Küresel risk off?
24 Haziran günü yapılan seçimin sonuçlarına göre Cumhurbaşkanı seçildi. Cumhur İttifakı ise oyların yüzde 53,62’sini alarak 343 milletvekili ile mecliste yer alarak salt çoğunluk için gerekli sandalye sayısını kazanmış oldu.
Pazartesi sabahı itibarıyla piyasalardaki ilk tepki olarak Türk Lirası ve BIST’indeğer kazandığını gördük. İlk tepki sonrası piyasaların izlemesi muhtemel konular, yeni kabine ve özellikle ekonomi yönetimi, ekonomi politikalarının nasıl şekilleneceği yanı sıra yurtdışı piyasalar olacaktır diye düşünüyoruz. Bu bağlamda özellikle yurtdışı piyasalar için önceki yorumlarımızın arkasında olduğumuzu tekrarlamak isteriz.
2016 ve 2017’de 4 trilyon dolar olan niceliksel gevşemenin bu sene 400 milyar dolara düşmesi bekleniyor. Bazı ülkelerde borç, kamu ve özel arasında yer değiştirdiyse de yok olmadı, tam aksine artmaya devam etti. Küresel borcun tarihi zirvesinde olması ve dünyada korumacılık trendinin yükseliş trendinde olması dünya ekonomilerinin ne kadar hassas dengelerde olduğunu gösteriyor.
Nitekim merkez bankalarının merkez bankası kabul edilen Bank for International Settlements (BIS) tarafından yayınlanan 2018 yılı raporunda bizim işlediğimiz birçok küresel riskin detaylı bir şekilde ele alındığını gördük. Raporun tamamının okunması gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle de ekonomik döngüler ve finansal döngülerin tarihi gelişimi bölümleri ve geç döngü döneminde merkez bankalarının karşılaştığı potansiyel sorunlar bizce son derece önemli.
Bizim de 2018 ve önümüzdeki senelerde piyasalar için defalarca en büyük risk diye dikkat çektiğimiz ETF’ler, genel olarak piyasa likidite konuları ve bono fonlarının faiz artışlarına duyarlılık konularının sadece yatırımcıları değil politika yapıcılarını da ilgilendireceğini düşünüyoruz.
Piyasalar açısından önemli birçok bilgi ve yorum da içeren raporda, ABD borsalarındaki değerlemelerin, döngüsel olarak düzeltilmiş fiyat kazanç oranlarına göre ABD borsalarının 1881-2017 dönemi ortalamasının iki katı olduğuna dair bilgi bizce son derece dikkat çekici.
S&P 500 gibi önemli küresel hisse senedi endeksleri için yaz aylarında son ayların en büyük düşüşü ile beraber Şubat diplerini test edebileceğini veya altına sarkabileceğini düşünmeye devam ediyoruz. Son günlerde yaşanan korumacalık, ticari savaşlar konulu haber akışı ve küresel piyasalarda gördüğümüz fiyat hareketleri de bu bahsettiğimiz riskten kaçış periyodunun yaklaşıyor olabileceğini düşündürüyor.