Maktoum ve Sabancı ortaklığı sona erdi Jumeirah Grubu Pera Palace’tan çekildi

Kerim ÜLKER
Kerim ÜLKER Perde Arkası kerim.ulker@dunya.com

Biri Ortadoğu’nun en güçlü ailelerinden Al Maktoum, diğeri Türkiye’den Sabancı. Her iki aileyi de bir araya getiren Türkiye’nin ilk otellerinden Pera Palace olmuştu. İşte o ortaklık aradan geçen 5 yılın ardından geçtiğimiz günlerde sessiz sedasız sona erdi.

2011’in Aralık ayında Al Maktoum Ailesi’nin yönettiği bölgenin en büyük turizm şirketlerinden Jumeirah’ın Türkiye’ye gelmeye karar verdiğini, Demsa’nın patronu Demet Sabancı’ya ait Pera Palace ile görüştüğünü yazmıştım. İki grup masaya oturdu ve 2012’den itibaren oteli işletme konusunda anlaştı. O yazının üzerinden 4 ay geçti ve iki taraf ortaklık anlaşmasını imzaladı. Aradan geçen 5 yılın ardından iki taraf tekrar masaya oturdu. Bu kez işbirliğini sonlandırmak için… Alınan kararla Al Maktoum Ailesi’nin yönettiği Jumeirah, tarihi Pera Palace’tan çekildi.
 
Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nı orada planladı 
 
Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı çalışmalarını yaptığı, Alfred Hithcock’tan Kraliçe II. Elizabeth'e, Pierre Loti'den Jacqueline Kennedy’ye birçok ünlü ismi ağırlayan İstanbul Tepebaşı'ndaki Pera Palace, 1895 yılında kuruldu. 83 lüks odası bulunan otelin 101 numaralı odası modern Türkiye'nin kurucusuna ithafen Atatürk Müzesi'ne dönüştürüldü. Sürekli el değiştiren otelin 2005 yılına kadar sahibi Hasan Süzer’di. Süzer, oteli ünlü armatör İhsan Kalkavan’a 2005’te sattı, Kalkavan da 2011’in başında Demet Sabancı’ya…

Orient Express yolcuları için yapıldı

Orient Express’in yolcuları için inşa edilen Pera Palace’ın ünlü konukları arasında polisiye romanları ile bilinen Agatha Christie de var. ‘Orient Express’te Cinayet’ romanıyla tanınan Christie’nin kitabı ise aynı isimle şimdilerde beyaz perdede…

Bugünlerde turizm şirketleri yavaş yavaş İstanbul’daki bazı operasyonlarını sona erdiriyor. Steigenberger Maslak’tan, Edition Levent’ten, Hilton ParkSA Maçka’dan çekildi. Bodrum’da da bir oteli bulunan Jumeirah’ın İstanbul’daki varlığını sona erdirmesi turizmde İstanbul’da işlerin pek de iyi gitmediğini gösteriyor. Bir anlamda dünya otelcilik sektörünün yıldız markaları, teker teker kayıp gidiyor.

***

Yaşar Holding, gıdadaki ilk yurt dışı yatırımına 2018'de Dubai’den başlıyor

Türk gıda şirketleri son birkaç yıldır yurt dışı büyümesini satın almayla yapıyor. Ancak Yaşar Holding, sıfırdan tesis kurarak yeni pazarlara ulaşmayı hedefliyor. İşte bu adımlardan ilkini de Birleşik Arap Emirlikleri’nde atmaya hazırlanıyor. Pınar markasıyla 35 yılda Ortadoğu’da hakim duruma gelen Yaşar Holding, bazı ülkelerde yüzde 60’lık pazar payına sahip. Bölgedeki gücünü artırmayı hedefleyen Yaşar Holding, Dubai’de kurulan yeni bir endüstriyel bölgede sıfırdan bir tesis kuracak. Bölgede HDF FZCO adındaki şirketiyle çalışan Yaşar Holding’in Yönetim Kurulu Başkanvekilleri FeyhanYaşar ve İdil Yiğitbaşı ile sohbetimizde Dubai’deki yatırım planı, Yaşar Holding’in gelecek hedefleri ile Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı’nın çalışmaları gündemdeydi.

20 bin metrekarelik alanda kurulacak
 
Vakfın temelini attığı 8’inci okul olan Eskişehir’deki Gıda Teknolojisi Anadolu Meslek Lisesi’nin toplantısı sonrasında sorularımızı yanıtlayan Feyhan Yaşar, Dubai’deki yatırımın 2018 sonunda üretime başlamasının planlandığını söyledi. “Tesisin toplam 20 bin metrekare alan üzerine inşa edileceğini” dile getiren Feyhan Yaşar, “Tesiste başta krem peynir olmak üzere birçok ileri işlenmiş süt ürünlerinin üretilmesi hedefleniyor” diye konuşuyor.

Bu yatırımın ilerideki dönemde büyüyebileceğini, yeni ürünlerle destekleneceğini ekliyor Feyhan Yaşar. Holdingin 2015 Aralık ayında devreye aldığı Şanlıurfa’daki yatırımını soruyoruz. “Şu anda 100 kişiye istihdam sağlayan tesis çevre kentlerle birlikte 5 bin çiftçiye dokunuyor. Onlardan süt alıyoruz. Böylece yem başta olmak üzere birçok sanayi de bölgede gelişti. Bu on binlerce kişiye ekmek sağlamak anlamına geliyor” diyor.
 
Urfa’nın ilk gıda ihracatını Pınar yaptı

Terörün, Irak’taki gelişmelerin ortasında verilen cesur bir karardı Yaşar Holding’in Şanlıurfa’daki yatırımı. Bölgede yatırım yapan tek ulusal marka olmanın heyecanını anlatıyor Feyhan Yaşar. “Şanlıurfa’nın ilk gıda ihracatını gerçekleştirdik. Şu anda Irak’a 1 milyon dolara yakın ürün satıyoruz” diye ekliyor. Gelelim Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı’nın açtığı Eskişehir’deki okula. Daha önce Türkiye’nin ilk boyaya yönelik teknik lisesini açan vakıf, şimdi de gıda teknolojisi, mutfak sanatları ve gastronomi alanında eğitim sağlayacak bir okulu devreye alacak. 2018-2019 eğitim ve öğretim yılında açılması hedeflenen okulun yapım bütçesi 6 milyon lira. İçinde 5 laboratuvar olacak. Sözü Yaşar Holding Başkan Vekili İdil Yiğitbaşı alıyor.

Karşıyaka ile 19 yıldır beraber

‘Türkiye'nin Gönlü Zengin 50 İş İnsanı Araştırması’nda 68 milyon lirayla 8’inci ailesi olan Yaşar’ın vakıf kanalıyla şu ana kadar 6 binden fazla öğrenciye burs verdiğini hatırlatıyor. Vakıf aynı zamanda 37 yıldır DYO Sanat Ödülleri’ni de düzenliyor. Spora da büyük destek sunduklarını anlatan İdil Yiğitbaşı, “En önemlisi sosyal sorumluluk projelerini başlatmak değil, onu sürdürülebilir kılmak” diyen İdil Yiğitbaşı, “Örneğin Karşıyaka ile 50-60 yıllık bir beraberliğimiz var. Babamız Selçuk Yaşar’ın profesyonel yelken sporu ile başladığı bu ilişki yönetim ve 1998’de ana sponsorlukla hala devam ediyor. Bizim amacımız bu işi layığıyla, uzun soluklu yapmak” diyor.

***

Önce Dünya yazdı

Japon devi Marubeni, Saide’ye ortak oldu

Mayıs ayında sizlerle Japon devi Marubeni’nin Türk tekstil şirketi Saide ile masaya oturduğunu ve İstanbul merkezli firmaya ortak olacağını yazmıştık. İlk kez Dünya’da okuduğunuz haberin üzerinden 7 ay geçti ve anlaşma tamamlandı. Rekabet Kurumu onayı verdi ve Japon Marubeni, Saide’nin yüzde 45.5’lik hissesini satın aldı. Gıda yatırımlarıyla dikkat çeken Saide Grubu, tekstilde de Türkiye’nin öncü şirketlerinden. Saide’ye ortak olan Marubeni ise Forbes’un açıkladığı en büyük şirketler sıralamasında 63.5 milyar dolarlık cirosuyla 107’nci sırada yer alıyor. 1858 yılında kurulan şirketin çalışan sayısı 40 bin civarında. Varlıkları 65 milyar dolara ulaşan şirketin marka değeri de 10.7 milyar dolar. Bu anlamda da şirket 565’inci sırada bulunuyor. Türkiye’deki çalışmalarına 1965 yılında başlayan Marubeni, Marmaray projesi içerisinde de yer aldı. Küresel anlamda Marubeni, enerji, kimya, gıda, tekstil, otomotiv sanayi, ağır iş makineleri üretimi, lojistik, finans gibi alanlarda çalışıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar