Madem gelecek gençlerde, onların isteklerine de kulak vermeli
İnsan bir dönem olumsuzluk rüzgarına kapılıp sürekli dillendirdiğinde bir süre sonra olumlu şeyleri göremeyip tamamen negatife odaklanıyor. Bu çarkın içinden çıkmak da yine olumluyu görme çabasına girmekle oluyor. Kayseri sanayisinde de her ne kadar gündemi, üzerinde çok şey yapılabilecek katma değerli üretim, ihracat rakamları, sanayideki teknolojik dönüşüm gibi konular oluştursa da olumlu şeyler de elbette oluyor. Dezavantajlar masaya yatırılıyor fakat, avantajlara da dönüp bakılıyor. Bu yazımda güzel işler yapan fakat moral takviyesine ihtiyacı olan Kayseri iş dünyasının önemli güç olarak gördüğü genç beşeri sermayesinin gündeminden bahsedeceğim.
Kayseri sanayisi içinde genç yöneticiler gün geçtikçe artıyor. Kimisi mevcut geleneksel üretim modelini, kimi gelenekselcilikten sıyrılmış teknolojik üretim modelini, kimi de her ikisini harmanlayarak ‘modern’ üretim modellerini benimsiyor, uyguluyor. Hepsinin amacı daha iyisini yapabilmek ama kimine tam yetki, kimine ise sadece koltuk veriliyor. Genellikle iyi eğitimli, çiçeği burnunda yöneticiler öğrendiklerinin heyecanıyla yenilikleri bir an önce uygulamak isterken, tırnakları ile kazıyarak bugünlere gelmiş şirket kurucuları risk almaktan imtina ediyor. Her iki tarafın da işi hiç kolay olmuyor. Kayseri sanayisinde genç yöneticilerle görüştüğümüzde sohbetlerimiz mutlaka uzuyor. Hele ki karşımızdaki kişi ,firmasında ciddi bir dönüşümün ateşini yakmış, yenilikçi, fikirleri ve kedinden emin duruşu ile gelenekselci duruşu ikna etmiş birileri ise…
Kayseri’de çok sayıda başarılı genç işadamlarımız var. Her biri de kendi şirketi, memleketi adına önemli çalışmalara imza atıyor, önemli yenilikler yapıyor. Benim bu yazıda üzerinde durduğum konu ise daha iyisini yapabilmeleri için kentimizde nelerin olması gerektiğine dair sorduğumuz sorulara verdikleri cevaplar üzerine. Hepsinin üzerinde durduğu konular hemen hemen aynı. Ben kısaca Turkuaz Seramik Koordinatörü Kürşad Noyan Özkaya ve Oylum Ceo’su Yener Büyüknalbant’ın bu sorulara verdiği cevabı size aktaracağım.
Özkaya , “Genç yöneticiler olarak şehirde olması gereken en önemli unsurun nitelikli, iyi eğitimli, dünya ile barışık başarılı insan kaynağını tutacak; içinde spor yapılabilecek ormanları, doğal-yapay spor alanları, eğlence mekanları ve tüm ülkelere kaliteli ulaşım imkanı olan daha yaşanabilir bir şehir olduğunu düşünüyorum. Şehrimizde bulunan üniversiteler, iyi bir koordinasyon ile farklı alanlarda ülkemizin en iyi üniversiteleri arasına girdirilebilir. Bu şehri her alanda geliştirecektir. Ayrıca kentin son 15 yıldır yeniden planlanan uçak, tren, karayolu (otoban) ulaşım ağlarının dışında kalması sorununu da aşması gerekiyor” diyor.
Büyüknalbant ise benzer şekilde insan kaynaklarına ulaşımın önemine vurgu yaparak şöyle diyor; “Kayseri ülkemizin en gelişmiş 10 şehrinden biri olsa da başta insan kaynakları olmak üzere birçok konuda dezavantajlı konumda. İnsan kaynakları noktasında kalifiye, mavi yakalı ve şirketleri ileri taşıyabilecek vizyoner beyaz yakalı pesonel havuzumuz çok kısıtlı. Farklı alanlarda yatırım yapılması istendiğinde şehir dışından yöneticiler getirmek zorunlu hale gelebiliyor. Kayseri olarak 3 üniversite ve 50 binin üzerinde öğrenciye sahip olmamız önemli bir avantajımız. Erciyes ve Kapadokya sayesinde her mevsim turist çekme potansiyeli, şehrimizi hem sosyal hem de hizmet sektörleri açısından bölgesinde öne çıkarıyor. Bu da dezavantajlı olduğumuz insan kaynakları noktasında havuzun her geçen gün büyümesi anlamına geliyor.”
Kayserili genç yöneticilerin öncelikli odaklandığı konu, nitelikli insan gücünü kolay ulaşabilmek ve onları Kayseri’de tutabilmek. Dışarıdan profesyonelleri rahatlıkla çekebilmek. Aslında tüm sanayicilerimizin ortak paydada buluştuğu bu konuların bir şeyleri daha iyi yapma çabasında olan gençler tarafından daha çok dillendiriliyor olması da bence umut verici. Madem umudumuz gençler, daha iyi işler yapabilmeleri için onlara da kulak verilmeli ki yeni nesil işletmelerimiz sağlıklı bir yapıda bulundukları memlekete katkı sağlamaya devam ederek ilerlesinler.