Romanya’da yeni hükümet, yeni ekonomik beklentiler

Berkol ALEVLİ
Berkol ALEVLİ balevli@gmail.com

Avrupa Birliği’nin en genç üyelerinden Romanya 2016 yılı sonundaki seçimler sonrasında hızlı ve çalkantılı bir sürecin içinde buldu kendini. 11 Aralık 2016 tarihinde gerçekleştirilen seçimler öncesinde Liviu Dragnea liderliğinde PSD (Sosyal Demokrat Parti) sunduğu ekonomik reform vaatlerinde 45.000 kişiye yeni iş imkânının sunulması, düşük gelirliler için vergi muafiyeti ve ülke genelinde vergi reformu politikasının oluşturulması ve 10 milyar € bütçeli “Kalkınma ve Yatırım için Varlık Fonu” kurulması gibi temel hedefler yer almaktaydı. Elbette seçimler üzerinden kısa bir dönem geçti ama ülkedeki ekonomik gelişmelere hızlıca göz atmak şu ana kadarki süreci değerlendirmek adına yarar olabilir.

PSD seçim sonucunda Liberal Demokrat Birliği (ALDE) ile koalisyon hükümeti kurarak faaliyetlerine, finans kuruluşları da ülkenin gidişatını yakından izlemeye başladı. Ülkede ilk çeyrek sonundaki ekonomi verileri beklenen üstünde geldi; bu dönemde %5,6 büyüme gösteren Romanya 2016 yılında olduğu gibi bu yılda da performansından büyük sapmalar göstermedi ve AB üyesi ülkeler arasında ilk çeyrek sonunda en yüksek büyüme oranına ulaşan ülke oldu. Ekonomistlere göre Romanya’nın 2017’de bu performansını yılsonuna kadar devam ettirmesi bekleniyor.

Ekonomideki gelişim hızlı olsa da doğrudan yabancı yatırımlarda 2017 yılı ilk çeyreğinde aynı başarı görülmedi. 2017 yılı Ocak-Mart döneminde 1,075 milyar € yabancı yatırım girişi olurken, 2016 yılında bu rakam 1,375 milyar € idi: yaklaşık %22 oranında düşüş gerçekleşti. Bu alanda 9,5 milyar € ile tarihi rekor seviyesine ulaştığı 2008 yılına yaklaşamayan Romanya’nın 2017 yılı ilk çeyrek sonundaki verilere bakarak bu yıl da ulaşamayacağı öngörülüyor.

Ülkedeki işsizlik oranı ise Doğu ve Güney Avrupa ülkelerine kıyasla orta-düşük seviyededir. 2008 yılında Avrupa Birliği üyesi olan ülkenin Polonya gibi hızlı endüstriyelleşme sürecine girme gayreti de bu büyümeyi tetiklemektedir. 2017 Mart verilerine göre işsizlik oranı %5,3 seviyesine indi, 2008 yılındaki rekor düşük istihdam rakamlarına geri dönüldü.

Seçimler öncesi 4,2612 seviyesinde olan Leyi 25 Mayıs tarihi itibariyle 4,8% azalma ile 4,0569 seviyesine geriledi.

Politikada ekonomideki gibi sürdürülebilir bir gelişme sağlayamayan Romanya’da dönemin Başbakanı Victor Ponta’nın yolsuzluk soruşturmaları geçirmesi, boşluğu tamamlamak adına hızlıca yeni bir kabine kurulması ve belirsizlik ortamında seçimlere gidilmesi ile ülkeye yönelik endişeler artmış, seçim galibi PSD ile yeni bir hükümetin kurularak istikrarın sağlanması hedeflenmişti. Ancak 2017 yılı Şubat ayında ülke genelinde gerçekleştirilen ve 1989 tarihinden itibaren en yoğun katılımın olduğu gösteriler ile yeni hükümetin açıkladığı “48.500 $ altındaki gelir kalemlerinin kontrolden muaf tutulabileceği” açıklamasına büyük tepki gösterildi. Şimdilik bu karar yasaya dönüşmedi ancak hükümetin bu alanda halen bir çalışmasının bulunduğu bilinmektedir.

Rumen hükümetin önünde 4 yıl var. Bu süreçte tepki gören politik müdahaleler yerine reform çalışmaları ile PSD’nin seçim vaatlerine hızlıca odaklanması gerekiyor. Moody’s 21 Nisan’da yaptığı açıklama ile ülkenin kredi notunu korudu ancak son dönemde yaşanan gelişmelerden ötürü görünümü pozitiften durağana çekti. 20 Ocak’ta yatırım yapılabilir BBB- notu ve durağan görünümü koruyan Fitch’in 14 Temmuz’da yapacağı açıklamalar hükümetin kredibilitesi açısından da önemli hale geldi. Üç derecelendirme kuruluşundan da geçer not alan Romanya’nın konumunu koruması yabancı yatırımcı için de önemli bir kriter olabilir.

Başbakan Sorin Grindeanu’nun gerçekleştirmesi gereken önemli adımlar var. İşsizlik ve ekonomik büyüme şu an için beklendiği gibi gitmesi hükümetin elini güçlendirse de vergi reformunun uygulanması kuşkusuz süre alacak bir çalışma olacaktır. Özellikle sağlık alanında tersine beyin göçünü hedefleyen politik yaklaşımlar ile bu alanda uzmanlaşan bireylerin gelir vergilerini minimuma indir planlayan PSD-ALDE hükümetinin yabancı yatırımcıları ve ülkedeki mevcut işletmeleri de göz önünde bulundurması gerekiyor. Son dönemde birçok gelişmekte olan ekonominin gündeminde olan ve ikili ve çoklu ticari ilişkileri geliştirmeyi hedefleyen Varlık Fonları’nın Romanya’da da etkin bir şekilde faaliyete geçmesi ile yabancı yatırımların ülkeye girişinin hızlandırılması vaatlerinin yerine getirilmesinde önemli bir etken olacaktır. Rumenler ülkenin seçim öncesi söz verilen reformlara odaklanması gerektiğini ciddi bir şekilde belirtti, şimdi artık söz elindeki süreci iyi değerlendirmeyi hedefleyen Grindeanu ve ekibinde.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar