Moskova “Yatırım Stratejisi” ile daha erişilebilir olmayı hedefliyor
Rusya Federasyonu’nun başkenti Moskova’nın hazırladığı Yatırım Stratejisi şehrin 2025 yılına kadar hedeflerini kamuya sunuyor. Hedefler arasında yaşam kalitesinin yükseltilmesi gibi insani değerlerin de göz ardı edilmemesi Moskova şehrinin bu süreçte sadece ekonomik değerlerden ibaret olmayacağını da göstermektedir.
Moskova yerel yönetimi tarafından 2014 yılında hazırlanan ve 2016 yılında daha ulaşılabilir hedefler ile revize edilen Moskova Yatırım Stratejisi ile 2025 yılına kadar şehrin yatırım ortamının iyileştirilmesi teması içerisinde bir programlama yapılmıştır. Rusya Federasyonu’nun genel yatırım planları ve programları ile uyumlu olmasının da altının çizildiği çalışma Moskova Yatırım Ajansı’nın web sitesinden Rusça ve İngilizce olarak incelenebilmektedir.
Moskova yerel hükümeti öncülüğünde yürütülen çalışmalarda Moskova Yatırım Ajansı ve Moskova İnovasyon Ajansı da teknik danışmanlık sunmaktadır.
Moskova Yatırım Stratejisi Moskova’nın daha yaşanabilir bir şehir seviyesine çıkarılması, şehrin iş yapma koşullarının iyileştirilmesi ve yeni yatırımlar için potansiyel fırsatların ortaya çıkarılması olmak üzere genel anlamda 3 ana temel hedefe oturtulmuştur.
Diğer Karadeniz ülkelerindeki yatırım stratejilerine benzer olarak Moskova’nın hedefinde de sektörel ve bölgesel önceliklerin olması yatırım programı planlamalarının temelini oluşturan bu anlayışın orta vadede değişmeyeceğini göstermektedir. Moskova’daki 12 bölge önceliklendirilerek bu bölgelerin altyapısının iyileştirilmesi ve özel sektör yatırımları için hazır hale getirilmesi ile birlikte ileri teknoloji/inovasyona yoğunlaşan Zelenograd Serbest Bölgesi’nin modernizasyonu Strateji’nin temel bölgesel hedeflerini oluşturmaktadır. Sektörel önceliklerde ise ulaştırma, sağlık ve eğitim, yeni ekonomi (ileri teknoloji ve bilişim ağırlıklı endüstriler), geleneksel imalat, finansal hizmetler, turizm, konut, çevre, toptan ticaret, perakende ve lojistik ön plana çıkmaktadır.
Strateji’de finans alanında Moskova için vurgulanan en önemli husus, şehrin 2025 yılına kadar bölgenin finans merkezi konumuna getirilmesidir. Bu alanda İstanbul’un da aynı hedefi belirlemesinden ötürü iki global şehrin bu alanda sıkı rekabette olması beklenmektedir. Z/Yen Grup tarafından 19.su yayınlanan finans merkezleri endeksi sıralamasına göre Moskova 67. sırada yer almaktadır. Bu alanda İstanbul 45. sırada yer alarak Karadeniz coğrafyasındaki en önemli finans merkezi konumunu sürdürmektedir. Ayrıca bölgeden Atina da 86. olarak listeye son sıradan dâhil olmuştur.
2012 yılında Rusya Federasyonu’na net yabancı yatırım girişi 50 milyar $ iken, bu rakamın yaklaşık %64’ü Moskova’da yoğunlaşmaktadır; Moskova hedefleri aslında bir nevi Rusya Federasyonu’nun hedeflerini yansıtmaktadır. Strateji ile yatırımcılara açık ve şeffaf kuralların sunulabilmesinin hedeflenmesi, Moskova’nın ilerleyen yıllarda yolsuzluk alanına daha fazla odaklanacağını göstermektedir. Çalışmalarda teşviklere yönelik sistemin nasıl iyileştirileceği tam olarak belirtilmemiş, bu konunun ucu açık bırakılmıştır. Yine Moskova şehri için belirlenen 82 milyar $ yatırım hedefi iddialı olması açısından önemli ancak güncel sorunlar göz önüne alındığında ulaşılması zor gözükmektedir. Hâlihazırda Rusya Federasyonu’nun kredi derecelendirme kuruluşları arasında sadece Fitch tarafından yatırım yapılabilir seviyede gösterildiğini de unutmamak gerekir. Sektörel önceliklerde modernizasyonun sağlanması ve altyapı iyileştirme çalışmalarına yönelik kamu yatırımlarının yanı sıra özelleştirme faaliyetlerinin sürdürülmesi isteği Moskova’da özel sektörün oyun alanını ilerleyen dönemlerde genişletebileceği şeklinde yorumlanmaktadır.
Şu ana kadar açıklanan veriler doğrultusunda Strateji’nin 2016 hedeflerinin gerisinde kaldığı söylenebilir. Avrupa Birliği ile ilişkilerin halen minimum düzeyde olduğu ortamda Türkiye ile ilişkilerin düzelme sürecine girmesi, Trump yönetimi ile sıcak temasın kurulması gibi gelişmelerle Rusya’nın rakamları kendi lehine çevirme ihtimali mümkün. Yazıyı 2018 ilk çeyreğinde tekrar değerlendirmek yararlı olacaktır, bu süreçte Strateji’de de bir revizyon beklenebilir.
