Sera gazı iklimi değiştiriyor

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Atmosfer çeşitli gazlardan oluşuyor. Güneşten gelen ışınlar (ısı ışınları, kısa dalgalı ışınlar) atmosferi geçerek yeryüzünü ısıtıyor.

Atmosferin, ışığı geçirme ve ısıyı tutma özelliği var. Atmosferin ısıyı tutma gücü sayesinde yeryüzünün ısısı dengede kalıyor.

Atmosfer cam seralara benzer bir özellik gösterdiği için atmosferin ısıtma ve yalıtma etkisine sera etkisi deniliyor.

Karbondioksit (CO2) havada en çok ısı tutma özelliği olan gaz.

Karbondioksit ve atmosferde bulunan ısıyı tutan diğer gazların miktarındaki artış, atmosferin ısısının yükselmesine sebep oluyor.

Bu da küresel ısınma olarak adlandırılıyor. Küresel ısınma yeryüzünde iklim değişikliğine yol açıyor.

Sera etkisine neden olan gazlar yüzde 36-70 Su buharı, yüzde 9-26 Karbon dioksit, yüzde 4-9 Metan ve yüzde 3-7 ile Ozon..

Sera gazlarının bir kısmı kendi kendine oluşurken, bir kısmı da insanlar tarafından üretiliyor.

Doğal yollarla oluşan sera gazları su buharı, karbondioksit, metan, nitroz oksit ve ozon içeriyor. İnsan etkinlikleri sonucunda da bu gaz birikimlerine eklemeler oluyor ve bunun sonucunda da sera etkisi görülüyor.

İnsanların değişik faaliyetler sonucu sera gazı oluşmasına yaptıkları katkı 'Karbon ayak izi' adı verilen bir ölçü birimiyle izleniyor.

Karbon ayak izi, her insanın ulaşım, ısınma, enerji tüketimi veya satın aldığı her türlü ürün neticesinde atmosfere yayılmasına neden olduğu karbon miktarını anlatmakta kullanılan bir deyim.

Başka bir anlatımla, aldığımız her ürün veya gerçekleştirdiğimiz her faaliyet için gerekli olan enerjinin üretilmesi sırasında atmosfere salınan karbon gazı toplamı.

Geçen yıl Aralık ayında Paris'te uzlaşıya varılan İklim Değişikliği Anlaşması, küresel ortalama sıcaklık artış limitinin yüzyılın sonuna kadar 1,5 ile 2 derece arasında sınırlandırılmasını hedef aldı. Bu anlaşmayı 175 ülke imzaladı.

Türkiye'nin kişi başı sera gazı emisyonu 5.9 ton karbondioksite eşdeğer. Bu emisyon miktarı Avrupa Birliği ve OECD ülkelerinin ortalamasından çok daha düşük.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018