Piyasada durgunluk mu var; haydi eğitime…

Dr. Uğur TANDOĞAN
Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ tandogan2007@gmail.com

Eğitim maliyeti

Eğer bir malın veya hizmetin fiyatı zaman içinde inip çıkıyorsa, değişiyorsa, onu satın almanın en uygun zamanı nedir? Tabi ki, fiyatın en düşük olduğu zamandır. Eğitim satın almak için de en iyi zaman, işlerin durgun olduğu zamandır. Çünkü, eğitimin en ucuz olduğu zaman bu zamandır. Nasıl yani derseniz anlatayım.

Bir eğitimin iki tür maliyeti vardır. Birincisi doğrudan maliyet. Diğeri ise fırsat maliyetidir. Eğitimciye, salona ve varsa katılımcıların seyahatine, otele harcanan para doğrudan maliyete girer. Dolaylı maliyete ise, fırsat maliyeti diyebiliriz. Çalışanı eğitime yollamak için işinden alırız. Çalışan eğitimde olduğu sürece kişinin üretiminden yoksun kalırız. Bu kaçırılan fırsatın maliyeti, eğitim maliyetine eklenir. İşte işler durgun olduğunda, bu maliyet, dolayısıyla eğitimin toplam maliyeti düşük olur. Bu nedenle, böyle zamanları eğitime ayırmak akılıca bir seçimdir. Ama bu akıllı seçimi yapacak bilinçte olmak gerekir.

Farklı bakış

ABD’de, bir krizde, biri hariç, tüm otomobil fabrikaları üretime ara verip, işçilerini evlerine yollamışlardı. Üretimi durduran, ama işçileri eve yollamayan tek fabrika Toyota idi. Onun Japon Genel Müdürü şöyle diyordu: “Tam eğitim yapılacak zaman. Çalışanlarımızı eğitmeliyiz. Kriz nasılsa geçecek, o zaman yeniden üretime başlayacağız. Üretime başladığımızda elimizde şimdiye göre daha yetişmiş bir insan gücü olacak. Bu nedenle fabrikada üretim yapmıyoruz. Ama çalışanlarımızı eğitiyoruz.”

Eksik bakış

Bir kriz anında işletmelerde gördüğümüz ilk tedbir tasarruftur. Bizde tasarruf deyince akla gelen ilk şey ise, eğitim bütçelerini budamak, hatta tümüyle sıfırlamak olur. Tabi bu davranışın altındaki asıl neden daha derindedir. Bu tür işletmeler insanın önemini henüz kavramamıştır. Böylesine kıran kırana rekabetin olduğu bir devirde, farklı olmak gerektiğinin bilincinde değildirler. Bu farkı yaratacak olanın da insan olduğunun denklemini çözememişlerdir. İnsanın önemini kavrayamadığı için, ona yatırım yapmayı da bir lüks olarak görmektedir. Bu nedenle de, uzun vadeli düşünemezler. Eğitimi keserler.

Eğitimin yararları

Eğitimin, çalışanların fonksiyonel yetkinliklerini artırmadan öte de yararları vardır. Eğitim ile çalışanların takım ruhunu canlı tutabilirsiniz. Eğitim ile şirket kültür bağlarını güçlendirebilirsiniz. Şöyle bir durum göz önüne alınız: İşler durgun ve çalışanların morali bozuk. Ne olacak bu şirketin hali diye arpacı kumrusu gibi düşünüyorlar. Eğitim ile moralleri yükseltebilir ve böyle bir grubu ayağa kaldırabilirsiniz. Bu moralle işlere daha büyük şevkle sarılırlar.

Sonuç

İşletmelerin başarısında beşeri sermaye, yani insan en önemli faktördür. Farklılığı yaratacak, başarıyı sağlayacak olan, insandır. Değişimin çok hızlı yaşandığı bir dönemde, bu beşeri sermayenin erozyonu da hızlıdır. Bu nedenle, beşeri sermayenin güncelliği korunmalıdır. Bunu da sürekli eğitimle sağlarız. Piyasadaki durgunluk anlarında, işletmelerin üretim faaliyetlerinde kısıntıya gidilir. İşte eğitim faaliyetinin maliyetinin düşük olduğu bu dönemlerde fırsatı kaçırmamak, eğitim faaliyetlerini artırmak gerekir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sülale boyu nepotizm 24 Ekim 2019
Müşteriden misafire 12 Eylül 2019