Seçmelerde yapay zekâ

Dr. Uğur TANDOĞAN
Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ tandogan2007@gmail.com

Bazı firmalar vardır. Kişiler buralarda çalışmak için can atarlar. Piyasada saygın isimleri vardır. Kariyer olanakları ve verilen para güzeldir; kişileri çeker. Ama bazı firmalar çok tanınmaz veya iyi tanınmaz; ilan verirler, kimse başvurmaz. Eğer insan kaynaklarından sorumlu biriyseniz, birinci tip firmalar ilginizi çekerdi. Ama büyük başın da derdi büyük oluyor. Başvurunun fazlası da, fazla. Çünkü bu başvuruları değerlendirmenin de yüksek bir maliyeti var ve zamana karşı yarış. Bir başvuru istilasına uğrarsanız ne yapacaksınız? İşte böyle bir olay Goldman Sachs’ın başına gelmiş. İki yıl önce firmaya, giriş seviyesi için, çeyrek milyon iş başvurusu olmuş. The Economist dergisinin makalesinde (Get with the program) şöyle bir hesap vardı: Diyelim ki 5 insan kaynakçısına, bir ön eleme yapma görevi verilse; her özgeçmişe 5 dakikalık bir zaman harcasalar; haftasonları dahil günde 12 saat de çalışsalar. İlk elemeyi yapmak ne kadar zaman alırdı? Bu çeyrek milyon özgeçmişi ayıklama işi 1 yıl sürecekti. Böyle bir maliyete ve harcanan zamana firmaların katlanması zordur. İşte Goldman Sachs’ın imdadına “Yapay zekâ” yetişmiş.

Bu giriş seviyesi için gelen başvuruların ön elemesini, gelişmiş bir bilgisayar üstünde çalışan bir algoritma aracılığı ile, teknoloji kullanarak yapmaya başlamışlar. Teknolojiyi sadece özgeçmiş analizi aşaması için kullanmak yetmiyor. Bazı firmalar yapay zekâyı kullanarak adaylarla görüşüp, görüşmenin video kaydını yapıyorlar. Sonra bunların video kayıtlarını yapay zekâ yardımı ile analiz ederek eleman seçmedeki bir aşamayı da böyle geçiyorlar. Bu şekilde ön elemeleri daha çabuk ve daha ekonomik yapabiliyorlar. Eleman seçiminde yapay zekâdan faydalanmada işveren açısından sorulması gereken önemli soru: Acaba yapay zekâ elemeyi doğru yapıyor mu? Başvuruların yüzde 75’i elenirken, acaba potansiyeli olan kişiler yanlışlıkla geri mi çevriliyor? Çünkü doğru elemanı reddetmenin maliyeti, yanlış elemanı seçmekten daha yüksektir. Seçimi doğru yapmak kullandığınız kriterlere ve algoritmaya bağlıdır. Zaman geçtikçe şirketin elindeki veri daha da zenginleşecektir. İşe alınan elemanların performansı ile kullanılan kriterler arasındaki ilişki derecesi istatistiksel tekniklerle çözümlenecektir. Bu sekilde veri tabanı zenginleştikçe, seçmeler daha isabetli olacaktır.

İş başvurusu yapan birisinin sorması gerek soru ise şudur: Bu yapay zekâyı elenmeden geçip etten kemikten birisinin önüne nasıl çıkabilirim? Bilgisayarlar bir anlamda gaddardır; duyguları yoktur. Özgeçmişinize ne koyduysanız, onu çok objektif biçimde değerlendirecektir. Bu nedenle özgeçmişinizi nasıl yazmanız gerektiği de artık bir uzmanlık konusu olmaktadır. Bu konuda danışmanlık hizmeti veren firmalar ortaya çıkmaya başlamış bile. Örneğin, verilen ilanın üslubuna göre, özgeçmişe hangi sözcükleri koymalı, hangisini koymamalı konusunda tavsiyelerde bulunuyorlar.

Her seçmede yapay zekâ

Yapay zekâ, her alanda yaşamımıza girecek ve her tür seçimde yapay zekâ kullanılacaktır. Özellikle, başvurular fazla ise ve önünüzdeki süre kısıtlı ise hızlı sonuca varmak için yapay zekâ şart olacaktır. Aklıma siyasi hayattaki seçimler geldi. Seçilince getirisi bu kadar fazla, milletvekilliği gibi bir iş yok. Doğal olarak, gelecek seçimlerde partilere aday adayı başvuruları daha da artacaktır. Bir de ülkemizde seçimler takvimlendiği zamanlardan daha önce yapılmaya başladı. Bu yüzden zaman da kısıtlı. Bu nedenlerle, partiler aday seçmek için yapay zekâ kullanacaklardır. Seçme kriteri de çok basit olacaktır; tek ölçü yeterlidir: Parti liderine biat. Yapay zekânın kullanacağı algoritma, adaylarının biat etme derecelerini ölçecektir.

Sonuç

Her tür seçimde teknoloji ve yapay zekâ kullanımı yaygınlaşacaktır. Yeter ki adaylarda ne aradığınızı bilin.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sülale boyu nepotizm 24 Ekim 2019
Müşteriden misafire 12 Eylül 2019