Piyasalardaki iyimserlik ve göz ardı edilen riskler

İrem DIŞPINAR / QNB FINANSINVEST
İrem DIŞPINAR / QNB FINANSINVEST UZMAN GÖRÜŞÜ

Fed, ECB, BoE gibi düşük faizli para politikası uygulayan bazı majör merkez bankaları son dönemde normalleşmeye yönelik sinyaller veriyor. Merkez bankalarının şahinvari mesajları ise geçtiğimiz haftalarda küresel tahvil faizlerinde yükselişe neden oldu. Küresel finansal krizin başlarında 900 milyar dolar civarında olan Fed’in bilanço büyüklüğü, Banka’nın geçtiğimiz yıllarda niceliksel gevşeme (QE) programları kapsamında gerçekleştirdiği mortgage’a dayalı menkul kıymet ve Hazine tahvil alımları ile 3,5 kat artışla son durumda 4,5 trilyon dolar civarında bulunmaktadır. Fed halihazırda faiz artırımları ile parasal sıkılaştırma gerçekleştirirken, bu yıl bilanço daraltılmasının muhtemel olduğuna yönelik öngörüde bulunuyor. Bunun yanı sıra ECB, teşvik politikalarının etkili olduğunu ve ekonomik toparlanmanın hızlanmasıyla birlikte teşviklerin geri çekileceğini, İngiltere MB (BOE) ise ekonomi tam kapasiteyle faaliyet göstermeye yaklaştıkça faizleri muhtemelen artırmaları gerekeceğini ve bunu da gelecek aylarda tartışacaklarını belirtiyor.

Majör merkez bankalarından gelen bu sıkılaştırma yanlısı açıklamalar küresel çapta düşük faizli dönem sona mı eriyor endişelerine neden oluyor. Fed parasal sıkılaştırmaya yönelik adımlar atarken, bir süredir söylemleri ile piyasaları hazırladı. Ancak kısa vadede Fed’den ziyade daha belirsiz olması nedeniyle ECB’nin varlık alımlarının gidişatına yönelik kararı merak konusu. Bu yıl Euro Bölgesi’nde ekonomi toparlanırken, enflasyon oranı ECB’nin yüzde 2 olan hedefine doğru yakınsama gösterdi. Makro ekonomik dinamiklerde yaşanan iyileşme ise aylık 60 milyar Euro’luk tahvil alımı gerçekleştiren ECB’nin yavaş yavaş likidite bolluğunun bir kısmını çekeceğine yönelik beklentilere neden oluyor. Haftaya Perşembe günü ECB’nin faiz oranlarında bir değişikliğe gitmesi beklenmezken, kararların ardından basının karşısına geçecek olan Başkan Draghi’nin parasal genişleme programının süresine ve miktarına yönelik vereceği mesajlar piyasaların radarında olacak.

ECB halihazırda Aralık ayına kadar 60 milyar Euro’luk tahvil almaya devam edecek. Ancak ECB’nin haftaya ve/veya yılın geri kalanında gerçekleştireceği toplantılarda parasal genişlemenin miktarının aylık bazda azaltılmasına yönelik olarak detaylar vermesi, likidite ile beslenen küresel piyasalarda kâr satışlarına neden olabilir. Özellikle de bu yılın başından beri sermaye girişleri ile değer kazanan gelişmekte olan ülke varlıklarında kayıplar yaşanabilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Gözler G-20 Zirvesinde 27 Haziran 2019