Martaval algılayıcı cihaz

Osman Ata ATAÇ
Osman Ata ATAÇ İŞLETMECİLİK SOHBETLERİ oaatac@gmail.com

 

 

Teknoloji bizlere duman, radyoaktivite, metal, gaz hatta mikroplar gibi bir sürü şeyin algılayıcı cihazlarını verdiğinden bunların varlığını öğrenmek için ilgili cihaz yeterlidir. Ancak çağımızın en büyük hastalığı olan martavalı algılayacak cihaz henüz geliştirilemediğinden bundan zehirlenenlerin sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Bu zehirlenmenin en kötü yanı zehirlenenlerin çoğunun zehirlendiklerinin farkında olmamalardır. Çağımızın bu salgın hastalığının adı İngilizce 'bull shit'dir. Bull, İngilizce boğa anlamına geldiği için hastalığı sadece cinsiyeti erkek olanların yaydığı algılanmamalıdır. Erkek kadar kadın martaval yayıcı vardır. Bazı meslek grubundaki kişilerin martavaldan zehirlenmeye yatkınlıkları olduğu bilinmektedir. İşletmecilik bu meslek gruplarından biridir. Bu hafta size benim kullandığım martaval algılayıcı cihazı sunacağım. Hem de bedava. Bu iyiliği geçen hafta mektubundan bir kesimi aktardığım okuruma borçlusunuz. 
1. Kitap; kitaptan yazılmış makaleler ve konferanslar yolu ile yayılan martavallara önlem olarak önce bulabilirseniz kitabın bir özetini okuyun. Bunun için aşağıdaki web adresine girin ve üye olun. Bu özetler martaval aşıları gibidir. Sizi hem alıştırır hem de ille bu konuyu anlatan, çoğu kez satışı kuvvetli hatipleri dinleyip zehirlenmeden önce onları dinleme riskini alıp almayacağınıza karar vermenize yardımcı olur: http://www.summary.com/summaryadgs?gclid=CPa42u6g7LQCFcNV3god-nEAyg 
2. Makale; makaleden kitap ve konferanslar yolu ile yayılan martavala önlem olarak önce orijinal makaleyi bulun. Genellikle bir makalede bir fikir vardır. Bakın bakalım o fikir bir kitap olacak kadar derin ve zengin mi? Yoksa aşikarı ifşa mı ediyor? Söz gelimi yazarın biri "Rakiplerin olmadığı bir pazar bulun. Bu rekabete enerji harcamanızı önler" gibi bizim çilingir Selami'nin bildiği bir şey dedikten sonra bunu kitap mı yapmış? Öyleyse kitabı okumayın. O konuda mutlaka türeyecek olan danışmanlık konferanslarını dinlemeyin. 
3. Bakın bakalım yazar veya konuşmacı martaval jeneratörü kullanıyor mu. Eğer İngilizce biliyorsanız size birkaç tane martaval jeneratörü önereceğim. Hem eğlenirsiniz, hem martaval algılayıcı olarak kullanırsınız, hem de kendi martavalınızı hazırlayabilirsiniz. http://www.atrixnet.com/bs-generator.html, http://www.dack.com/web/bullshit.html http://www.buzzwords4u.co.uk/
Martaval jeneratörü kullananların en belirgin özelliği tanımlanmamış kelimeler, ne manaya geldiği belli olmayan kavramlar kullanmalarıdır. Söz gelimi "Geçiş şirketinin kesişim noktalarındaÖ" (transition enterprise interfaces) filan diyorlarsa büyük olasılık sunulan martavaldır. 
4. Varsayım ve kanaatlerin veri gibi verilmesi martavalın önemli özelliklerinden biridir. Martavalcılar statükoyu muhafaza etmek isteyenlerin kendilerini dışladıkları gibi şikayetlere dayalı paranoyak eğilimler gösterirler ama neden statükoyu beğenmediklerini bir türlü anlatmazlar. Statükoyu değiştirecek fikirleri, ne kuramsal ne de deneysel verilere dayanmadığı için sözlerine körü körüne inanmanızı beklerler. Bu nedenle daima "Nereden biliyorsun?" diye sorun. Korkmayın, utanmayın söz gelimi "İyi lider verimi arttırır" gibi bir sav ileri süren konuşmacının lafını kesin ve sorun: Nereden biliyorsun? Eğer kitap okuyorsanız okumayı bırakıp sorun: Nereden biliyor? Burada dikkat edilecek şey martavalın taarruzu hissedip başka martavalla konuyu kapatmasıdır. Söz gelimi "Nereden biliyorsun?" sorusuna "Araştırmalara göre" gibi bir cevap alabilirsiniz. Hemen devam edin, utanmayın: "Hangi araştırma? Kim yapmış? Referansı nedir?" Bir de "Bilindiği gibi" şeklinde aktarılan martaval girizgahları vardır. Yine sıkılmadan sorun "Ben bilmiyorum siz nereden biliyorsunuz?" diye. Martavalcılar fikirlerinin dinlemesini isterler ama fikir dinlemek istemezler çünkü savlarının altı boştur.  
5. Martaval eğitim, tarafsız ve ince düşünce gerektiren şeyleri bunlara sahip olmayanların film senaryosu gibi dramatize ederek ve sonunda esrarın çözüldüğü maceralar gibi aktırdıkları şeylerdir. Bol bol örnekler verirler ve sizi imrendirmeye çalışırlar. Kuramdan örnek açıklamak yerine örnekten kuram çıkaranlara dikkat edin. Bu bağlamda martavalcılar çapraşığı basitleştirme ve bunu en kafasızın bile anlayacağı hale getirme ustalarıdır. Unutmayın Einstein "Her şey olabildiğince basite indirgenmeli ama basitleştirilmemelidir" demiş. Her şey herkesin anlayacağı kadar basite indirgenemez. Size sunulanı herkes sunulur sunulmaz anlıyorsa büyük ihtimal martavaldır. 
6. Son olarak zararı daha çok vakit kaybı olan yani göreceli olarak az zehirli martavallar vardır. Bu tür martavallar aslında pek martaval da sayılmazlar ama ne maksada hizmet ettikleri meçhul olduğundan martaval seansı sonunda "neydi bu yahu" demekten kendinizi alamazsınız. Söz gelimi "Günümüzde pazarlama" başlıklı bir konuşmayı dinlemeye gidersiniz, konuşmacı size "O bunu dedi, bu bunu dedi, o da bunlara şunu dedi" diyerek bir iki saat yazın taraması yapar ne kendi ne diyor onu söyler ne de "hangisi haklı hangisi haksız" onu söyler. Dinler çıkarsınız. Keçiboynuzu misali bir gram şeker için bir kilo yediğiniz hissinden kurtulamazsınız.  
 
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Teknokrat-Politikacı 30 Ekim 2019
Strateji mi? 23 Ekim 2019
Tenkisat 16 Ekim 2019
Kasvetli ilim 02 Ekim 2019
Zombiler 25 Eylül 2019
Yeni Bull 18 Eylül 2019
Bull 11 Eylül 2019
Neden olmuyor? 04 Eylül 2019
Olmayacak duaya... 28 Ağustos 2019