Maymun ve borsa

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

EKO ANALİZ / Alaattin Aktaş ala.aktas@gmail.com Bir bankacı dostumuzdan gelen elektronik postayı sizlerle paylaşmak istedim: "Bir zamanlar köyün birine bir adam gelmiş ve tanesi 10 dolardan maymun alacağını söylemiş. Köyde çok maymun olduğu için köylüler sevinçle ormana koşup maymun yakalamaya başlamışlar. Adam, binlerce maymunu 10 dolardan satın alınca ortalıkta maymun azalmış, yakalaması da zorlaşmış. Köylüler, tam maymun yakalamaktan vazgeçecekken, adam her maymun için 20 dolar vereceğini söylemiş. Yeniden heveslenen köylüler, tekrar maymun yakalamaya başlamışlar. Maymun sayısı azaldıkça fiyatı artıran adam, bu kez her bir maymun için 25 dolar ödemeyeceğini ilan etmiş. Ama artık maymuna rastlamak bile çok zorlaşmış. Bunun üzerine adam, fiyatı 50 dolara çıkardığını, ancak kendisinin işi olduğu için şehre gitmesi gerektiğini, yardımcısının onun yerine alım yapacağını söylemiş. Fiyat 50 dolar ama ortalıkta hiç maymun yok; köylüler kıvranıyor. Yardımcı köylülere demiş ki, "O yokken, şu büyük kafeste topladığımız maymunlar var ya, ben onların tamamını size 35 dolardan satayım, siz de patron gelince ona 50 dolardan satarsınız". Köylüler, büyük bir sevinçle tüm birikimlerini bir araya toplayarak tanesi 35 dolardan maymunların hepsini almışlar. Ve başlamışlar beklemeye, şehirden dönecek patrona maymunları 50 dolardan satıp zengin olmak içinÖ Sonra ne mi olmuş; tabii ki ne adama rastlanmış bir daha o civarda, ne de yardımcısınaÖ" Bu postayı bize gönderen dostumuz, "Şimdi borsanın nasıl çalıştığı hakkında biraz bilgi sahibi olmuşsundur" diye eklemeyi de ihmal etmemişÖ Meşhur hikayedir; 1929 büyük buhranı sırasında ABD'de bir borsa spekülatörü öğle arasında ofisinin dışında gezerken ayakkabısını boyatmak ister. Ayakkabı boyacısı genç çocukla sohbet ederler. Boyacı, spekülatörün sorusu üzerine birikimlerini borsada değerlendirdiğini söyleyince, spekülatör kendi kendine "artık ayakkabı boyacısı bile hisse senedi alıyorsa, demek ki senet satacak kimse kalmadı" diye düşünerek ofisine döner dönmez tüm senetlerini elden çıkarır. Uzun yıllar Türk halkına maymun yakalattılar. Aldıkları maymunları, vatandaşa yüksek fiyattan geri sattılar. Vatandaşın, "yüksek fiyattan yine satarım" umuduyla maymunu bir süre beslemesini sağladılar. Gariban yatırımcı vatandaş, sonunda "yeter bu maymunları beslediğimiz" diye düşünmeye başlayınca, 35 dolardan sattıkları maymunları, bu kez başka bir alıcı gönderip 10 dolara, 15 dolara topladılar. Bu maymun alış verişi tümüyle bitti mi sanıyorsunuz, hızı kesilmekle birlikte halen devam ediyor. Ortada maymun çok, alıcı da var; ama maymun simsarına kanacak "maymun"un gözü açıldı biraz. Borsayı "ütme-ütülme" yeri haline getirdiler. Bu yüzden değil midir ki vatandaşın hisse senedi alıp satma sorusu, "borsada oynayıp oynamama" biçimini aldı. Düşünsenize, tanım "borsada oynamak", yatırım yapmak değil, "oynamak". Hiç kimse "mevduat ya da mevduatta oynuyorum veya dövizde oynuyorum, Hazine bonosunda, devlet tahvilinde oynuyorum" diyor mu? Çünkü onlar yatırım alanı olarak, borsa ise bir oyun, haydi daha açık söyleyelim bir kumar olarak görülüyor. Yerli tasarruf sahibi borsadan soğudukça meydan yabancılara kaldı. Artık borsada at oynatan da, maymun alıp satan da, yani söz sahibi olan da yabancılar. Borsadaki hisse senetlerinin neredeyse dörtte üçü onların. Aslında yerli yatırımcı dediğimiz de köylüler değil, köyün ağası. Garibim köylü maymun ticaretinden öyle bir kazık yedi ki, "kumar oynayacak" ne mecali kaldı, ne oraya yatırabileceği üç kuruşu. Şimdi "oyun", yabancılarla bizim köy ağaları arasında dönüyor. Bu arada, bir menkul kıymet borsası olan İMKB'nin işlevini anımsayan kaldı mı? Sermaye tabana yayılacaktı, değil mi?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar