Makroekonomik gelişmeler

Yeşim SARIŞEN
Yeşim SARIŞEN YAPI KREDİ YATIRIM

Küresel piyasalarda risk iştahı açık kalmaya devam ediyor. Küresel hisse senetlerinde yükselişler etkili olurken, küresel risk barometresi olarak da izlenebilen S&P 500 endeksi yeni rekor seviyeleri test etti. Yılbaşından bu yana gelişmiş piyasalardan negatif ayrışan gelişmekte olan ülke varlıklarında ise tepki denemelerinin etkili olduğunu takip ediyoruz. Gelişmekte olan ülke cds spreadleri geri çekilirken, döviz kurları ve hisse senetleri toparlanıyor.

Bu hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyareti (23-27 Eylül), 26 Eylül FOMC kararları, Trump’ın 26 Eylül’de BM’deki İran toplantısı ve İtalya’da 27 Eylül’de açıklanacak bütçe projeksiyonları önemli makro gündem konuları olarak öne çıkıyor. Ayrıca Brexit süreci de önemini korumaya devam ediyor. İngiltere Başbakanı Theresa May geçen hafta AB liderleri ile yaptığı görüşmede sonuç alamadığını açıkladı. Bu açıklama, İngiltere’de erken seçim tartışmalarını ve Brexit’le ilgili ikinci bir referandumu gündeme getirdi.

Diğer yandan Amerika Merkez Bankası’nın (FED) Fomc toplantısı, ABD’de Pce, Euro bölgesinde Eylül enflasyonu ve Çin’in Eylül PMI endeksi bu hafta takip edilecek önemli veriler. Fomc toplantısında FED’in 25 baz puan artışla bu yılın üçüncü faiz artışına gitmesi bekleniyor. Ekonomik projeksiyonlarda sınırlı yukarı revizyonlarla birlikte açıklanan notta “genişlemeci para politikası” ifadesinin çıkarılması beklentiler arasında.

Büyük resimde ise sıkılaşan küresel finansal koşullar, gelişmekte olan ülke piyasalarına yönelik soru işaretleri ve küresel ticaret, piyasalarda öne çıkan temel risk konuları olmaya devam ediyor. 4 Kasım İran yaptırımları için son tarih. 6 Kasım’daki ABD ara dönem seçimleri de önemli tarihler arasında. ABD-Çin arasındaki ticaret savaşında ABD ara seçimleri öncesi bir uzlaşıya varılması zor görünüyor. Bu tarihlere yaklaştıkça jeopolitik tansiyonun artma ihtimali var. Bunun da piyasalar açısından potansiyel bir risk oluşturduğunu düşünüyoruz. Bu hafta gerçekleşmesi beklenen ABD-Çin görüşmelerinin iptal edildiğine dair açıklamaları da not ediyoruz.

FED’in faiz konusundaki duruşunu değiştirmesi halinde 2019 yılının aralarında Türkiye’nin de bulunduğu gelişmekte olan finansal piyasalar açısından çok daha iyi bir sene olabileceğini düşünüyoruz. Bu haftaki FED toplantısında Powell’ın özellikle 2019 yılı faiz politikasına yönelik verebileceği olası mesajlar önemli olacak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar