadığını ya da olmayacağını gelişmelerden görüyorsunuz.

Maalesef bir süredir tüm dengeler için kontrol kaçmış gibi duruyor. Faiz dediğimiz sadece iç piyasa faizleri midir? Hayır tam tersi bizim gibi cari açığını dış finansman borçlanmaları ile karşılamak zorunda kalan ülkeler için tahvil faizleri, libor-Dolar faizleri de çok önemlidir. TL tahvil faizlerinde yüzde 17'ye dayandık, Dolar borçlanmasında on yıllıklarda yüzde 7'yi geçtik. Ama hala TCMB olarak ne aksiyon aldık ya da alacağız bilmiyorum.

Lütfen, "Piyasalar Neden Bozuldu?" ve "Kurumların Özerkliği Çok Önemlidir!" yazılarıma yeniden göz atınız. Tüm bu tespitlerimizin ve uyarılarımızın hiç mi anlamı yok ki, halâ yaşananlara karşılık bir aksiyon almıyoruz?

Yani demem şu ki, tüm tahminler olası sağlıklı işleyen kurumlar ve piyasalar mantığına göre yapılır. Alınması gereken kararlar, yapılması gereken müdahaleler yapılmaz ise, bizlerin tahminlerinin tutmasını da beklemeyiniz. Nafile konuşuyor ve nafile tahminler yapıyor oluruz. Sonra da bize hiç bir şeyden anlamıyorsunuz siz demeyin.

Umarım olan biten karşısındaki sessizliğimizi yakında bozar ve gerekli kararları almaya başlarız. TCMB'nın etkisiz kalması, hem bankanın hem de ülkenin dış itibarını olumsuz etkiliyor. Bu durumdan bir an önce çıkmazsak, yansımaları çok daha derinleşmeye başlayacaktır korkusundayım!

BİST ne olur?

Görüyorsunuz olumsuz etkileniyor. Sonuçta genel gidişte oluşan riskler yerli ve yabancı yatırımcıda olumsuz bir etki ve hatta panik bile yaratıyor. Hisselerin fiyatları üç hafta içinde çok ciddi değer kayıpları yaşadılar.

Ama şunu da bilmenizi isterim, bu süreç bir şekilde bitecektir. O zaman da yabancı kendi parası karşılığı çok ciddi iskontolu hale gelmiş olan bir çok hisseyi çok hızlı bir şekilde toplamaya başlayacaktır. Sadece bu süreç ne zaman ve hangi seviyelerde başlayacak bunu bilemiyoruz. Bu seviye hükümetin ve TCMB'nın aslında en doğrusu sanırım cumhurbaşkanımızın kararlarına göre şekillenecektir. Ama maalesef önümüzdeki seçimler nedeniyle bu belirsizlik seçim sonuna kadar sürecek gibi duruyor.

Hepinize en kısa zamanda soluklanacağınız daha iyi bir BİST piyasası diliyorum.

Şimdiden hepinizin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramınızı kutlarım!

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Gelişmeler lehimize! 13 Eylül 2019