Küresel piyasalarda haftanın gündemi: FED kararları

Yeşim SARIŞEN
Yeşim SARIŞEN YAPI KREDİ YATIRIM

Küresel piyasalarda ABD-Çin ticaret konusuna yönelik olumlu haber akışı ve küresel merkez bankalarından para politikasında gevşeme adımları riskli varlıklara destek olmaya devam etti. Riskli varlık sınıfında yer alan hisse senetlerinde yükseliş trendi korunuyor. Küresel risk barometresi olarak da izlenebilen ve zirve test eden S&P 500 endeksi ay başından bu yana yüzde 2,8, MSCI Dünya endeksi yüzde 3, MSCI EM endeksi yüzde 4 yükselişte.

ABD’de 10 yıllık tahvil faizinde ana destek bölgesinden tepki yükselişleri etkili olurken, hisse tarafında ise defansif hisselerden ekonomiye duyarlı hisselere rotasyon dikkat çekiyor. Geçen hafta faizlerdeki yükseliş ve ABD ekonomisine yönelik daha olumlu beklentiler eşliğinde ulaşım, küçük ölçekli hisseler ve finansallarda yükselişler, gayrimenkul, elektrik, su gibi defansif sektörlerde baskı ön plandaydı.

Piyasalarda bu hafta Suudi Arabistan’da petrol tesisine saldırı düzenlendiğine dair haberlerin ardından jeopolitik gelişmeler ön planda yer alabilir. Ayrıca ABD-Çin ticaret konusuna yönelik gelişmeler ve 18 Eylül’deki Amerika Merkez Bankası (FED) FOMC kararları haftanın önemli gündem maddeleri arasında yer alıyor.

Geçen hafta Avrupa Merkez Bankası (ECB) faiz indirimi ile birlikte ucu açık varlık alım (QE) programını da içeren gevşeme paketi açıkladı. Her ne kadar faiz indirimi ve QE tutarı piyasa beklentilerinin altında kalmış olsa da varlık alımlarının ucunun açık olması, zaman sınırının olmaması olumlu. Büyüme ve enflasyon beklentilerindeki aşağı revizyonlar ve ECB Başkanı Draghi’nin basın toplantısında teşviklerin uzunca bir süre devam edeceğine dair mesajları bu görünüme destek olabilir nitelikte.

ECB ardından 18 Eylül’deki FED FOMC kararları piyasaların en önemli makro gündem konularından biri olarak öne çıkıyor. Piyasada FED’in 25 baz puan faiz indirimine gitmesi bekleniyor ve bu fiyatlanmış durumda. Toplantıda FED Başkanı Powell’ın önümüzdeki dönem faiz indirim sürecine yönelik mesajları oldukça önemli olacak. Hatırlanacağı üzere Powell’ın, temmuz toplantısında faiz indiriminin uzun dönemli bir faiz indirimi döngüsünün başlangıcı olmadığına ilişkin ifadeleri soru işareti yaratmıştı. Dolayısıyla basın toplantısında, son açıklanan güçlü çekirdek TÜFE ve perakende satışlar gibi bazı makro veriler ve ekonomiye yönelik daha olumlu beklentiler ardından Powell’ın para politikasında gevşeme sürecine yönelik mesajları önemli olacak. Temmuz toplantısına benzer yönde ifadeler riskli varlıklar açısından soru işareti yaratmaya müsait.

Diğer taraftan bu hafta ABD’de sanayi üretimi ve konut verileri, yurt içinde tüketici güven endeksi takip edilecek önemli makro veriler olarak sıralanabilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar