Seçim bitti, peki ya ekonomi?

Gizmen NALBANTLI
Gizmen NALBANTLI Stratejist

Bir seçimi daha geride bıraktık. Seçim ilk turda sona ererken, belirsizliğin bitmesi piyasalar adına olumluydu. Ancak sadece seçimi geride bıraktık. Makro ekonomik görüntüyü görmezden gelmememiz gerekiyor.

Türkiye’de enflasyon, cari açık, dış borç rakamlarında iyi bir görüntü yok. Ayrıca yurt dışı piyasalarda da bizim aleyhimizde bir fiyatlama var. Dolar tüm para birimlerine karşı değer kazanıyor. Gelişen ülke piyasalarında ciddi fon çıkışları mevcut. Geçtiğimiz haftada MSCI Gelişen Piyasalar ETF’lerinden 3 milyar dolar çıkış yaşandı. Genel olarak dış finansman ihtiyacı yüksek olan gelişmekte olan ülkelerden para çıkışı devam ediyor. Bunun nedeni, FED ve AMB’nin sıkılaştırma adımları yani para musluklarının kısılmasıdır. Artık dünyada düşük faiz dönemi yerini normalleşmeye bırakıyor.

Türkiye özeline gelecek olursak, özellikle Merkez Bankası'nın bağımsızlığı ve politika endişelerinin ilk etapta giderilmesi ve OHAL’in kalkması gerekiyor. Tabi bunlar sadece ilk kısım. Daha önemli olanları ise; finansal istikrar, mali disiplin ve reformların hızlı bir şekilde devreye girmesi şeklinde sıralayabiliriz.
Genel piyasa görüntüsünde seçim sonrasındaki ilk fiyatlama sonrası endeksin 99 binden 93 bine geri gelmesi yukarıdaki yazdıklarımı açıklıyor. Kur tarafında ise 4.54’ten 4.72’ye yükseliş görüldü. Yukarıda yazdığım makro ekonomik gelişme ve politikaların olumlu bir görüntüye gelmesi önümüzdeki dönemde piyasaların yeniden düzelmesini sağlayabilir.

Ama ben küresel piyasalardaki gelişmeleri ve faiz artırmaya devam eden FED’i düşündüğümde bizi zorlu bir dönemin beklediğini düşünüyorum. Özellikle faiz politikasında yapılacak yanlışlar kurda yıl sonuna doğru 5 seviyesinin üzerini görmemize, endekste ise düşüşün devam etmesi yol açabilir. Yılın ikinci yarısında şirket karlarında düşüş olacağını, yeni açıklanacak bilançolarda kur farkı giderinin etkili olacağını düşünüyorum. Ayrıca bilançolarda özkaynak oranı yüzde 30-40 arası borç oranı da yüzde 60 - 70 arasına çıkmış durumda. Faizlerin yükseldiği bu dönemde bu borçlar çevrilirken artık daha yüksek faizle kredi alınacak ve şirketlerin faiz giderleri artacak.

Sonuç olarak önümüzdeki dönemde yatırım yaparken daha dikkatli olunması gerekiyor. Devletin, şirketlerin ve hane halkının borçları ciddi şekilde artmaya devam ediyor. Politik istikrarın sağlanması ve piyasa dostu ekonomi politikaları uygulamanması Türkiye’deki görüntünün normalleşmesinde etkili olacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Eylül Ve Sonrası 17 Temmuz 2017