Özel kesimde denetimin gerekliliği ve denetim sisteminin işleyişi

Akif AKARCA / Dr.Mehmet ŞAFAK
Akif AKARCA / Dr.Mehmet ŞAFAK VERGİNİN GÜNDEMİ akif.akarca@alfaymm.com

İki hafta önce denetimin kamu ve özel kesim için önemi üzerinde durmuş, geçen hafta ise kamu kesimi denetim sisteminin işleyişini ele almıştık. Bu hafta yazımızda, işletmelerin finansal tabloların denetimi, denetim kuruluşları ve sistemin işleyişi üzerinde duracağız.

Doğru karar almak, ekonomik kaynaklarını verimli kullanmak isteyen Yatırımcılar, şirket ortakları, yöneticiler ve diğer karar alıcılar kendilerine sunulan bilgileri çoğu zaman doğrudan kaynağına inerek inceleme olanağına sahip değildir. Başkaları tarafından hazırlanmış bilgileri veri kabul ederek bunların doğruluğuna güvenmek zorundadır. Başkaları tarafından hazırlanan bilgilerin ise kasıtlı olarak veya olmayarak hata ve yanlışlar içermesi mümkündür. Karar alıcılar ile bilgiyi, mali tabloları hazırlayanlar arasında bir çıkar ayrılığı söz konusu ise bilgiyi sunanların bunları kendi çıkarları doğrultusunda hazırlaması doğaldır. Bu nedenle, açıklanan bilgilerin yeterince güvenilir olmaması, hata içerme olasılıklarının bulunması karar alıcıları bazı önlemler almaya zorlamaktadır.

Karar alıcıların doğru karar alabilmeleri için açıklanan bilgilerin doğruluğunu ve güvenirliğinin araştırılması zorunludur. Bilgilerin doğruluğunu araştırıp, kanıtlayacak bir inceleme, verilecek kararın sağlığını ve objektifliğini artırır. Açıklanan bilgilerin doğruluk ve güvenirliklerinin saptanabilmesi için ayrıca bir inceleme yapılması kaçınılmazdır. Bu incelemeyi genellikle karar alıcıların yapması mümkün olamamaktadır. Açıklanan bilgilerin doğruluk ve güvenirliğinin araştırılmasında kullanılan genel yöntem ise bilgilerin ve iddiaların tarafsız ve bağımsız bir kişi veya kuruluş tarafından denetlenerek doğrulanmasıdır.

Denetim, olasılık ve görelilik esaslarıyla belirlenmiş hedef ve standartlar doğrultusunda ortaya çıkan sonuçların verimlilik, etkinlik ve ekonomiklik derecelerini ölçmek, karşılaştırmak ve değerlendirmektir. Diğer bir anlatımla denetim, bir kuruluşun ekonomik faaliyetlerine ve olaylarına ilişkin açıklanan bilgilerin önceden belirlenmiş kriterlere uygunluk derecesini belirlemek ve raporlamak amacıyla bu ekonomik faaliyetlere ve olaylara ilişkin bilgilerle ilgili kanıtların tarafsızca toplanması, değerlendirilmesi ve sonucun bilgi kullanıcılarına raporlanması şeklinde tanımlanabilir.

Denetim türleri

Genel anlamda denetim, konularına ve amaçlarına göre finansal denetim, uygunluk denetimi ve performans denetimi olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Denetçinin statüsüne göre denetim i se iç denetim ve dış denetim olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Dış denetim bağımsız denetim ve yüksek denetim olmak üzere de kendi içinde üçe ayrılır.

Denetçi, genel olarak denetim faaliyetini yürüten, mesleki bilgi ve deneyime sahip, bağımsız davranabilen ve yüksek ahlaki nitelikleri taşıyan kariyer sahibi uzman kişi olarak tanımlanır.
İşletmeler, iç veya dış denetçinin denetiminden önce yürüttükleri ekonomik faaliyetin etkinliğini ve tahsis edilen kaynakların hata ve hileye maruz kalmaksızın, doğru kullanılabilmesi için firma içi kontrol sistemi oluştururlar.

İç kontrol sistemi

İç kontrol sistemi, işletme organizasyonunda yönetim kurulu, yöneticileri ve çalışanlar, tarafından yönlendirilen, operasyonların etkinliği ve verimliliği finansal raporlama sisteminin güvenilirliği, yasal düzenlemelere uygunluk sağlamayı amaçlayan ve bu konuda makul bir güvence sağlamak için tasarlanmış ve iş süreçleri içinde yer alan sistemdir. İşletmede iç kontrol sisteminin oluşturulması işletmelerin başarısını artırmaktadır.

İç denetim

İç denetim, kurumun karşı karşıya kaldıkları riski yönetme, kontrol ve kurumsal yönetim süreçlerinin etkinliğini değerlendirmek ve geliştirmek amacına yönelik sistemli bir yaklaşım getirerek kurumun amaçlarına ulaşmasına olumlu katkı sağlar. İç denetim, kuruma hizmet amacıyla işletmenin tüm faaliyetlerini incelemek ve değerlemek üzere, kurum içinde kurulmuş bağımsız bir değerleme fonksiyonudur. Kısaca iç denetim, finansal denetimi, uygunluk denetimini ve performans denetimini kapsamaktadır.

Üst yönetime bağlı olarak çalışan iç denetim birimi, denetim alanı itibariyle çok geniş bir kapsama alanını içerse de yapısı gereği denetim sonuçlarının değerlendirilmesi kurumun üst yönetimiyle sınırlıdır.

İç denetçiler kurumun personelidir, bu nedenle iç denetçiler üst yönetimin belirlediği çerçeve içerisinde denetim fonksiyonunu yerine getirmek durumundadırlar. İşletme üst yönetiminin kararlarına, planlarına, programlarına, hedef ve stratejileri ile iç ve dış mevzuata vb. uygunluk dışında bir denetim fonksiyonu üstlenmesi beklenmez.

Dış Denetim

Dış Denetim, kurumun-işletmenin personeli olmayan denetçilerden oluşan, kurumla doğrudan veya dolaylı olarak organik bağı olmayan bağımsız ve farklı bir gerçek veya tüzel kişiliği olan denetim organı veya bağımsız denetime yetkilendirilmiş denetçi tarafından denetlenmesidir.
İşletmelerde dış denetim Kamu Gözetim Kurumu, SPK ve BDDK tarafından yetkilendirilmiş denetim kuruluşları ya da yetkili bağımsız denetçi tarafından yapılır. Ayrıca yeminli mali müşavirlerin ve bazı hallerde serbest muhasebeci mali müşavirlerce yapılan denetim de bağımsız dış denetim niteliğindedir.

Ayrıca işletmeler Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı vergi müfettişlerince vergi incelemesine tabi tutulabilmektedir. Vergi incelemesi, işletmelerin vergi kanunlarına uyumunu denetleyen bir dış denetimdir. Öte yandan vergi incelemesi kamunun vergi gelirlerinin vergi ziyaına uğramadan toplanmasını hedefleyen bir kamusal denetimdir.

Bağımsız denetim şirketleri ve bağımsız denetçilerle YMM ve SMMM’ler, müşterilerine profesyonel denetim hizmeti sunan, serbest meslek sahibi olarak kendi adına çalışan veya bir denetim şirketine bağlı olarak faaliyet gösteren denetçi veya denetçiler tarafından işletmenin talebi ile ve bir denetim sözleşmesi çerçevesinde işletmelerin finansal tablolarının denetimi ile uygunluk ve performans denetimlerinin yapılmasıdır. Bağımsız denetimde asıl amaç finansal denetim, finansal tabloların denetimidir.

Bağımsız denetçi yönetimin finansal işlemleri değerlendirmesinde ve yorumlamasındaki olumlu ve olumsuz yönleri belirler işletmenin finansal tabloları üzerinde yürüttüğü incelemelere dayanarak bu tablolarla sunulan bilgilerin doğruluğu konusunda, olumlu görüşe varırsa, makul güvence verir. Görüşünü,hazırladığı bağımsız denetim raporunda açıklar.

Bağımsız denetçi tarafından yapılan denetimlerin büyük bir kısmının muhasebe bilgileri ile ilgili olması ve bağımsız denetim yapan birçok denetçinin muhasebe konusunda uzman olması gerektiğinden, bazen muhasebe denetimi ve bağımsız denetim kavramları birbiri yerine kullanılabilmektedir.

Bağımsız denetçi muhasebe konusunda uzman olduğu gibi denetim kanıtlarını toplamada ve değerlemede de uzmandır. Bu uzmanlık bağımsız denetçiyi muhasebeciden ayıran temel unsurdur.

Bağımsız denetçiler kâr amaçlı işletmelere, kâr amacı olmayan işletmelere ve kamu kurum ve kuruluşlarına hizmet verebilirler.

Bağımsız denetim ve Türk Ticaret Kanunu’nda belirleme

Türk Ticaret Kanunu’nun bağımsız denetim ve bağımsız denetçilerle ilgili 397.nci maddesindeki düzenleme konuyu açıklar niteliktedir.

Denetime tabi olan anonim şirketlerin ve şirketler topluluğunun finansal tabloları denetçi tarafından, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’nca yayımlanan uluslararası denetim standartlarıyla uyumlu Türkiye Denetim Standartlarına göre denetlenir. Yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu içinde yer alan finansal bilgilerin, denetlenen finansal tablolar İle tutarlı olup olmadığı ve gerçeği yansıtıp yansıtmadığı da denetim kapsamı içindedir.
Denetime tabi olanlar, hazırlanmış olan finansal tablolarının denetimden geçip geçmediğini, denetimden geçmiş ise denetçi görüşünü ilgili finansal tablonun başlığında açıkça belirtmek zorundadır. Bu hüküm, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu için de uygulanır. Denetime tabi olduğu hâlde, denetlettirilmemiş finansal tablolar ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, düzenlenmemiş hükmündedir.

Şirketin ve topluluğun finansal tabloları ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporunun sunulmasından sonra değiştirilmişse ve değişiklik denetim raporlarını etkileyecek nitelikteyse finansal tablolar ile birinci fıkra çerçevesinde yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu yeniden denetlenir. Yeniden denetleme ve bunun sonucu, raporda özel olarak açıklanır. Denetçi görüşünde de yeniden denetlemeyi yansıtan uygun eklere yer verilir.

TTK’nun398'inci maddesi kapsamında denetime tabi olacak şirketler Bakanlar Kurulu’nca belirlenir. Ayrıca 5.nci fıkrada denetime tabi olacak diğer şirketler ve kuruluşlara ilişkin düzenleme yapılmıştır.

Denetime tabi olduğu hâlde söz konusu denetimi yaptırmayanların finansal tabloları ve yönetim kurulu yıllık faaliyet raporu düzenlenmemiş hükmündedir.

3568 Sayılı Kanun, ilgili mali mevzuat ve mali müşavirlerin denetimleri

3568 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat çerçevesinde verilen yetkilere dayanarak yeminli mali müşavirler tam tasdik sözleşmesi ve diğer tasdik sözleşmeleri yaptıkları vergi mükelleflerinin kayıt ve belgelerinin vergi mevzuatına ve tasdik konuları ile ilgili diğer mevzuata uygun kayıt tutulduğunun dayanağı belgelerin doğruluğunun kontrolü için denetim yapmaktadırlar. Bu denetimlerde de mali müşavirlerce, KGK, SPK ve BDDK mevzuatında yer alan düzenlemelere ve belirlenen standartlara benzer ilke ve esaslara uyulmaktadır. Serbest muhasebeci mali müşavirler de verilen yetkiler çerçevesinde denetim yaparlar.

Yüksek denetim- üst kurulların denetimi

- Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu

Türkiye muhasebe ve denetim standartlarını belirlemesi yanında bağımsız denetimin belirlenen standartlara ve etik ilkelere uygun yürütülmesinin sağlanması amacıyla, bağımsız denetçileri ve bağımsız denetim yetkisi verdiği bağımsız denetim şirketlerini belirli aralıklarla denetlemektedir.

- Sermaye Piyasası Kurulu

Sermaye piyasasının güven, açıklık ve kararlılık içinde çalışmasını, tasarruf sahiplerinin hak ve yararlarının korunmasını amaçlayan düzenlemeler ve gözetim ve denetimler yapmaktadır. SPK mevzuatına tabi şirketlerin mali tablolarının denetimi için bağımsız denetim kuruluşları yetkilendirilmiştir.

SPK, bağımsız denetim yapma yetkisi verdiği bağımsız denetim kuruluşlarını mevzuat standart ilke ve esaslara uyum yönünden denetlemektedir.

- Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu

Bankalar Kanunu’nun uygulanmasını; bu yolla tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunmasını, mali piyasalarda güven ve istikrarın ve kredi sisteminin etkin bir şekilde işlemesini sağlamayı amaçlamaktadır. Bu çerçevede yetki verdiği bağımsız denetim şirketleri aracılılığı ile Bankalar Kanunu’na tabi bankaların ve faktoring, leasing gibi kurumun denetim ve gözetimine tabi kuruluşların mali tablolarının bağımsız denetimini sağlamaktadır.

Yetki verilen bu kuruluşların bağımsız denetimde, kabul edilmiş mevzuat, standart ilke ve esaslara uyumu BDDK tarafından izlenmekte ve denetlenmektedir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Aramalı vergi incelemesi 26 Eylül 2019