Rekor, ihracatta değil, ithalatta

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Geçen yılın ilk 11 ayında ihracat yüzde 10.4 arttı, ama ithalat yüzde 16.9 arttı.

Rekor ihracat artışında değil, ithalat artışında.

Biz her açıklanan ihracat rakamlarını rekor olarak değerlendiriyor, seviniyoruz . Dış ticaret sadece ihracattan oluşmuyor. İthalat ne durumda?2017 yılının ilk 11 ayında dış ticaret açığı bir yıl önceye göre yüzde 33.8 oranında arttı. 67.4 milyar dolar dış ticaret açığı oluştu.

Dış ticaret açığı sonunda cari açığı büyütüyor. 2018’de ihracatı artırmaya mecburuz. Çünkü 2018’de iç talebe artışına dayalı büyüme imkanı sınırlı. Talep olmazsa üretim artmıyor. Üretimin artması, dış talebin, ihracatın artmasına bağlı.

İhracat ise “dışarıda talebi olan, katma değeri yüksek mal üretirsek artacak” 2017 yılında her ayın başında ihracat rakamları açıklandığında “ihracatta rekor” sevincine kapıldık.

İhracat rakamlarını değerlendirirken 2 noktayı dikkatten kaçırmamak gerekir:

1) İhracat neye göre artıyor? İhracatın kalitesi iyileşiyor mu?
2) İthalat ne kadar artıyor? Dış ticaret açığı küçülüyor mu, büyüyor mu?

Orta Vadeli Program’da 2017 yılı ihracat hedefi 156 milyar dolardı. Türkiye İhracatçılar Meclisi bu hedefe ulaşılmasını “başarı”, “rekor” olarak değerlendiriyor. Ne var ki biz 2012 yılından bu yana 150 milyar dolarlık ihracat tuzağından çıkamıyoruz. 2012 yılında ihracat 152 milyar dolardı, 2014 yılında 157 milyar dolardı. 2017 İhracat hedefi 156 milyar dolar gerçekleşti, rekor kırdık diye seviniyoruz.

2012 yılından bu yana her yıl ekonomi yüzde 2.1/4.2/3.0/6.1/2.9 oranlarında büyüdü. Bu yıl yüzde 7 dolayında bir büyüme bekliyoruz. Ekonomi büyüyor, ama ihracat artmıyor.

İhracatın artması, ”Dünyada talebi olan malları üretmemize, katma değeri yüksek ürünler üretmemize bağlı”. İhracatımızın yüzde 3.8’i yüksek teknolojili ürünlerden oluşuyor. İhracatımızın yüzde 61.8’i düşük ve orta düşük teknolojili ürünler.

Bizim ihraç etmeye çalıştığımız ürünler, gelişmeye çalışan, sanayileşmeye çalışan Asya ve Afrika ülkelerinin üretmeye başladığı ürünler. Gelişmeye çalışan ülkelerin ucuz işçilik ve devlet desteği ile ürettiği mallarda dünya pazarında rekabet etme arayışını sürdürüyoruz. Üretim yapımızı değiştirmeye mecburuz. Bugünkü üretim yapımız içeride tüketici talebini cevaplamadığından, ithalat artıyor. Dışarıda pazar talebi cevaplamadığından ihracatı artıramıyoruz. İç talebi ve ihracat talebini cevaplayamayınca da tarımda ve sanayide üretim beklenen ölçüde artamıyor.

İhracatta pazarlama önemli ama, esas sorun pazarlayacak malın olması. Biz son zamanlarda ihracat artışını pazarlama ağırlıklı geliştirme arayışına yöneldik. Eximbank kredileri, ihracatçıya yeşil pasaport, Afrika’da, Asya’da yeni pazar arayışları önemli teşvikler ama, üretimin yapısı değişmedikçe etkili olamıyor. Esas olan üretimdir. Üretimin yapısı değişirse, içeride ithalatı artıran talep baskısı azalacak. Dışarıda talebi olan malları pazarlamak kolaylaşacak. İthalat azalırken ihracat artacak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018