Pozitif düşüncenin gücü

Ali Argun KARACABEY
Ali Argun KARACABEY VERİDEN BİLGİYE argunkaracabey@arel.edu.tr

Altınbaş Üniversitesi tarafından her hafta düzenlenen İnovasyon ve Girişimcilik Sohbetleri’nde bu hafta konuk olarak katılan Alpet Yönetim Kurulu Başkanı Vakkas Altınbaş genç girişimcilere yönelik başarı sırlarını sıralarken “pozitif olma” konusuna değindi. Başarı sırları arasında sıraladığı pozitif olma kriterini duyduğum zaman aklıma iki şey geldi. Birincisi neredeyse bir yıl önce yazdığım bir yazı, ikincisi ise geçenlerde okumaya başladığım bir kitaptan bir örnek.

Yazdığım yazı 2018 yılında ülkemizin ihracat performansının nasıl olacağına ilişkindi. Yazının son bölümünde, işin sayısal boyutunu bir yana bırakalım, ihracatçılarla yapılan beklenti anketleri bu senenin çok başarılı geçeceğini söylediğine göre iyi bir sene olacak çünkü ihracatçıların kendilerine böyle bir hedef koymuş olmaları, hedefe ulaşmak için önemlidir diye sonlandırmıştım.

Aklıma gelen ikinci şey ise, okumaya yeni başladığım, Gary Smith tarafından kaleme alınan “Standart Sapmalar, Hatalı Varsayımlar Çarpıtılmış Veriler ve İstatistiklerle Yalan Söylemenin Yolları” isimli kitabın ilk örneklerinden biri Kahin Ahtapot Paul. Yazar kitabında, 2010 yılı dünya kupasında maç sonuçlarını tahmin ederek ünlü olan bu “kahin”i örnek olarak veriyor ve dünya kupası finalinde kendisinin de favorisi olan Hollanda karşısında İspanya’yı seçen ahtapotun doğru tahminini ele alıyor.

Ben yazardan biraz daha farklı bir açıdan bu olayı ele almanın mümkün olduğunu düşünüyorum. Final maçına gelene kadar Almanya’nın oynadığı iki grup maçını, ilk 16, çeyrek final, yarı final ve üçüncülük maçlarının sonuçlarını ahtapot Paul doğru tahmin etmişti. Almanya Sırbistan maçında, Almanya’nın yenileceğini tahmin ettiği zaman muhtemelen kimsenin inanmadığı ahtapota, final maçına sıra geldiğinde inananların sayısının oldukça arttığını tahmin etmek zor olmasa gerek.

6 maçı doğru tahmin edip, ününe ün katan ahtapot final maçına doğru neredeyse bütün medyada kendisine yer edinmişti. Şimdi kendinizi, Hollanda milli takımında oynayan oyuncuların yerine koyun. Tahminlerinde yanılmayan ve birçoklarının saçma bile olsa süper bir güç yüklediği bir ahtapot, bir iki gün içinde oynayacağınız bir maçın sonucunda yenileceğinizi söylüyor. Diğer yandan İspanya milli takımında oynayan oyuncular için de tam tersi durum geçerli. Sahaya çıkan 22 oyuncunun durumlarını düşünsenize. 11 tanesi, birçoğu bu tür safsatalara inanmıyor olsa bile, yenilgi ile karşılaşacakları bir oyuna girmek üzere olduklarını, diğer 11 tanesi ise, sonuç onlar için istenen bir sonuç olduğu için inanan sayısı muhtemelen Hollanda takımındakinden daha fazla olacaktır, galip gelecekleri bir oyuna başlayacaklarını düşünerek sahaya çıktılar. Hani deyim yerindeyse, İspanyollar maça daha düdük çalmadan bir sıfır önde başlamış oldu.

İspanyol futbolcularda olduğu gibi, bir işe başlarken, başarıyla bitireceğine dair bir inanca sahip olmak veya sonuç ya da süreç hakkında olumlu düşüncelere sahip olmak, istene sonuca ulaşmak için önemli bir katkı sağlayacaktır. Pozitif düşünmek tek başına bir amaca ulaşmak veya sorunları çözmek için yeterli değildir kuşkusuz ancak önemli bir başlangıç noktası. Ulaşılacağına inanılan bir hedef ile bir işe başlamak, ilerlemek ve nihai amaca ulaşabilmek için en önemli adımlardan biridir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Abone 13 Mayıs 2019
Paylaşım ekonomisi 29 Nisan 2019
Eğitimde değişim 18 Mart 2019
Sistem bozucular 21 Ocak 2019
Dijitalleşme, ama nasıl? 31 Aralık 2018
Dalgalar ve Atatürk 21 Mayıs 2018
Umuda dair 07 Mayıs 2018