Neden ‘Mor Yerleşke!

Belma A. ÖZGEN
Belma A. ÖZGEN Kocaeli'den Dünya'ya

Hem dünyada hem Türkiye’de kadınların siyasi ve ekonomik yaşama katılımları tam anlamı ile sağlanamamışken yaşanan deprem gibi felaketler ise şiddet ve ayrımcılığı daha da artırıyor. Bu olumsuzluklar ne yazık ki kadınların ve kız çocuklarının farklılaşan ihtiyaç ve önceliklerine erişimi de zorlaştırıyor.

Yaşanan deprem felaketinin kadınlar ve kız çocukları üzerindeki etkisine yönelik olarak Birleşmiş Milletler tarafından yapılan ihtiyaç analizleri ve bölgede çalışan kadın sivil toplum kuruluşlarından edinilen bilgiler bunu doğruluyor; “Kadınlar ve kız çocukları temel hizmetlere erişimde zorluklarla karşılaşıyor.

Buna göre kadınlar güvenli barınma ortamına, hijyen ve temizlik malzemelerine, sağlık ve korunma gibi hizmetlere erişime ihtiyaç duyuyorlar. Acil ihtiyaç ve hizmetlere erişim; hamile ve emziren anneler, bekar kadınlar, engelli ve yaşlı kadınlar, kırsal kesimde ve erişimi zor olan yerlerde yaşayan kadınlar gibi özel gereksinimi ya da dezavantajı olanlar için daha zor oluyor.”

Depremin gerçekleştiği 11 ilin toplam 14 milyon nüfusunun yarısı kadınlardan oluşuyor(du). 2014 yılında yapılan Türkiye’de Kadına Yönelik Aile içi Şiddet Araştırması’na göre bu illerde kadına yönelik şiddet vaka bildirimleri, depremden önce bile diğer illere oranla daha az.

Ancak yine Birleşmiş Milletler tarafından yapılan başka bir araştırmaya göre; bölgedeki çocuk erken yaşta ve zorla evlilik oranları ise diğer bölgelere oranla daha yüksek. 11 ildeki 3.5 milyon ailenin yüzde 8’i, kadının geçimini sağladığı ve en az bir çocuğun yaşadığı hanelerden meydana geliyor.

Yani depremden etkilenen kadın ve kız çocuklarının haklarının ve güvenliklerinin gözetilmesi için gerekli hizmetleri sağlamalı, onların desteğe erişimlerini kolaylaştırmalıyız. Bu anlamda Kocaeli’den İzmit Belediyesi’nin Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu iş birliğinde bölgede kurduğu ‘Mor Yerleşke’yi çok önemsiyorum.

Üstelik İzmit Belediyesi deprem bölgesi olan Adıyaman ve Kahramanmaraş’ta hayata geçirdiği, 2 yıl boyunca bölgede kalacak olan ‘Mor Yerleşke’yi yine depremzede vatandaşlar için, bir de Kocaeli’ye kuruyor. Kadının mücadelesinin rengini temsil eden mor renk konteynerlerde, psikososyal destek odası, kadın sağlığı danışma odası, emzirme odaları, bir çocuk koruma uzmanı ve çocuk oyun odaları bulunuyor.

Şiddetten arınmış, psikososyal açıdan güvenli bir alan oluşturulan yerleşkelerde; deprem bölgesindeki kadınlar, çocuklar, yaşı nedeniyle bakıma ihtiyaç duyanlar ve engelli bireylerin koşullarının iyileştirilmesi, en temel ihtiyaçlarının sağlanması önde gelen öncelikler. Tabii ki ekonomik açıdan güçlenen kadın, sosyal anlamda da güçlenecek, çocuğuna da güç olacaktır.

Bu noktada da, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın Türkiye’nin dört bir yanından gelen kadın kooperatiflerinin desteği ile, deprem bölgesindeki kadınların hayatlarını yeniden inşa etmeleri, yıkımın olumsuz etkilerinden kurtulmaları ve ekonomik yönden güçlenmeleri için deprem bölgesinde açtığı, çadır ve konteyner kentlerdeki toplam 6 iş atölyesinin de katkısı tartışılmaz.

Bakanlık tarafından ayrıca, iş atölyeleri ile depremden etkilenen illere yakın aktif kadın kooperatifleri eşleştirildi. Bu sayede orta ve uzun vadede hem üretim kapasitelerinin attırılması hem de kadınların ekonomik anlamda teşvik edilmesi amaçlanıyor.

Sonuç olarak, toplumsal cinsiyet eşitliğine giden yolda; özel kuruluş, STK’lar, belediyeler, kamu kurum ve kuruluşları beraber hareket eder; bu tip ‘mor yerleşke’lerin ve iş atölyelerinin sayısını çoğaltırsak, daha çok kadının ve çocuğumuzun hayatına dokunabilir, her koşulda kadınların ve kız çocuklarının eşit hak, fırsat ve hizmetlere erişiminin yolunu açabiliriz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
‘Yeşil satranç’ 10 Mayıs 2023