Piyasalar Fed’in faiz indirimini fiyatlıyor

ABD’de son dönemde açıklanan ekonomik veriler ülke ekonomisine dair zayıflama sinyalleri veriyor. ABD’de beklentilerin altında açıklanan yıllık enflasyon %2’den %1,8 seviyesine geri çekilirken, Fed’in hedefinin altında bir rakama işaret ediyor. Ülkede tarım dışı istihdamı ise aylık bazda 75 bin kişi artış ile tahminlerin oldukça altında açıklandı. Diğer yandan sanayi üretimi, konut ve perakende satış gibi veriler de zayıf. Küresel ticari kontrolü elinde tutmaya çalışan ABD’nin diğer ülkelere yönelik ek gümrük vergisi politikası ABD ekonomisi için risk unsuru olarak öne çıkıyor. Son dönemde ekonomik verilerde zayıflama görülürken, ticaret anlaşmazlıklarının olumsuz etkisi nedeniyle Fed’den faiz indirim beklentileri artmış durumda. Fed Başkanı Powell yaptığı açıklamada merkez bankasının ticaret geriliminin ekonomik görünüme yönelik etkisini izlediğini belirtti. Bunun yanı sıra Başkan Powell enflasyonun gelecek aylarda aşağı yönlü sürpriz yapmayı sürdürmesi halinde Fed’in bu duruma yanıt vereceğini söyledi. Dolayısıyla da Fed enflasyonun aşağı yönlü bir seyir izlediği ve büyümenin hız kestiği ortamda kısa vadeli faizleri sıfıra çekme yönünde bir karar alabileceğine dair sinyal vermiş oldu. Haftaya Çarşamba günü Fed faiz kararını açıklayacak iken, Fed Başkanı Powell toplantı kararlarının ardından basına konuşma gerçekleştirecek. Diğer yandan Fed makro ekonomik projeksiyonlarını açıklayacak. Fed’den bu toplantıda faiz karar değişikliği beklenmez iken, faiz indirim beklentileri yılın geri kalan toplantılarına yönelik bulunuyor. Toplantıda daha çok Fed’in önümüzdeki dönem için para politikasının devamına yönelik vereceği sinyaller ve ekonomik tahminlerine yönelik revizyonları ön planda olacak. Dünyanın en büyük ekonomisinin faiz indirimi yönünde karar alması ve/veya bu yönde sinyal vermesi likidite ile beslenen küresel piyasalarda kısa vadede olumlu etkiye neden olabilir. Ancak piyasa oyuncuları ilerleyen dönemlerde faiz indirimi gerçekleştirmesi halinde Fed’in gevşemeci para politikasının makro ekonomik veriler üzerindeki etkisine yoğunlaşıyor olacaktır. Orta-uzun vadede ABD ekonomisinde olası bir toparlanmanın yaşanmaması halinde küresel piyasalar bu duruma olumsuz tepki verebilir.